27 Mayıs 2011 Cuma

[cadilarmekani], ÖZGÜRSÜN ARTIK

ÖZGÜRSÜN ARTIK

Özgürsün artık kanatlanabilirsin uçurumlara 
Çünkü kuruttum sevgini.. 

Kendin kadar yalnız, 
Ben kadar kalabalıksın dört duvar arasında.. 
Şimdi içimde rahatça ölebilirsin çünkü unuttum seni…”


Eli kanlı bir katile nasıl bir mektup yazılır bilmiyorum. Diri diri gömdüğün yüreğimle karşındayım. Dimdik ve bir o kadar mutlu..Söylenecek çok fazla sözüm yok aslında. Adın hiçliği andırıyor bende. İçi boş bir cümleye benziyor bendeki sen..Şimdi sana yazdığım bu satırlara bakıp yanlış anlamlar çıkarma sakın..Bende kapladığın yer boşluğa bakıyor. Gözlerin ise karanlığı anımsatıyor bana. Hadi mutlu olabilirsin artık. Doya doya sevinebilirsin.. Ellerinle gömdüğün bu kadını ardından yaktığın sahte ağıtları söndür artık. Yüzüne giydirdiğin benli acıları da sıyır artık .Ben öldüm artık/ gayri mutluluklar senin.. 

Başardın en sonunda. Senaryosunu yazıp yönettiğin bu oyunu kazandın velhasıl. Tükettin beni.Dilediğince kanat çırpabilirsin bulutlara. Dilediğince gülüşler saçabilirsin etrafına. Ve bitirdin diyecektim..Lakin bitiremedin beni..Çünkü sen hiçbir zaman bende başlamadın ki.. Unutma sende bir cümlelik yerim bile olmamıştı..Sakın kızma bu cümleme..Bu cümleyi sen söylemiştin..Şimdi arkanı dön ve git. Ait olduğun karanlıklar seni bekliyor. Dört duvar sancılarında seni bekleyen bir ömür var. Benden alıntı bile yapmadığın geçmişine bir çizik at yeter. Gerisini cümlelere bırak. Ve bundan sonraki cümleyi okumadan ellerinle bir yerlere tut. Üzgünüm ama sendeleyeceksin..Beni diri diri gömen adam, üzgünüm ama benim sessiz cümlelerimde sana ait tek bir sesli harf bulunmamakta..

Şimdi ağlamayı bırak ve uzandığın yerden kalk. Doğrul hayata. Varlığımda yokluğumu ezberlemeyi becerebilen ve yokluğumda varlığımı yaşatabilen birisi olarak dayanabilirsin bunca şeye: Hem üzülmeye değer mi ki. Varlığını reddettiğin bu kadının laflarına aldırma sen. Dön sırtını karanlığa. Unutma ki gözyaşlarını kurutacak bir göğüs kafesini bulman hiçte zaman almayacaktır. Ya da beni unutturacak bir cümle kurman için dudaklarını bükmek yeterli olacaktır. 

Biliyorum bu satırlar sana küfür gibi gelecek. Ya da beddua ettiğimi düşüneceksin. Asla böyle düşünme. Sen benim eli kanlı katilimsin. Hangi kurban katiline beddua eder ki ? Hadi beni gömdüğün yere bir bak. Bak diyorum sana. Kanlı gözyaşlarıyla uzan mezarıma. Biraz üşüyeceksin ama bir kadının yalnızlığında tüketeceksin içindeki yaşama sevincini. Acılarına kefil olan bu kadını sen öldürdün sen..Suçlusun..Seni sevmekten öte ne yaptım sana. Hangi suçun cezası olarak beni diri diri gömdün ? Hangi sebebe istinaden vurdun beni yalnızlığa. Artık özgürsün…Beni öldürdün ya..Ne kadar inkar etsen de, sen eli kanlı katilsin..Yüzünde suçlu yazmasa da vicdanın hiçbir zaman seni temize çekemeyecektir. İstediğin gibi rahat dolaş sokaklarda. İstediğin maskeyi de vur yüzüne. Gerçeklerden ne kadar kaçabilirsin.. 

Seni çok sevmiştim lakin yanılmışım… 

Üzgünüm ama geçmişimde sana dair tek bir iz yok. 

Ha, boynumda izler ne diyorsan 

Onlar beni diri diri gömerken senden bana kalan son armağan…. 


Git.. 

Hiç gelmemiş gibi. 
Bit. 
Hiç başlamamış gibi 
Kendin kadar yalnızsın.. 
Ben kadar ölüsün. 


Adın boşluk şimdi.. 

Ait olduğun karanlıklarda temize çek kendini. 
Öldür beni diyeceğim ama 
Sen beni sende hiç yaşatmadın ki.. 
İstesen de ölemem ki.. 
Sen de hiçbir zaman var olmadım ki öldürebilesin.. 
Ben sende hiçtim.. 
Şimdi sıra sende… 


“ Beni diri diri gömen adam, 


Üzgünüm ama benim sessiz cümlelerimde 
Sana ait tek bir sesli harf bulunmamakta..”




--

 


Daha fazlası için sitemizi ziyaret ediniz


http;//.www.viranekalpler.com  











 

--
Bu e-postayı Google Grupları'ndaki "Cadıların Mekanı - İnternetkadin.com" adlı gruba abone olduğunuz için aldınız.
Bu gruba kayıt göndermek için cadilarmekani@googlegroups.com adresine e-posta gönderin.
Bu gruba olan aboneliğinizi iptal etmek için cadilarmekani+unsubscribe@googlegroups.com adresine e-posta gönderin.
Diğer seçenekler için http://groups.google.com/group/cadilarmekani?hl=tr adresinden grubu ziyaret edin.

Blog Arşivi