Bülent ESİNOĞLU
Emperyalizmden doğrudan nemalananlara söyleyecek sözümüz yok.
İhanetlerinin ücretini almaya devam edecekler.
Sözümüz, Batıdan parasal olarak beslenmeyen, ancak, emperyalizmin
verdikleri(bilgi, görgü) ile düşünenleredir.
Bakan hayati Yazıcı, Özal alışırlar demişti, alışacaklar demiş.
Neye alışacağız? AB-D emperyalizminin köleliğine alışacağız.
Onların verdikleri ile düşünmeye devam edersek, onların menfaatlerini
kendimizin menfaati gibi görürüz.
Peki, onlar gibi düşünmemek için ne yapmak gerek?
Çok basit! Emperyalizmin varlığını hissetmek, yapıp ettiklerine, bu
bir emperyal olgu mu, yoksa olması gereken mi diye bakılmalıdır.
Emperyalizmi görmeden, dünyayı ve Türkiye'yi görmek olası değildir.
Aksi takdirde kendimizi entelektüel sanıp, hatta solcu sanıp atıp
tutar, mangalda kül bırakmayız.
Düşmanın yapıp ettiklerini doğru gibi algılamak, doğruyu düşünememe
demektir.
Bu nasıl başlar? Önce emperyalizm sözcüğünü korkmadan söylemek ile
başlar. Emperyalizme emperyalizm diyemeyenler,emperyalizmi uluslar
arası ilişki sananlar, işi başından kavrayamayanlardır. Veya iyi
emperyalizm, kötü emperyalizm olur sananlardır. Ya da Amerika'nın bir
zamanlar, komünizmi sınıflandırırken, süper komünizm kavramını icat
ettiği gibi...
Peki, emperyalizm sadece düşüncede kavranarak öğrenilen bir şey midir.
Hayır.
Yaşayarak öğrenilendir de...
Emperyalizm 1950-60'lı yıllarda, bizden istediği, sadece komünizme
karşı olmamız ve onunla mücadele etmemizdi.
Şimdi ise bizden istediği, müttefiklik falan değil. Teslim olmamızdır.
Köleliktir.
Yoksa altmış yıldır, Türk hükümetleri ve kurumlarımız AB-D'ye hizmet
ede geldiler. Şimdi istenen ise sadece teslimiyet değil, onların
kölesi olmamızdır.
Onlar için savaşmak, onlar için ülkeyi parçalamak, onlar için Rusya ve
Türkî cumhuriyetlerle ilişki kurmak. Onlar için olması gereken her şey
olmak.
Yani Türk ulusunun kendine ait bir varlığı olmasın demektir.
Şimdi Anayasayı değiştirmek isteyenlerin, ileride belediye
başkanlarını değiştirmek isteyip istemeyeceğinin teminatı yoktur. Eğer
Anayasa onların istediği gibi değişirse, AB hukuku Türk hukukunun
üzerinde olacaktır. Çünkü hukuk dediğiniz şey AB'nin verdiği
talimatlar olacaktır.
Her dayatma bir dayanışmayı yaratır. Her olayda saflar yeniden
belirlenir. Eskiden onların yanında olanlar, şimdi onlara karşı,
eskiden bizden olanların onlara katılması mücadelenin
karakterindendir.
Her olayda, mesela, son anayasa değişikliği dayatmasında, saflar
yeniden belirlenecektir. Onların içinden de emperyalizmin
dayatmalarına hayır diyenler çıkacaktır. Tıpkı Bir Mart teskeresinde
olduğu gibi.
Bozula düzele bu mücadele bir yoluna girecektir.
Sonunda herkes emperyalizme emperyalizm diyecektir.
1.4.2010, bulentesinoglu@gmail.com
--
BENiM MANEVi MiRASIM BiLiM VE AKILDIR!
"Ben, Manevi Miras olarak hiçbir Ayet, hiçbir Dogma,
hiçbir Donmuş ve kalıplaşmış Kural bırakmıyorum.
Benim Manevi Mirasım Bilim ve Akıldır...
Zaman süratle ilerliyor, Milletlerin, Toplumların,
Kişilerin Mutluluk ve Mutsuzluk anlayışları bile değişiyor.
Böyle bir Dünyada, asla değişmeyecek Hükümler getirdiğini
iddia etmek, Aklın ve İlmin gelişimini inkar etmek olur...
Benim Türk Milleti için yapmak istediklerim
ve Başarmaya çalıştıklarım ortadadır.
Benden sonra Beni benimsemek isteyenler,
bu temel eksen üzerinde Akıl ve İlmin rehberliğini
kabul ederlerse, Manevi mirasçılarım olurlar."
MUSTAFA KEMAL ATATÜRK
Grup mail adresi: MAKARNA@googlegroups.com
Grup yöneticisi : makarna+owner@googlegroups.com
Grup anasayfa : http://groups.google.com/group/MAKARNA
To unsubscribe, reply using "remove me" as the subject.