10 Temmuz 2010 Cumartesi

m~a~k~a~r~n~a Üç hakkın en sonuncusuyum, kazanmaya ya da kaybetmeye en yakın olan...









Üçüncü şahsın şiiriyim ben, üç yanlıştan sonraki doğru, hükümsüzüm yani anlayacağın,üç hakkın en sonuncusuyum, kazanmaya ya da kaybetmeye en yakın olan…

Neyi seçsem diğerini kaybedeceğim nasıl olsa… İçimizdeki her tercih bir seçim, her seçim bir devrimdir aslında. Bir şeyi seçmek diğerinden vazgeçmekse, bu bir yolsa ya da yönse, büyük bir devrimdir, bence…

Öyle melankolik olmak istemiyorum aslında. Ama içimden biri beni dürtüyor bazen. Hayata bu kadar karışmamış bir yanım hala var mı diye içimi yoklamaktan geri duramıyorum…

Bir hikayenin sadece başı, sadece sonu ya da sadece ortası olmak istemiyorum, bütünü olup bütününde ben olmak ve diğer hikayelerde de bir parça bütünümden bahsedilmek gibi kulağa bencilce gelen bir istek benimki. Karmaşık ve bencilce…

Bazen hep olmak, bazen hiç olmamak gibi!

Titreyen mum ışığında, kendi sabitken gölgeleri birbirine karışan eşyalar gibi ruhum. İçim, dışım kadar sabit değil işte…
 
Sürekli olarak, kendimi deprem olasılığı yüksek yerlere inşa ediyorum…

İçimde fısıltılardan uğultular çoğalıyor, konuşmak istediğim kadarını susuyorum şimdi. Bir gün konuşmak istesem bana sustuklarımı hatırlatır mısınız?

Bana “ee neler yapıyorsun” diye soranlara cevabımdır bu. Susarım, ya da bosver der gecerim. İsterim ki içimde ki ugultuyu duysunlar.Zaten ses rengim belli der.Ben soyledikten sonra bir anlamı kalmıyor ki...
 
Geçmiş zamanlarda bıraktığım parçalarımı ziyaret ediyorum zaman zaman. Başka hikayelerdeki kadın olmak değil derdim, kendi hikayelerimdeki “ben”e yolculuk yapıyorum arada. Kendimi izliyorum, kendimi yazıyorum…

Yaşadığım hiçbir şeye pişman değilim, çünkü gerçekten ne yaşamam gerektiğine içimde her şeyi gören biri karar veriyor. O kişi tek düze yaşayamıyor…

Bu sebeple birden fazla kişi olmak zorunda kalabiliyorum ama en çok kendim olabildiğim zamanlardaki insanları seviyorum. Çünkü kendim olmak için herhangi bir beklentim olmuyor ne otorite kurmam gerekiyor ne de susmam…

İşte böyle  ben böyleyim, üçüncü şahıstan başlayıp olayı kendime böyle bağlıyorum. Sende yapıyorsun bunu. Siz de yapıyorsunuz, O da yapıyor,Hepimiz yapıyoruz, çünkü hepimiz; ben, sen o’yuz…

Durumlar, tüm koltukları dolu otobüs gibi hepimiz için. Ayaktayken “o” yuz, otururken “ben”…

Yine de durumun değişmediği zamanlar var, her ne kadar ben bensem, bazen üçüncü şahsın şiiriyim ve ne yazık ki bu benim seçimim, değiştirmek istemediğim bir seçim…

Kendi kendime söylüyorum, sen; sen ol ............, seni ben yapan ama o olmaktan da kurtaramayan seçimlerinle mutlu olmaya bak…
 
Yazar?

 

 
 




 

--
BENiM MANEVi MiRASIM BiLiM VE AKILDIR!
 
"Ben, Manevi Miras olarak hiçbir Ayet, hiçbir Dogma,
hiçbir Donmuş ve kalıplaşmış Kural bırakmıyorum.
Benim Manevi Mirasım Bilim ve Akıldır...
 
Zaman süratle ilerliyor, Milletlerin, Toplumların,
Kişilerin Mutluluk ve Mutsuzluk anlayışları bile değişiyor.
Böyle bir Dünyada, asla değişmeyecek Hükümler getirdiğini
iddia etmek, Aklın ve İlmin gelişimini inkar etmek olur...
 
Benim Türk Milleti için yapmak istediklerim
ve Başarmaya çalıştıklarım ortadadır.
Benden sonra Beni benimsemek isteyenler,
bu temel eksen üzerinde Akıl ve İlmin rehberliğini
kabul ederlerse, Manevi mirasçılarım olurlar."
 
MUSTAFA KEMAL ATATÜRK
 
Grup mail adresi: MAKARNA@googlegroups.com
Grup yöneticisi : makarna+owner@googlegroups.com
Grup anasayfa : http://groups.google.com/group/MAKARNA

Blog Arşivi