17 Temmuz 2010 Cumartesi

[cadilarmekani], MISRALARIM SENI ANLATIYOR SEN KIMI DINLIYORSUN

Mısralarım seni anlatıyor sen kimi dinliyorsun…

Sen, belki de bu mektubu aslında sana yazdığımı hiç bilmeden okuyacaksın.
Ben, senin bunu okurken parmağınla yanağına dokunduğunu, gözlerini hafifçe kıstığı, görmeyeceğim.

Elimin uzanamadığı ellerine kelimelerimle sokulmaya çalışmamın, kırılgan harflerden kurulmuş görünmez bir köprüden sana doğru yürürken düşmekten böylesine korkmamın, sana tek bir bakışla anlatabileceğime inandığım ve bir çocuğun belki bir ismi bile olmayan birçok duygunun her birine isimler bulmaya uğraşmamın beni nasıl yaralayıp yorduğunu bilmeyeceksin.

İlerde bir gün bana çok karmaşık ve anlaşılmaz gözükecek olsalar da şu anda bana, kendime saplamak için elimde tuttuğum çelik bir bıçak gibi sade ve içmeye hazırlandığım zehirli bir su gibi berrak gözüken duygularımın, keskin ve yakıcı tadını onların üstünü örten sözcüklerin altından çıkarıp çıkarmamakta duyduğum kararsızlığı da herhalde sana hiç anlatamayacağım.

Halbuki bütün korkunçluğu sadeliğinde gizli olan duygularım o kadar açık ki.

Yorulduğumda, bıktığımda, yenilginin tam kıyısında durduğumu hissetiğimde, beni sadece seni düşünerek iyileştirebiliyorum.

Yalnızım.

Benim yalnızlığımı ve kendimi yalnız hissetmemin yalnızlıktan da kötü olduğunu anlayacak senden başka kimse yok.
Ve sen de yoksun.

Belki de hiç olmayacaksın.

Sözcüklerden oluşturmaya çalıştığım bir köprüden sana ulaşmaya çalışacağım.

Ve biliyor musun, sen bütün bunları okurken, ben yazdıklarımı şakacı gülüşlerimle red edeceğim.

Beni bir gün görürsen, gördüğünün bu satırları sana yazan ben olduğuma inanmayacaksın.

Duyduğum aşkı, özlemi ve bunları duymaktan duyduğum korkuyu güvenli bir duruşun ardına saklanacağım.

Yüzümde satırlarımdan bir iz aradığında, onlar orda olmayacak.

Seni nasıl özlediğimi hiç işitmeyeceksin, sıradan bir 'Nasılsın' sözcüğü saklayacak o özleyişi.

Ama bütün bunlar, bu sahte kibir, bu şakacı gülüş, bu sıradan 'Nasılsın' sözü, bu güvenli duruş, içimdeki sesi dindirmeyecek.

Aralarında dolaştığım kalabalıklar içinde benim yalnızlığımı gören ve kendimi yalnız hissetmemin yalnızlıklardan da kötü olduğunu sezen bir tek sen varsın.

O kadar sade ki duygularım.

Kırılgan bir köprüden sana doğru yürüyorum.

Sana ulaşamazsam, sesim ve kelimelerim sana değmezse ve bir daha ellerini tutamazsam, işte o zaman, korkarım sonsuz ve sensiz bir boşluğa yapayalnız düşeceğim.



--
EGER BIRINE SEVECEK SEVGIN YOKSA ONA UMUT VERECEK GOZLERLE BAKMA!!!


http;//oykuceduygular.blogcu.com
yuregimdengecenler@googlegroups.com

--
Bu e-postayı Google Grupları'ndaki "Cadıların Mekanı - İnternetkadin.com" adlı gruba abone olduğunuz için aldınız.
Bu gruba kayıt göndermek için cadilarmekani@googlegroups.com adresine e-posta gönderin.
Bu gruba olan aboneliğinizi iptal etmek için cadilarmekani+unsubscribe@googlegroups.com adresine e-posta gönderin.
Diğer seçenekler için http://groups.google.com/group/cadilarmekani?hl=tr adresinden grubu ziyaret edin.

Blog Arşivi