19 Temmuz 2010 Pazartesi

m~a~k~a~r~n~a Eskilerden ama....güldürenden değil galiba ne dersiniz...Temel sevenlere....





 
 
 
 
 
 
  
 
 
  
 

İçecek makinası
 
Temel, içecek makinalarının birinin karşısına geçmiş, jeton atıp içecek alıyormuş, jeton atıp içecek alıyormuş, jeton atıp içecek alıyormuş… Yanına kendi halinde bir adam gelmis ve sormuş:
 
"Afedersiniz ama ne yapıyorsunuz?" Temel hemen cevap vermiş:
 
"Karışma uşağım, hiç bozma şansım yaver gidiyor."
 
 
 

Oflu hoca vaiz ediyi;
"Ey cemaati muslimin, her kim gece o isi yapip ta, sabah namazindan once yikanirsa
70 dusman oldurmus kadar sevabi var..."
Temel'in yaşı 60... Gidiyo eve,
"Ya hanim; hoca boyle boyle dedi, gel bu aksam 70 dusman askeri oldurelum"
Fadima tamam diyo ve zori zar 70 düsman oldürüyorlar...
ama Fadime;
"Uyyy Temelum, madem bu kadar sevabı var,  gel bir daha edelum.
70 dusman daha oldurelum..."
Ancak Temelin durumu kötü...
Nefes nefese, zorla, bir 70 düşman daha öldürüyorlar!..  Temel kendini yatagin
dibine atiy son nefesini verecek gibi..
Fadime yattigi yerden demesin mi;
"Adam hazir cephedesin, gel bir 70 düsman daha oldurelum..." 
Temel  bitkin... Oglu da gurultuden uyanmis kapiya  vuriyi...
"Ya buba, gurultuden uyuyamayrum, ne oluyor size boyle?"  Nedir bu konusma, hareket..
Temel zaten bunalmis, sinirden cevap veriyi:
"Yat, zibar it oglu it... Kurcalama herseyi..
Düsman askeri ananin a...na karargah kurdu, öldur öldur bitmiyo!..
 
 
Temel 30 sene evlilikten sonra Fadime ile gayet dost bir sekilde sohbet ederken;
"ula Fadime, ha bana bir laf soyle ki hem sevineyim hem de uzuleyim." demiş
Fadime de 30 senenin verdigi rahatlikla; "valla Temel," demiş " seninkisi butun arkadaslarindan daha büyük''
 
 
 
 
Temel ve Dursun yaz tatillerinde Antarktika'ya gitmeye karar vermisler.
Uzun bir yolculuktan sonra buzlar diyarina varmislar.
Bir rehber bulamadiklarindan kendileri gezmisler uzun buz ovalarini. Ertesi sabah bir rehberle anlasarak kitanin en
güzel yerlerini rehber esliginde gezip merak ettiklerini soruyorlarmis. Bir ara Temel rehbere seslenerek
- Pardon burada hiç beyaz kadin var mi ? diye sormus,
- Rehber 'Tabiî ki var, buradaki kadinlarin yüzde doksani beyazdir' demis. - 'Peki siyah kadin var mi?'
- 'Eh bir kaç tane var bu civarda'
- 'Peki siyah - beyaz kadin var mi'
Rehber son derece saskin bir sekilde - 'Tabiî ki hayir ben hiçbir yerde rastlamadim böyle kadina'
Cevaptan hiç de hosnut kalmayan Temel Dursun'a dönerek
- ' Ula dursun yoksa dün aksamkiler penguen miydi?????'.
 
 
Temel'e sormuşlar;
 
'Dünyada en güzel şey ne olmaktır sence?
 
-'Tava!' demis.
-Nedenini sormuşlar?
-Bilgece cevaplamış;
'İçinde sürekli yiyecek bir şeyler var, yani karnın hep tok. altın
sürekli sıcak..
Sapın da devamlı dik ve sürekli bir kadının elinde!'...
 
 
Tahlil
 
 
Temel hastaneye gider. Girişte birinin ağladığını görür. Yaklaşır ve sorar:
 
"Hayrola hemşerim? Neden ağlıyorsun?"
 
Adam:
 
"Kan tahlili yaptırmaya geldim. Parmağımı kestiler." der demez bu sefer de Temel hüngür hüngür ağlamaya başlar. Ne olduğunu anlayamayan adam Temel'e sorar:
 
"Hayırdır hemşerim. Sen niye ağlamaya başladın şimdi?" Temel cevap verir:
 
"Ben idrar tahlili yaptırmaya geldim."
 
 
 
 
 
 



--
BENiM MANEVi MiRASIM BiLiM VE AKILDIR!
 
"Ben, Manevi Miras olarak hiçbir Ayet, hiçbir Dogma,
hiçbir Donmuş ve kalıplaşmış Kural bırakmıyorum.
Benim Manevi Mirasım Bilim ve Akıldır...
 
Zaman süratle ilerliyor, Milletlerin, Toplumların,
Kişilerin Mutluluk ve Mutsuzluk anlayışları bile değişiyor.
Böyle bir Dünyada, asla değişmeyecek Hükümler getirdiğini
iddia etmek, Aklın ve İlmin gelişimini inkar etmek olur...
 
Benim Türk Milleti için yapmak istediklerim
ve Başarmaya çalıştıklarım ortadadır.
Benden sonra Beni benimsemek isteyenler,
bu temel eksen üzerinde Akıl ve İlmin rehberliğini
kabul ederlerse, Manevi mirasçılarım olurlar."
 
MUSTAFA KEMAL ATATÜRK
 
Grup mail adresi: MAKARNA@googlegroups.com
Grup yöneticisi : makarna+owner@googlegroups.com
Grup anasayfa : http://groups.google.com/group/MAKARNA

Blog Arşivi