28 Şubat 2011 Pazartesi

| makarna | ABD Elçiliği AKP seçimi kazansın diye kollarını sıvadı!/Sabahattin Onkibar





Sabahattin ÖNKİBAR
 

ABD Elçiliği AKP seçimi kazansın diye kollarını sıvadı!

Seçim gününe 100 günden fazla zaman var ama ABD daha bugünden düğmeye bastı.
Nasıl mı?
ABD Ankara Elçiliğini harekete geçirerek!
Sefaretin Siyasi İşler Müsteşarlığı birimi faaliyetler yapıyor.
Mesela neler mi?
TOBB yöneticileri ve iki ilimizin Ticaret-Sanayi Odası başkanları ile bir araya geldiler.
Keza AKP’ye sıcak olmaması ile bilinen çok önemli bir işadamı ile İstanbul’da buluştular.
Aynı şekilde merkez medya’dan bir patronla yemek yediler.
İşin komiği yapılan bu faaliyetleri örtmek için muhalefete mensup milletvekilleriyle de görüşülerek kamufle edilmeye çalışılması!
CHP’li Atila Kart görüşülen isimlerden biri.
Görüşmeye alınan işadamlarından birine (Bize bunları anlatan) AKP’nin bir dönem kalmasının gerekliliği bizzat müsteşar yardımcısı tarafından açıktan ifade edilmiş.
Üstelik bu bakış Başkan Obama öyle düşünüyor diye sunulmuş!
Diyeceksiniz ki bu görüşmelerin ne anlamı olabilir?
Bugünden muhalefetin para ve medya desteği kökünden kesiliyor ve AKP karşıtı bir rüzgarın esmesinin önüne geçiliyor.
Evet Washington için AKP’nin bir dönem daha iktidarda kalması proje ve hedefleri bağlamında olmazsa olmazdır!
Mağrip’de yakılan isyan ateşi bütün Arap coğrafyasını sarsın ve İran’a ulaşsın isteyen ABD’nin bu süreçte AKP’yi rol-model olarak elinde tutması ve bölgeye sunması hedefleri bakımından vazgeçilemez bir gerekliliktir ki Tunus’lu Gannuşi bu örnek alma olayını açıktan ifade etmiştir.
ABD İslam coğrafyası radikal olup İran’ın güdümüne girmesin diye ılımlı-uyumlu Müslüman toplumunu inşa etmek istiyor ki AKP elindeki modeldir.
Sakın, ama ABD elçisi basın özgürlüğü bağlamında AKP’yi eleştirdi demeyin daha önce de yazdık o bir tiyatroydu!
Türk toplumundaki Antiamerikancı eğilimleri iyi bilen ABD Sefareti ve AKP işbirliği yaparak yapay bir gerginlik inşa etmiş ve kayıkçı kavgasına tutuşmuşlardır. Görüldüğü gibi seçim sathı mailine tam girilmeden bile ABD kollarını sıvamıştır.
CHP’li Atila Kart’ın beyanı ile 500 CIA görevlisinin faaliyet yaptığı Türkiye’de ABD, AKP sonuç alsın yani seçimi açık ara ile kazansın diye gerektiğinde bazı provokasyonlara bile bizzat müracaat edeceğini söylersek herhalde uçuk bir şey söylemiş olmayız!
Tablo budur ve muhalefet buna göre bir strateji geliştirip seçime hazırlanmalıdır!
Washington AKP’ye açıktan bu denli angaje olmuşken muhalefetin kartını olabildiğince açık oynama zorunluluğu vardır!
Evet CHP de MHP de Anadolu’ya ABD’nin AKP’yi niçin ısrarla istediğini bugünden itibaren istisnasız her gün anlatmalı ve toplumu buna inandırmalıdır... Bu yapılmayıp, “Aman ABD süper güç karşımıza almayalım” gibi bir yola girilirse geçmişler ola yani seçim yapılmadan bitmiş olacaktır...
ÖNEMLİ NOT: Önceki akşam ATV’de Başbakan’a güya soru soran üç sözde gazeteciden mesleğim adına utandım. Hele kendini liberal ve özgürlükçü diye satan Mehmet Barlas’ın basın özgürlüğü bağlamında tek bir soru sormaması ona yakıştırılan pek çok şeyi hak ettiğini teyid etmiştir.

 
SERÇEDEN KORKAN
Sıra sende!

