24 Haziran 2010 Perşembe

m~a~k~a~r~n~a Birinci ve İkinci Müzakere Dönemi

Birinci ve İkinci Müzakere Dönemi
Bülent ESİNOĞLU
Ecevit'e meclis operasyonundan sonra, tarlaya ekilen AKP tohumu 2002
de çimlendi. İlk icraatı, Amerika ile Irak'a girmek için Bir Mart
Tezkeresini Meclise getirmek oldu. Bu ilk fatura ödemesi idi. Güney
Doğuya 65 Bin Amerikan askeri yerleşecekti.
Türk milleti bu badireyi atlattı, ama beylerin Amerika hizmeti hız
kesmedi. Meclisten Irak harbine dâhil olmama kararı çıktı, ama AKP'nin
kanun nizam ve meclis kararı dinlemek gibi bir niyeti yoktu.
İncirlikten Irak'a 4496 sorti yapıldığını Vecdi Gönül Amerika
ziyaretinde açıkladı.
Amerika'nın Türkiye'yi denetim altında tutması için Türkiye'nin AB
kapısına bağlanmasını istiyordu. Amerika yirmi yıldır aynı tespiti
yapıyordu: Türkiye'nin başını boş bırakırsan, Asya'ya kayar.
Türkiye'nin iç dinamiklerinin ve çıkarlarının Asya'da olduğunu
herkesten daha iyi Amerika biliyordu. Bunun için Türkiye'nin AB
kapısına bağlanması, onlar için akla yakın olanı idi. Böylece,
içerdeki Batıcı liberaller, dinci AKP'ye destek verirler hem de
içerden kontrol edebilirlerdi.
Bu plan I.Müzakere dönemi olarak başladı. Batıcı holding medyasının( o
zaman mütareke basını diyorduk) AKP'ye desteği ile AKP hiçbir şey
yapmadan, tüm Cumhuriyet varlıklarını satışa çıkardı. Bir taraftan
müzakereler devam ediyor, öte yandan satışlar devam ediyordu.
Bu dönemin adı; Batı değerlerine bağlı kalarak demokratikleşme dönemi
idi. Propaganda böyle yapılmıştı.
Birinci dönemin sonunda, kendi değerlerinden uzaklaşıp, başkalarının
değerleri ile çürüyen devlet kurumları, her alanda zorlanmaya başladı.
Artık II. Müzakere dönemini başlatmanın zamanı gelmişti. Çünkü
Ergenekon Tertipleri ile ordu kendi derdine düşürüşmüş, aydınlar
korkutulmuş, zindanlara atılmıştı. Gerekçe gene aynıydı.
Demokratikleşmek.
Aslında Batı Osmanlı'ya da aynı sistemi uygulaya gelmişti.
II. Müzakere sürecinin PKK ile sürdürüleceği anlaşılıyor. Ama aslında,
bu müzakere sürecinin içinde boylu boyuna Batı(Amerika) bulunacak.
Şimdi medyada yürütülen, bu iş, bu ordu ile olmayacak, PKK ile masaya
oturalım dayatmaları, tamamen Batının dayatmalarıdır.
Bu müzakere sürecinin, Batıdan gelen dayatmalarının başında, Ordunun
işlevinin sonlandırılması, Osmanlının son zamanlarındaki gibi, ordunun
silah bırakması ve silahlarını teslim etmesi isteniyor. (Profesyonel
ordu talebi)
Osmanlı da o zaman irade koyamamıştı. Osmanlının başında devleti
savunanlar yoktu. Şimdi de yok.
Batı ve PKK ile masaya oturmak demek, Batıya toprak vermek demektir.
Önce Barzani'ye devlet bahşetmek, arkasında Türkiye'ye doğru
genişlemesi sağlamaktır.
Türk halkı bu duruma rıza gösteremez. Bunun Batının sandığı kadar
kolay olmadığını bilenler, Amerika Afganistan'da ölenlerini kimseye
haber vermeden gömüyor. Bizde öyle yapalım diyen Şamil Tayyar'dan
öğreniyoruz. Aslında cenaze törenlerini yasaklayalım fikri aslında
Şamil'in değil, Batının fikridir.
İradenin geri dönmesinden korkmaktadırlar.Zaten o irade bir geri
dönerse...
24.6.2010, bbulentesinoglu@gmail.com


--
BENiM MANEVi MiRASIM BiLiM VE AKILDIR!

"Ben, Manevi Miras olarak hiçbir Ayet, hiçbir Dogma,
hiçbir Donmuş ve kalıplaşmış Kural bırakmıyorum.
Benim Manevi Mirasım Bilim ve Akıldır...

Zaman süratle ilerliyor, Milletlerin, Toplumların,
Kişilerin Mutluluk ve Mutsuzluk anlayışları bile değişiyor.
Böyle bir Dünyada, asla değişmeyecek Hükümler getirdiğini
iddia etmek, Aklın ve İlmin gelişimini inkar etmek olur...

Benim Türk Milleti için yapmak istediklerim
ve Başarmaya çalıştıklarım ortadadır.
Benden sonra Beni benimsemek isteyenler,
bu temel eksen üzerinde Akıl ve İlmin rehberliğini
kabul ederlerse, Manevi mirasçılarım olurlar."

MUSTAFA KEMAL ATATÜRK

Grup mail adresi: MAKARNA@googlegroups.com
Grup yöneticisi : makarna+owner@googlegroups.com
Grup anasayfa : http://groups.google.com/group/MAKARNA

Blog Arşivi