30 Ocak 2011 Pazar

| makarna | bir şiir...


 Sonsuz bir karanlığın içinden doğdum.
 Işığı gördüm, korktum. Ağladım.
 Zamanla ışıkta yaşamayı öğrendim.
 Karanlığı gördüm, korktum.
 Gün geldi sonsuz karanlığa uğurladım sevdiklerimi... Ağladım.

 Yaşamayı öğrendim.
 Doğumun, hayatın bitmeye başladığı an olduğunu;
 aradaki bölümün, ölümden çalınan zamanlar olduğunu öğrendim.

 Zamanı öğrendim.
 Yarıştım onunla...
 Zamanla yarışılmayacağını,
 zamanla barışılacağını, zamanla öğrendim...

 İnsanı öğrendim.
 Sonra insanların içinde iyiler ve kötüler olduğunu...
 Sonra da her insanın içinde
 iyilik ve kötülük bulunduğunu öğrendim.

 Sevmeyi öğrendim.
 Sonra güvenmeyi...
 Sonra da güvenin sevgiden daha kalıcı olduğunu,
 sevginin güvenin sağlam zemini üzerine kurulduğunu öğrendim.

 İnsan tenini öğrendim.
 Sonra tenin altında bir ruh bulunduğunu. ..
 Sonra da ruhun aslında tenin üstünde olduğunu öğrendim..

 Evreni öğrendim.
 Sonra evreni aydınlatmanın yollarını öğrendim.
 Sonunda evreni aydınlatabilmek için önce çevreni
 aydınlatabilmek gerektiğini öğrendim.

 Ekmeği öğrendim.
 Sonra barış için ekmeğin bolca üretilmesi gerektiğini.
 Sonra da ekmeği hakça üleşmenin,
 bolca üretmek kadar önemli olduğunu öğrendim.

 Okumayı öğrendim.
 Kendime yazıyı öğrettim sonra...
 Ve bir süre sonra yazı, kendimi öğretti bana...

 Gitmeyi öğrendim.
 Sonra dayanamayıp dönmeyi...
 Daha da sonra kendime rağmen gitmeyi...

 Dünyaya tek başına meydan okumayı öğrendim genç yaşta...
 Sonra kalabalıklarla birlikte yürümek gerektiği fikrine vardım.
 Sonra da asıl yürüyüşün kalabalıklara karşı olması gerektiğine aydım.

 Düşünmeyi öğrendim.
 Sonra kalıplar içinde düşünmeyi öğrendim.
 Sonra sağlıklı düşünmenin kalıpları yıkarak düşünmek
 olduğunu öğrendim.

 Namusun önemini öğrendim evde...
 Sonra yoksundan namus beklemenin namussuzluk olduğunu;
 gerçek namusun, günah elinin altındayken, günaha el
 sürmemek olduğunu öğrendim.

 Gerçeği öğrendim bir gün...
 Ve gerçeğin acı olduğunu...
 Sonra kararında acının, yemeğe olduğu kadar hayata da
 lezzet kattığını öğrendim.

 Her canlının ölümü tadacağını, ama sadece bazılarının
 hayatı tadacağını öğrendim.

 Ben dostlarımı ne kalbimle ne de aklımla severim.
 Olur ya ...
 Kalp durur ...
 Akıl unutur ...
 Ben dostlarımı ruhumla severim.
 O ne durur, ne de unutur ...

                    MEVLANA


--
BENiM MANEVi MiRASIM BiLiM VE AKILDIR!
 
"Ben, Manevi Miras olarak hiçbir Ayet, hiçbir Dogma,
hiçbir Donmuş ve kalıplaşmış Kural bırakmıyorum.
Benim Manevi Mirasım Bilim ve Akıldır...
 
Zaman süratle ilerliyor, Milletlerin, Toplumların,
Kişilerin Mutluluk ve Mutsuzluk anlayışları bile değişiyor.
Böyle bir Dünyada, asla değişmeyecek Hükümler getirdiğini
iddia etmek, Aklın ve İlmin gelişimini inkar etmek olur...
 
Benim Türk Milleti için yapmak istediklerim
ve Başarmaya çalıştıklarım ortadadır.
Benden sonra Beni benimsemek isteyenler,
bu temel eksen üzerinde Akıl ve İlmin rehberliğini
kabul ederlerse, Manevi mirasçılarım olurlar."
 
MUSTAFA KEMAL ATATÜRK
 
Grup mail adresi: MAKARNA@googlegroups.com
Grup yöneticisi : makarna+owner@googlegroups.com
Grup anasayfa : http://groups.google.com/group/MAKARNA

Blog Arşivi