29 Mayıs 2010 Cumartesi

[cadilarmekani], SENSIZ ASLA

SENSİZ ASLA

Umutsuzluga kapilirsiniz çogu zaman.
Bir gün bir ayrilik kelimesi dahi söylemeden çekip gitmesinden
korkarsiniz. Bilirsiniz o gittigi zaman sizde olmayacaksinizdir.

Hayallere bogulursunuz. “Keske, diledigim, düsündügüm gibi olabilse”
dersiniz.
Gününüzün her dakikasinda onu düsünür, “Simdi ne yapiyor?
Beni düsünüyor mu?” dersiniz . Çildirmak üzeresinizdir. Aklinizi hep
korumaya,
olurda bir gün biterse yikilmamaya çalisirsiniz. Ufak bir gülüsünde,
güzel bir kelimesinde yada arada bir gösterdigi, o yakinligiyla
ümitlenir.
Tam ümitlenip iyiye gidiyor dediginiz dakikalarda, konusmamasiyla,
surat asmasiyla korkmaya baslarsiniz. Ama artik eminsinizdir,
sevginin,
ve askin en zor olanini yasadiginizdan. Çaba gösterir ilgilenir,
üzülmesin,
sikilmasin diye ugrasirsiniz.

Geceleri yataginizdan kalkip pencerenin kenarinda, onu düsünür.
Uykusunda rahat olup olmadigini, rüyalarini süsleyen insanin kim
oldugunu
merak edersiniz. Üstüne fazla düsmezsiniz, ama yinede sikildigini
görürsünüz.
“Belki de özgürlügünü elinden aldiginizi düsünüyordur.” Oysa
kaybetme korkusu,
çevreye güvenmeme duygusu yüzünden yüklenirsiniz tabi bu onu bilmez.
Karamsarliga kapildiginiz dakikalar fazladir. Sessizlige
gömülürsünüz,
hep ayni seyi düsünürsünüz. “Kaç gece pencere kenarinda onu
düsünerek aglarim?” Düsüncelerden bunalmis kendinizi biraz olsun
siyirmaya çalisirsiniz.
Kendinizi hasta gibi hissedersiniz, onu da bir doktor.
“Ben ne zaman iglesirsem o benden gidecek. Iglesmek istemiyorum,
o hep yanimda kalsin, hayallerimde bana yardim etsin, gülen
gözleriyle
bana ümit versin” dersiniz. Onunla yürümek, yüzüne bakarak
gülümsemek,
en güzel anlarinizi onunla yasamak mükemmeldir. Sadece o
yaninizdayken
nefes alabilir, o yokken derin bir nefessizlik hissedersiniz.
Boguluyor gibi olursunuz. Duygularinizi anlatabilmek için hep
düsünürsünüz,
sikilmasindan korkarsiniz, kaç gece kendinizi yazilara bogsaniz da.
Kelimelerimin bir anlami yoktur bilirsiniz.

Korkuyu beklemenin telasi, korkunun kendisinden çok daha
ürkütücüdür.
Iste bu yüzden ayrilik kuyusuna atarsiniz kaderinizi,
korkuyu beklemekten vazgeçersiniz. Ayriliktan korkmazsiniz.
Artik korktugunuz tek sey vardir! Kendi ellerinizle onu baskasinin
kollarina,
duygularina, kelimelerine teslim etmek. Düsünürsünüz düsündükçe
yok olursunuz. Ve iste bu dönemde en önemli seyi anlarsiniz.
Onsuz asla olamayacaginizi.


--
EGER BIRINE SEVECEK SEVGIN YOKSA ONA UMUT VERECEK GOZLERLE BAKMA!!!


http;//oykuceduygular.blogcu.com

--
Bu e-postayı Google Grupları'ndaki "Cadıların Mekanı - İnternetkadin.com" adlı gruba abone olduğunuz için aldınız.
Bu gruba kayıt göndermek için cadilarmekani@googlegroups.com adresine e-posta gönderin.
Bu gruba olan aboneliğinizi iptal etmek için cadilarmekani+unsubscribe@googlegroups.com adresine e-posta gönderin.
Diğer seçenekler için http://groups.google.com/group/cadilarmekani?hl=tr adresinden grubu ziyaret edin.

Blog Arşivi