İnsan bazen duygularının akışını kontrol etmek de zorlanıyor 
veya kontrol edemiyor.
Zaman zaman o kadar değişken ki duygular.
Düşüncende ve




veya kontrol edemiyor.
Zaman zaman o kadar değişken ki duygular.
Düşüncende ve




bir anda yerini daha olumlu,
güzel düşüncelere ve duygulara bırakıyor.
Bunun nedeni insanda bazen çok basit,
bazende çelişkili cevaplar bulabiliyor.

Cevap bulması gereken bir soruda,
aslında bu durumun bir zaaf mı yoksa bir erdem mi olduğu.
Bunun sonucunu çıkarırken
yaşanılanların insanın hayatında ne kadar yer

benliğine ne kadar kazındığıda tabiki çok önemli.



insan daha katı düşüncelere sahip olsada,

bazı yaşanılanların sonucunda da bu durumu muhafaza edemiyor.
Bunun nedenide bence

yaşanılanların insanın


hayatında büyük yer kapladığıdır.
İşte böyle zamanlarda insan,

gerçekten yüreğine ve



Ve doğrusu neden geçirmesi gerektiğinin de

tam olarak cevabını bulmuş değilim.
İnsanın yüreğinde ve düşüncesinde var olan

ve

gerçek yaşantısında neden ortaya koyamadığıda,

cevabı mümkün olmayan sorular arasında sanıyorum

Bizler galiba daha çok, daha kolay ve
daha mutlu bir hayat


Belkide yaratılışımız da var,



yada belkide bizler daha sonradan icat ediyoruz böyle yaşamayı..

Esasen hayat;
mutlukla dolu bir dakikayı bile boşa geçirilmesi
göze alınamayacak
kadar çok kısa..
Tamamen anı yaşamak hedef alınmamalıysada,
yaşanılacak veya yaşanılması mümkün olan mutlu ve
mutlukla dolu bir dakikayı bile boşa geçirilmesi
göze alınamayacak

kadar çok kısa..
Tamamen anı yaşamak hedef alınmamalıysada,
yaşanılacak veya yaşanılması mümkün olan mutlu ve

güzel anlarında geçip gitmesine izin verilmemeli sanıyorum..
Bilmem belkide hayat
böyledir…
Bilmem belkide hayat

böyledir…



Yanında olmayan fakat her zaman yakınında hissetiğin ve

Her yerde ve her anında onun anılarıyla avunup,
hayalinde tekrar tekrar yaşamak gibi.

Özlemini içinde

Bakışına, sarılışına, gülüşüne, dokunuşuna hasret kalıp,

onu hayalinde yaşatmak



kullandığı kokusunu hissetiğinde,

yakınında olduğu zannedip gözlerinle onu arayıp ve
sonra bulamamanın burukluğunu yaşamak

gibi.
Onun dokunduğunu bildiğin eşyalara dokunmak,
geçtiği yollardan geçmek,
onun olduğu fotoğraflara dakikalarca bakıp avunmak gibi..

Yüreğini acıtsada yaranı tekrar tekrar

yokolmasına asla izin vermemek gibi.
Yastığına başını koyduğunda ve
tekrar güne uyandığında ilk aklına onun gelmesi gibi.

Kadehini hep ona kalırıp,
her yudumu onunla yudumlamak gibi..
Denizlere onu

yakamozda onunla kaybolup gitmek gibi,
denizin üzerinde yürümek gibi..
Aşk gibi, sevda gibi..



sen benim erdemim, sen benim mutluluğum,
sen benim anlaşılmazım,

sen benim vazgeçilmezim,
sen benim kaybedişim,
sen benim ızdırabım,
sen benim özlemim,

aşkım, sevdam oldun..
Kimi zaman gerçek,
kimi zaman hayal oldun..

Ama hep oldun..
Olman gerektiği gibi yanımda,
kalman gerektiği gibi hep kalbimde ol..
Her an Sevginle ve
Sevgimle kal..
kalman gerektiği gibi hep kalbimde ol..
Her an Sevginle ve

Sen benim ruhsatsız sevdam


Meltem




--
'İlla birini seveceksen dışını değil içini seveceksin.
Gördüğünü herkes sever ama
Sen asıl görmediklerini seveceksin.
Sözde değil özde aşk istiyorsan şayet;
"TEN"e değil "CAN"a değeceksin!!! ''
Daha fazlası için sitemizi ziyaret ediniz


http;//.www.viranekalpler.com |
http;//oykuceduygular.blogcu.com
--
Bu e-postayı Google Grupları'ndaki "Cadıların Mekanı - İnternetkadin.com" adlı gruba abone olduğunuz için aldınız.
Bu gruba kayıt göndermek için cadilarmekani@googlegroups.com adresine e-posta gönderin.
Bu gruba olan aboneliğinizi iptal etmek için cadilarmekani+unsubscribe@googlegroups.com adresine e-posta gönderin.
Diğer seçenekler için http://groups.google.com/group/cadilarmekani?hl=tr adresinden grubu ziyaret edin.