4 Haziran 2010 Cuma

[cadilarmekani], Aynadaki Kim?


 

 

 


Her sabah yataktan kalktığında aynada uzun uzun kendine bakar, ne kadar güzel, ne kadar akıllı, ne kadar sağlıklı olduğuna hayran kalır, hayatından memnun güne keyifle başlardı. Maddi bakımdan hiçbir şeye ihtiyacı yoktu. Hayat güzeldi. Dışarıdaki karmaşa, yoksulluk, acı ve öfke onun duygularına etki edemezdi. O sırça köşkünde, elinde gazetesi, yanında şekersiz kahvesi, uzaydan izlermişçesine bakardı olup bitenlere. Ne yoksulluk, ne harpler, ne depremler, ne kuraklık düşüncelerinde bir değişikliğe neden olamamıştı. Değerli olan tek şey kendisi, sonra ailesiydi ve onlar için de hayat yolundaydı.
           Bir gün, onu çok yakından izleyen içindeki, böyle devam etmenin anlamsızlığını ona daha açık anlatabilmek için bir şeyler yapmaya karar verdi. Kalan ömrü çok kısalmıştı ve kişisel memnuniyeti içinde başarması gereken değişikliği bu gidişle sağlayamayacaktı. Ona göstermesi gerekenleri hazırladı ve o sabah yine aynaya keyifle baktığı sırada ilk darbeyi indirdi.
           Aynalar yalan söylemez denir. Bu tamamen bakışa bağlıdır. Görmek istemezseniz gerçeği, bakışınız sadece görünüşünüzeyse, aynalar yalan söyler, hem de hiç çekinmeden. Bilmek gerek bakmayı ve o sabah, ilk defa içinden gelen dürtüyle aynaya iyice sokulup, gözlerinin içine, gözbebeklerinin derinlerine baktı. Gördüğü koyu bir karanlık oldu. Kıpırtısız, heyecansız kopkoyu bir karanlık. Kendi gözlerine bakarken ürperdi, o güne kadar hiç duymadığı dehşetle. Gözbebekleri korkutucu, karanlık derin bir kuyuydu; sağlığını, varlığını, güzelliğini yutmaya hazırlanan.
           Siz hiç içinize yolculuk yaptınız mı, gözbebeklerinizin derinliğinde. Yapmadıysanız bilemezsiniz, onun sizi bulunduğunuz yerden alıp nerelere götüreceğini. Duyarsızsanız yaşama, insanlara, doğaya, var olan her şeye, sadece dilinizdeyse sevgi, saygı; yolculuk dehşet verici, neredeyse sizi aklınızdan edecek karanlıklarda sürer. Bir kozmik oyundur oynanan ama çıldırtabilir sizi. Amacı size sizi göstermektir. Sizi geleceğinizin karanlığından kurtarmak.
           O, daha fazla bakmaya dayanamadı, uzaklaştı aynadan. Görüntüsüne de övgüler yağdıramadı. Bir şey değişti içinde, ne olduğunu pek de anlayamadığı.
           Duyarsızlık kolay kolay değiştirilemez. Çaba gerek, istekle karışık. Vazgeçmemek. O, ne yapacak bilinmez. Gördüklerini unutup yine eski bakışına mı dönecek, yoksa darbenin dersine kulak verip her sabah gözbebeklerinin derinliğinde kendini mi arayacak. Bilin ki aramaya başladığında o hareketsiz, derin, korkutucu karanlık değişecek. Önce titreşecek, sonra renkler, ışıklar belirecek. Artık aynada siluetini görmeyecek. Ne mi görecek? Deneyin ve görün…

alıntı




 



 

 

 

http://internetkadin.com/forum/index.php


 Vicdan ablamız fal bakıyor

Küçük şeyler aslında büyük şeylerdir

Romantik Filmler Kadınların Aklını Karıştırıyor

Cehennemde Çalması Beklenen Şarkılar

 



 

 



--
Bu e-postayı Google Grupları'ndaki "Cadıların Mekanı - İnternetkadin.com" adlı gruba abone olduğunuz için aldınız.
Bu gruba kayıt göndermek için cadilarmekani@googlegroups.com adresine e-posta gönderin.
Bu gruba olan aboneliğinizi iptal etmek için cadilarmekani+unsubscribe@googlegroups.com adresine e-posta gönderin.
Diğer seçenekler için http://groups.google.com/group/cadilarmekani?hl=tr adresinden grubu ziyaret edin.

Blog Arşivi