Yolcular sayrık adımlarla ağlıyor her peronda...
Vagonlar kıyam gününün yalnızlığında...
Mahşer-i Kübrâ budur olsa olsa...
Bir diriliş gerek şimdi zamana...
Bir diriliş

Bir ümminin kaleminden düşen ilk harf tadında...
Bir diriliş gerek fecrin bağrında!
Eskitilmiş zamanların küf kokulu rüyaları!
Uyanın bu asırlık yalnızlıktan…
Uyan şehirli çocukların tırnak diplerindeki acıdan

Ve uyanın direnişin tamda alnının ortasından!
Bir diriliş gerek şimdi bu rüyaya…
Bitebilmek hatrına!
Ve bir düdük…
Ve bir çığlık…
Uyuyan güzel uykularından uyandı zaman…
Masallardan bitti “sonu olmayan!”…
Ve yüz yıllık sıfatından soyundu “kalan!”…
Ve o anda




Nasılda eğreti duruyordu gidişi her masalda!!!
Bir avuç arıyordu oysa bakışlarına

Bir avuç arıyordu

Ve çokta zor olmuyordu bulamamanın huzurunu okumak

Gözlerinden yorgun bir yolcuydu o…
Omuz başlarında bir yangın

Ve acıyordu her adımda

Öyle ya…
Kirpiklerini çaldırmış adamların

Birde saçlarını tren raylarında uykuda unutmuş kızların

Dipsizliğinde kuyuların

Sırtlarında hiç açılmayan

Ve kırık kanadıyla yollarla yarışan kırlangıcın

Öykünüyordu işte unutulası ne varsa…
Ve biliyordu ki; “yaşanmak” için değil

||
Ve bir düdük…
Ve bir çığlık…
Gözleri yorgun o yolcu

Dilimde kanlı yarınlar dirildi…
Yasak bir rüyaydı “gitmek”

Haydarpaşa’da yorgun bir ölü

Gidiyorum…
“Kahraman” olmak adına değil

Nefes alma zorunluluğumun bilincini

Şehirler dolusu kimsesiz kalmak adına…
Yıllanmış sevdaların

Dönüşüme hiçbir şiir yazılmamasının rahatlığıyla…
Gidiyorum işte…
Öyle kırgın… Öyle yorgun… Öyle sessiz…
Nedensiz… Ve sebepsiz...
Öyle kimsesiz…
Gidiyorum işte…
Bir çocuk uyanıyor içimde…
Kirpikleri raylara sıkışmış

“Kirpiklerini çaldıran adam”


|||
Çığlığı yutulmuş şehirlerden geçiyorum…
Kulağımda yırtıcı yalnızlığı şarkıların…
“Ne çok üşümüşüm” diyorum…
“Hiç duyamadıklarım

Şehirlerden geçiyorum…
Üşümeyi unutmuş şehirlerden…
Öyle ılık gülümsüyor ki minareler; serçe parmağım aşka küsüyor…
Serçe parmağım hep üşüyor!
Üşüdükçe yanacağına

Buz tutuyor zihnim…
Kimliksizliğimi ihbara yeltenen şarkıları yokluyor bilincim…
“Haydi kalbim” diyor Oğuz Boran…
Şehirler ağlıyor sesinde…
Yırtılıyor karanlığı gecenin…
Yolculuk başlıyor “gitmek” denene…
Kırgın bir tebessüm oluyor sözler

“Haydi kalbim” dediğinde; yetmiyor yollar gidişime…
Öyle ağlıyorum ki şarkıyı; yetişemiyor şehirler gözlerime…
Bir ses ki içimde; yorgun düşüyor “gitmek” bile…
Bir şarkı sonrası…
Söğütlü Çeşme istasyonu burası…
Az ileride raylara bakıp

Gözlerinde “yalnızlığa serenat” yakılan…
Bakışlarından d/inliyorum şarkıyı:
“Cehenneme hüküm giydik/büsbütün yalnız!” diyor

Ve ekliyor donmuş nefesi:
“Hangi şehir alır bizi basar bağrına/hangi yalan avutabilir yüreklerimizi?” …
Küskün bakıyorum istasyonlara…
Kırgın geçiyorum şehirleri…
Gidiyorum…
Adını bilmediğim bir istasyonda


Üstü başı yorgun… Soluğu durgun… Hasta bakışları…
Yinede gülümsüyor yarınları…
Gülümsüyor umutları…
Kulağımda yorgun sesiyle Ahmet Kaya’yı duyuyorum galiba…
Yıllar sonrasının kırıklığını

“Penceresiz kaldım anne/uçurtmam tellere takıldı/hani benim gençliğim nerde?”
Yitiyor bütün umutlar

Yitiyor yarınlar

Bitiyor aşk

Tam o sırada…
Yeni bir istasyon…
Ve yeni bir şarkı diriliyor kulaklarımda…
“Sende mi dostum?” diyor Efkan Şeşen…
“Sende mi dostum?” …
Gözlerinden trenler geçen kız gülümsüyor camda…
“Buradayım” diyor…
“Hiç gitmedin uzağıma!” …
Yıllanmış bir dost

“Seninle dostum seninle/nice engeller aştık/şu yalan denizinde/doğrularla dolaştık…”
Gülümsüyorum…
İki dağın arasında kalmış bir kayaya benziyor gülüşüm…
Neden güldüğümü unutsam da

İşte o zaman



Karanlığın yaraları parlıyor birden…
Düşüyorlar sağa sola…
Böyle olduğunda dilek tutmalıymış galiba…
Ölüler gökyüzüne yağdığında ve bütün aydınlıkların ayağı kaydığında

Bunca ölünün uykusunun kaçtığı bir karanlıkta ve bunca nefesin dirildiği bir zamanda

Gözlerimde şarkı söyleyen bir korku


Gökyüzü de korkuyor sakın inanma!
Ve dayanma yıldızlara

Dileğin olmayacak

Bir rüya bul

Sıkışmasın parmakların raylara…
Bekletme ölümü avuçlarında…
Kirpiklerim yolların

Sen yalnızca ağla!
Her hakkın mahfuz olsun… Adında…
Sen yalnızca

Bu yolculuk sesimi intihara

Ve yolcu kalmasın kirpiklerine





--
Daha fazlası için sitemizi ziyaret ediniz


http;//.www.viranekalpler.com |

http;//oykuceduygular.blogcu.com
--
Bu e-postayı Google Grupları'ndaki "Cadıların Mekanı - İnternetkadin.com" adlı gruba abone olduğunuz için aldınız.
Bu gruba kayıt göndermek için cadilarmekani@googlegroups.com adresine e-posta gönderin.
Bu gruba olan aboneliğinizi iptal etmek için cadilarmekani+unsubscribe@googlegroups.com adresine e-posta gönderin.
Diğer seçenekler için http://groups.google.com/group/cadilarmekani?hl=tr adresinden grubu ziyaret edin.