17 Ağustos 2011 Çarşamba

[cadilarmekani], ÇİÇEĞİN PEŞİNDE

Kocam bir mühendisti. Onunla sâkin tabiatını sevdiğim içinevlenmiştim. Bu sâkin adamın göğsüne başımı koymak içimi nasıl daısıtırdı…Gel gör ki iki yıl nişanlılık ve beş yıl evlilikten sonra bu sâkinlikbeni yormaya başlamıştı. Eşimin -bir zamanlar çok sevdiğim- buözelliği artık beni huzursuz ediyordu.İş ilişkiye gelince oldukça içli, hattâ aşırı hassas bir kadınım.Romantik anlara, küçük bir çocuğun şekere düşkünlüğü gibi canatıyorum. Oysa kocamın sakinliği, başka bir deyişle vurdum duymazlığı,evliliğimize romantizm katmaması beni aşktan almış, uzaklaştırmıştı.Sonunda kararımı ona da açıkladım: boşanmak istiyordum.Şaşkınlıktan gözleri açılarak 'niye?' diye sordu.'Gerçekten belli bir sebebi yok' dedim, 'sadece yoruldum.'Bütün gece ağzını bıçak açmadı. Düşünüyordu. Bu hâli ise hayalkırıklığımı daha da artırmaktan başka bir işe yaramıyordu: işte,sıkıntısını dışarı vurmaktan bile aciz bir adamla evliydim. Ondan nebekleyebilirdim ki!Sonunda sordu: 'seni caydırmak için ne yapabilirim?'Demek ki söyledikleri doğruydu: insanların mizacı asladeğiştirilemiyordu. Son inanç kırıntılarım da kaybolmuştu.'İşte mesele tam da bu' dedim. 'Sorunun cevabını kendin bulup kalbimiikna edebilirsen kararımdan vazgeçebilirim.''Diyelim dağın tepesinde bir uçurum kenarında bir çiçek var. O çiçeğibenim için koparmak, düşüp vücudunun bütün kemiklerinin kırılmasına,hattâ ölümüne mâl'olacak. Bunu benim için yapar mısın?'Yüzümü dikkatle inceledi ve 'Sana bunun cevabını yarın vereceğim' dedi.Bu cevapla son ümidim de yok olmuştu.Ertesi sabah uyandığımda evde yoktu. Boş bir süt şişesini mutfakmasasının üzerine koymuş, altına da bir not bırakmıştı.'Sevgilim' diye başlıyordu,'O çiçeği senin için koparmazdım' Kalbim yine kırılmıştı. Okumaya devam ettim.'Çünkü her zaman yaptığın gibi bilgisayarın altını üstüne getiripçökerttikten sonra monitörün önünde ağladığında, onu tekrardüzeltebilmem için ellerime ihtiyacım var.''Anahtarları her zaman evde unuttuğunu bildiğimden, senden önce evevarabilmem üzere koşmam gerektiğinden bacaklarıma ihtiyacım var.''Arabayı kullanmayı çok sevdiğin halde şehirde hep yolukaybettiğinden, yolu gösterebilmem için gözlerime ihtiyacım var.'Sâdık arkadaşının her ayki ziyaretinde sebep olduğu, karnındakikrampları rahatlatabilmem için avuçlarıma ihtiyacım var.''Evde oturmayı sevdiğinden, içe kapanıklığını dağıtmak, can sıkıntınıhafifletmek üzere sana şakalar yapabilmem, hikâyeler anlatabilmem içinağzıma ihtiyacım var.''Sabahtan akşama kadar bilgisayara bakmaktan gözlerinin bozulmasıkaçınılmaz olduğundan, yaşlandığımızda tırnaklarını kesebilmem,saçlarında -görülmesini istemediğin- beyaz telleri ayıklayabilmem,merdivenlerden aşağı inerken elini tutabilmem, çiçeklerin renginin -gençliğinde senin yüzünün rengi gibi olduğunu söyleyebilmem içingözlerime ihtiyacım var.''Ama seni benden daha fazla seven biri varsa, evet o uçuruma gidip, oçiçeği senin için koparırım bir tanem.'Baktım, mektuptaki yazının mürekkepleri yer yer dağılıyordu.Göz yaşlarım mektuba düşüyordu.'Mektubu okuduysan ve kalbin ikna olduysa lüften kapıyı aç canım. Çoksevdiğin susamlı ekmek ve taze sütle kapıda bekliyorum.'Koşarak kapıyı açtım. Endişeli bir yüzle ve ellerinde sıkıca tuttuğususamlı ekmek ve sütle kapının önündeydi.Artık çok iyi biliyordum: beni ondan daha çok kimse sevemezdi. Oçiçeği uçurumun kenarında bırakmaya karar verdim.Bu gerçek aşktı.İlk yıllardaki heyecanlar içinde görmeye alıştığımız aşkın, senelersonra o heyecanlar kaybolup gittiğinde, huzur ve durgunluk içinde dehep var olmaya devam ettiğini göremeyebiliyoruz.Oysa aşk hep vardır. Belki artık heyecansız, belki artık romantikdeğil... Belki sıkıcı, tekdüze, hatta belki yüzsüz... Ama hep oralardabir yerdedir.Çiçekler ve romantik dakikalar ilişkinin başlaması için elbetteir. Bir zaman sonra bunlar gitse de gerçek aşkın sütunu ebedi> kalır.>> Hayat tam da böyle bir şeydir



--

Öyle biri ol ki hayatımda, gören imrensin benim niye yokki desin.. Öyle bir sev ki beni hic bitmesin..Öyle bir seveyim ki seni baska kimse sevmeye cesarete edemesin... ve Öyle bi biz olalım ki Önümüze Kimse geçemesin
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

 

--
Bu e-postayı Google Grupları'ndaki "Cadıların Mekanı - İnternetkadin.com" adlı gruba abone olduğunuz için aldınız.
Bu gruba kayıt göndermek için cadilarmekani@googlegroups.com adresine e-posta gönderin.
Bu gruba olan aboneliğinizi iptal etmek için cadilarmekani+unsubscribe@googlegroups.com adresine e-posta gönderin.
Diğer seçenekler için http://groups.google.com/group/cadilarmekani?hl=tr adresinden grubu ziyaret edin.

Blog Arşivi