31 Mart 2010 Çarşamba

[cadilarmekani], SEN BENIM YASAM SUYUMSUN

Bir gün deli yağmurdun sen. Yağışını, tepeden tırnağa beni sırılsıklam yapmanı severdim.
Her damlan içime işlerdi, her damlan yüreğime akan bir nehre dönüşürdü. O ıslak halimle Tir tir titrerken, bir
tek damlanı bile kaçırmamak için kapanmazdım hiçbir yere. Yağmurdan sonra üşümeyi kim sever ki? ben severdim işte. Bir yağmur bağımlısına dönüştürmüştün beni. Sen yağdığın zaman elinde semsiye ile gezen, kaçışan, insanları gördükçe öfkelenirdim. Seni hissetmeyen insan neden yaşardı ki dünyada? Sonra dağılırdı öfkem ve gururlu bir gülüş kaplardı yüzümü. Hiç kimsenin fark etmediği o güzel ıslaklığın tek sahibi bendim. Bu beni hepsinden ayrıcalıklı kılıyordu. Onlar sıradandı, ben farklı. Uçurumun dibindeki yalnız çiçektim ben. Tek besinim yağmurdu. Yağışını beklerdim. Kurak günlere, ayaz gecelere inat hiç bitmeyen bir umutla beklerdim. Kapardım yapraklarımı, bükerdim boynumu direnmek için. Umudun yitip gittiği günlerde oldu elbette. Bekleyişin işkenceye dönüştüğü zamanlarda oldu. Yağmaman ihtimalin yoktu ama ya ben, sırılsıklam olmayı bekleyen papatyaydım,sabırsızdım, yada sen yağacağın zamanı çok iyi bilirdin. Ben bunun rahatlığıyla hiç solmayacağımı düşünürdüm. Yağacağını bilerek özleminin tadını da sevdim ben.
Benimler birlikte bekleyen diğer yalnız çiçekler "Artık yağmayacak" diye kendi yağmurlarından ümidi kesmişken ben. "Durun" derdim onlara. "Benim yağmurum hepimizi hayata döndürmeye yeter..."
Öyle güzel yağardın ki, ne sel olup yıkardın duvarları ve bir kaç damlayla kandırırdım dünyayı. hep yettin, hep "şükür" dedirtin Seni taşıyan bulutlarda hiç siyah olmadı. Yakışmazdı sana kara bulutlardan düşmek
dünyaya. Aydınlığını verdim. Beyaza boyadın onları. Bu yüzden hiç bir zaman yıkım olmadı yağışın. Yağışından sonra gök kuşağına dönüşmeni de sevdim. Her damlan başka bir renkti. Gözlerimi alamazdım o renk cümbüşünden çabuk kaybolacağını bildiğim için bir saniye ayırmazdım gözlerimi senden. Sonra güneş yükselir, sonra sen ekilirdin. Ama her gidişin yeniden döneceğinin müjdesiydi, bilirdim. Bu aralar. Yine kurak gidiyor günler. Ne bir bulut var, nede yere düşen bir damlan. Ben yine direniyorum ama geciktin ey yağmur.
Sitemdir sanma, sana sitem yapamam, vardır bir bildiğin ama düşün ki sen olmasan solup gideceğim bu çorak dünyada. Yağ ve sırılsıklam et beni ben öyle tutkulu, öyle yağmur delisiyim....
Ben senin papatyan,sen benim yaşam suyumsun....


--
DUYMADAN SESLENMEYİ BİLİYORSA YÜREK,GÖRMEDEN SEVMESİNİ DE BİLİR
İCİNDEN SEVGİ GECEN YOLDA; SEVGİ ISIGI YOLUNUZU AYDINLATSIN
BU GÜNÜNÜZ DÜNDEN İYİ OLMASI TEMENNİSİYLE

--
Bu e-postayı Google Grupları'ndaki "Cadıların Mekanı - İnternetkadin.com" adlı gruba abone olduğunuz için aldınız.
Bu gruba kayıt göndermek için cadilarmekani@googlegroups.com adresine e-posta gönderin.
Bu gruba olan aboneliğinizi iptal etmek için cadilarmekani+unsubscribe@googlegroups.com adresine e-posta gönderin.
Diğer seçenekler için http://groups.google.com/group/cadilarmekani?hl=tr adresinden grubu ziyaret edin.

Blog Arşivi