Yazılarımı okuyan ya da Ulusal Kanal’daki Alternatif programımızda bizi izleyen onlarca okuyucu ve seyirci “Aman komplo kurup seni de içeri alırlar dikkatli ol!” diyor.Ben de bana bu ikazı yapanlara ısrarla şu karşılığı veriyorum: Benim kendimle ilgili zerre bir endişem ya da açığım olsa yaşananlara rağmen istisnasız her gün o eleştirileri yapamam! AKP ve Erdoğan’a muhalefete 2002’de Star Grubunda başladım ve sırasıyla Posta gazetesi, Flash TV,Yeniçağ gazetesi, Avrasya TV ve Ulusal Kanal ile sürdürüyorum. O gün bugün aynı çizgideyim.Dolayısı ile kendimden kesin eminim.Eğer evim camdan olsaydı AKP’ye taş atamaz ve derin devletine meydan okuyamazdım.Telefonlarımın dinlendiğini ve bilgisayarımın izlendiğini biliyorum ama umurumda değil zira korkacak, ürkecek bir şeyim yok... Bakın kamuoyu önünde ilan ediyorum: Benim ne evimde ne büromda ne de bilgisayarlarımda yasa ve ahlak dışı zerre bir kayıt ya da belge yoktur ve hiç olmamıştır... Ha birileri yazı ve programlarımdan rahatsız olup baskın yaptırır ve şunlar şunlar evinde, bürosunda ya da bilgisayarında bulundu derlerse buradan ilan ediyorum onları kendileri koymuş ya da koydurmuş olacaklardır... Sakın sakın bu satırları ürkme diye yorumlamayın zira korkan adam 9 yıl aralıksız meydan okuyamaz ve muhalefet yapamaz..Benim yaptığım şayet bir tezgah kurulursa failleri önceden duyurmaktır!
 
ACELENİZ NEYDİ?!!
Evet Ahmet Hakan’a gözdağı verildi!

Ahmet Hakan Türkiye’nin en çok tanınan gazetecilerinden biri.Her gün yazıyor ve ekrana çıkıyor yani neredeyse milyonlarca insanın günlük olarak gözetimi altında. Sorarım size böyle birine olmayan bir suç bahane edilerek sabahın 5’inde baskın verilir mi? Neymiş efendim geçmişte Cem Uzan ile ilgili yazı yazmış ve o konuda aranıyor zannedilmiş ama gerçekte aranmıyormuş yani yanlışlıkla göz altına alınmışmış!.. Pes vallahi!Ne yani Ahmet Hakan’a haber gönderseniz karakola ya da savcılığa gelmeyecek miydi? Adam akşam Ankara’da ve  ekrandaydı, madem alacaktınız niçin program sonrası değil de sabahın köründe alıyorsunuz? Diyelim otel kaydından öğrendiniz, niçin bir iki saat beklemeyip baskın verdiniz?.. Gerçek belki öyle değil ama ortaya çıkan bu fotoğraftan sonra Ahmet Hakan’a iktidar ve cemaat karşıtı yazılarından ötürü ihtar ve hatta gözdağı verildiği kuşkusu zihinlere yerleşecektir... Peki böyle düşünenler haksız mı olacak?.. Asla!.. Ahmet Hakan dün net olarak ifade etti, jöleli misali korkutmalarla  tornistan yapmaz...
 
YAPILMASI GEREKENLER
Rahmetli Türkeş ve cemaatler!

AKP’yi iktidardan indirmenin metodu kıbleyi yitirmeden ona az da olsa benzemek ve oradaki seçmeni koparmaktan geçiyor. Buradan hareketle biz MHP’nin CHP’ye doğru değil muhafazakarlığa doğru esnemesi görüşündeyiz.Türkiye’deki bazı cemaatlerin dış dinamiklerle kolkola olduğu vakıadır ancak buna karşın önemli bir İslamcı kesimin milli olduğu da ortadadır.Mesela Süleymancılar, mesela Prof.Dr.Haydar Baş Hoca’nın grubu akla gelen ilk örneklerdir. Keza onlara benzer milli pek çok İslami cemaat var. Buradan hareketle MHP mutlaka ama mutlaka bu gruplarla yakınlaşmalı ve imajındaki muhafazakarlık zaafiyetini tamir etmelidir.Aksi takdirde MHP’nin Erzurum, Malatya,Elazığ, Erzincan, Şanlıurfa benzeri eski muhafazakar kalelerini geri alması mümkün olmayacaktır: Bakın geçmişe rahmetli Türkeş Bey hiçbir komplekse girmeksizin bu kesimlerle yakın ilişkiler içindeydi..Kim Türkeş Bey’in yanlış yaptığını söyleyebilir.MHP milli olan cemaatlerle ilgilenmezse bunların tamamı olmasa da çok önemli bölümü AKP’nin kucağına düşüyor.



--
BENiM MANEVi MiRASIM BiLiM VE AKILDIR!
 
"Ben, Manevi Miras olarak hiçbir Ayet, hiçbir Dogma,
hiçbir Donmuş ve kalıplaşmış Kural bırakmıyorum.
Benim Manevi Mirasım Bilim ve Akıldır...
 
Zaman süratle ilerliyor, Milletlerin, Toplumların,
Kişilerin Mutluluk ve Mutsuzluk anlayışları bile değişiyor.
Böyle bir Dünyada, asla değişmeyecek Hükümler getirdiğini
iddia etmek, Aklın ve İlmin gelişimini inkar etmek olur...
 
Benim Türk Milleti için yapmak istediklerim
ve Başarmaya çalıştıklarım ortadadır.
Benden sonra Beni benimsemek isteyenler,
bu temel eksen üzerinde Akıl ve İlmin rehberliğini
kabul ederlerse, Manevi mirasçılarım olurlar."
 
MUSTAFA KEMAL ATATÜRK
 
Grup mail adresi: MAKARNA@googlegroups.com
Grup yöneticisi : makarna+owner@googlegroups.com
Grup anasayfa : http://groups.google.com/group/MAKARNA

Blog Arşivi