Ağzı bozuk projeci! /Necati Doğru
Bir bakıyorsunuz; projeci.
Projeleri havada uçuşuyor.
İstanbul’a ikinci boğaz.
İzmir’in körfezine iki koridor.
Dıyarbakır sur içine iki bahçe.
Ankara’ya iki bildik terane.
Van’a otlu peynir mandırası… Kırklareli’ne beyaz peynir fabrikası… Projeler böylece; “her derde deva misali” yurdun bir başından öbür başına akıp gidiyor.
Ne güzel!
Umutlanıyor insan.
9 yıldır ülkenin başında bulunan Başbakan, sanki şu seçim ortamını kaldıraç gibi kullanarak toplumda “proje tartışma bilincini” geliştirmek istiyor.
Sanki öncü oluyor.
Yol gösterici. Buz kırıcı.
Seviye yükseltici bir önder.
Tam umutlanırken; birden, aniden, “seviye yükseltici projeciliğe önder olmuş o lider”
gidiyor, karşınıza yabancılaşmış, küfür eden, bağıran, aşağılayan, tehdit eden ağzı bozuk biri çıkıyor. Yabancılaşma; çok ağır bir duygu olmalı. Kaldırması, yaşanması, taşıması çok zor. Yabancılaşma; panik ataktan, ölüm agonisinden daha şiddetli. Depresyon çukuruna girmişlerin iflah olmaz karamsarlığından daha kuvvetli.
Xxx
Hani bilirsiniz.
Kulaktan kulağa aktarılarak gelen ve adına “Hamzaname” denilen hikayeler vardır. Bu hikayelerde anlatıldığı gibi cengaverin kellesini kesiyorlar, o kesilmiş kellesini sol eliyle kavrayıp koltuğunun altına alıyor, diğer elinde kılıç “başsız gövdesiyle” yine hücum ediyor.
Hamzaname uydurmadır.
Böyle kahraman yoktur.
Ancak halk inanır.
İnanmaya ihtiyacı vardır.
Halkın bu “Hamzaname” dinleme geleneğine uygun düşeceğini varsayıyor olmalı ki, Başbakan, “Atlılar… Atları kanatlılar… Yalın kılıçlılar…” misali bağırmaya, küfür söylemeye, saldırmaya başlıyor. Yeni yeni bina ettiği “proje tartışma enerjisini yükseltme” arayışının tam tersi bir kaba kulvara geçiyor.
Edepsizsin diye bağırıyor.
Alçaksın diye saldırıyor.
Ahlaksızsın diye küfür savuruyor.
Belki de çevresi, danışmanları, taktisyenleri, vizyon vericileri ona “özgüven doygunluğunu” dışa vurmasını istiyorlar. Sandığa gidilmesine 9 gün kaldığı için “henüz kime oy vereceğini seçmemiş kararsıları etkileme zamanıdır” diye düşündüler.
Eğe sesi gibi gıcırdayan.
Poyraz sesi gibi inleten.
Galvaniz boru gibi tınlatan.
Kararsızları da etkileyen…
Xxx
En son bir işadamını tehdit etti.
“Yakarım seni” anlamına gelen korku yükseltici cümleler söyledi. İsimi lazım değil büyük sermayeden bu işadamı, bütün anketlerin tersine, seçimlerde “CHP birinci parti olur” diye optimistik (iyimser) tahmin yapıyormuş.
Farklı bir ses.
Ezberlerin tersi.
İktidar borazanı olmayan bu işadamını tahmini çıkarsa “AKP iktidardan gidecek” ve Başbakan’ın Başkanlık sistemini getirerek “Türkiye’nin Tek Adam olma hayali” suya düşecek.
Bu işadamı haklı olabilir mi?
Küfür, özgüven belirtisi değil paniklemekten gelir. Tehdit etmek yenilmişlik göstergesi diye bilinir.
BENiM MANEVi MiRASIM BiLiM VE AKILDIR!
"Ben, Manevi Miras olarak hiçbir Ayet, hiçbir Dogma,
hiçbir Donmuş ve kalıplaşmış Kural bırakmıyorum.
Benim Manevi Mirasım Bilim ve Akıldır...
Zaman süratle ilerliyor, Milletlerin, Toplumların,
Kişilerin Mutluluk ve Mutsuzluk anlayışları bile değişiyor.
Böyle bir Dünyada, asla değişmeyecek Hükümler getirdiğini
iddia etmek, Aklın ve İlmin gelişimini inkar etmek olur...
Benim Türk Milleti için yapmak istediklerim
ve Başarmaya çalıştıklarım ortadadır.
Benden sonra Beni benimsemek isteyenler,
bu temel eksen üzerinde Akıl ve İlmin rehberliğini
kabul ederlerse, Manevi mirasçılarım olurlar."
. C* MUSTAFA KEMAL ATATÜRK C*
Grup mail adresi: MAKARNA@googlegroups.com
Grup yöneticisi : makarna+owner@googlegroups.com
Grup anasayfa : http://groups.google.com/group/MAKARNA
. B E K L E R İ Z ;-)