13 Temmuz 2010 Salı

[cadilarmekani], BEBISIM

 Silinsin gözlerinden günün yorgunluğu…hayaller meze olsun rüyaların davetinde…hep gülen bir çocuk yüzü düşsün payına ve sana doğru açan sarı bir gül…. yürü… … … silinsin amansız zamanların yüreğine bastığı mühür… ayakların okşarcasına dokunsun kaldırım taşlarına... sokaklar adım adım seni çağırsın mutluluğun yollarına ve sen bekli de hayatında ilk defa, yüreğini al avuçlarına… bir serçeye dokunurcasına…

hadi kapat gözlerini… rüyanda sevdiklerini görmeyi unutma...

 

 

kendin için bir adım at hayata…. hani vardır ya “pembe panjurlu mavi perdeli ev” hikayeleri… hadi onları yaşa düşlerinde, ne kaybedersin ki... bırak düşlerini bir kartalın kanatlarında havalansın, bırak her nerede kalmak istiyorsa orada kalsın… kapalı kalsın anıların perdesi… yosun tutsun bu hüzün bilmecesi… zaman anlamını yitirsin dakikalarda... dün adına ne varsa hayatında sil gözlerinden, hatta nefes bile alma… akrep ağır, yelkovan uçarıdır unutma…

hadi kapat gözlerini… rüyanda sevdiklerini görmeyi unutma...

 

 

esrik olmuş nefeslerin… yarım kalmış heveslerin… coşkun ama bir o kadar da helal bir ırmağın taşması gibi… yürü düşlerin yolunda… sıladan vatana döner gibi… unutma, anlar hayatı renklendirmez sadece boya kalemlerini verir insana… hadi boya dilediğince… bırak bütün yollar sarı olsun bütün denizler kırmızı… sen görmek istediğin yerde bulursun yüreğindeki yıldızı… kime neyi yüklersen onu o gözle görürsün… bırak dünü ve dünde kalan ne varsa taşıma bugüne… perde çek gözlerine, dün ne kadar hüzün verse de…bir sen değilsin ki anıları karanlığa gömmek isteyen…bir sen değilsin ki karanlığı hayatından silmek isteyen…

hadi kapat gözlerini… rüyanda sevdiklerini görmeyi unutma...

 

 

bırak düşlerini onlar karanlıkta da yol bulur kendine… bir gökyüzü maviliğinde… veya bir okyanus derinliğinde… istersen bir kuru bir dal da yaşarsın düşlerini… istersen bir çölde veya bir kurumuş zakkum yaprağında… dünü anmadan, zamanın anlara bıraktığı acıyı yaşamadan ve yarın için endişe duymadan… bir buluta dokunmayı hayal et… beyaz bir sarhoşluğa… o pamuksu hoşluğa… sonra yavaşça bırak ellerini boşluğa…

hadi kapat gözlerini…rüyanda sevdiklerini görmeyi unutma...

 

 

her kader kendini çizer nasılsa… her beden aynı güneşle yıkanır gün ışığında… hangi rüya özgür kalmak istiyorsa bu gece uykunda bırak bölüşsün kirpiğindeki hayalleri… özgürlük kısa tutsaklık uzundur hayatta… ne kadar tutsak hayal varsa gözlerinde azat et… yaşanacak anlara merhamet… ve acılara sabret… belki bir mucize olur… zaman durur… kirpiklerinin gölgesinde ıslak bir rüya can bulur… ne dünü yaşar gözlerin ne yarın adına bir kaygı… resimlerde aradığın izler düşer dudak kıvrımlarına ve belki de bir Osmaniye macerası en puslu anını geride bırakıp, gülümser sana en sıcak yanıyla…unutma en doğru zaman en doğru andır…en doğru an olman gerektiği yerde olduğun zamandır…

hadi kapat gözlerini… rüyanda sevdiklerini görmeyi unutma...

 

olur mu…     BEBİŞİM

--
EGER BIRINE SEVECEK SEVGIN YOKSA ONA UMUT VERECEK GOZLERLE BAKMA!!!


http;//oykuceduygular.blogcu.com
yuregimdengecenler@googlegroups.com

--
Bu e-postayı Google Grupları'ndaki "Cadıların Mekanı - İnternetkadin.com" adlı gruba abone olduğunuz için aldınız.
Bu gruba kayıt göndermek için cadilarmekani@googlegroups.com adresine e-posta gönderin.
Bu gruba olan aboneliğinizi iptal etmek için cadilarmekani+unsubscribe@googlegroups.com adresine e-posta gönderin.
Diğer seçenekler için http://groups.google.com/group/cadilarmekani?hl=tr adresinden grubu ziyaret edin.

Blog Arşivi