17 Haziran 2010 Perşembe

m~a~k~a~r~n~a Dostluk üzerine :)

 


Dostluk, geregince tanimlanamazlardandir ve ancak, yasamakla anlasilir.
Bu yuzden dostluk, siir gibi, ask gibi anlatilmaz yasanir. Dahasi bir ucu siire duser dostlugun bir ucu aska.
Siiri ve aski bilmeyen bilemez dostlugu, dost olmayinca da siiri ve aski.
Ucuz arkadasliklari dost olmak sananlar, kandan ote can kardesligi olarak gelen dostluklari anlayamaz.
Okkali bir yurek tasimayan, o yuregi her dem dagitip, toplamayan tadamaz onu.
Cunku siirin ve askin barinmadigi yerde dostluk barinmaz. Ne dini ne dili ne cinsi ne de kavmiyeti vardir dostlugun.
Bir kopru gibi kurulur cografyalar arasina. Arzin bir ucunda yanan ateste, yanar kavrulur oteki ucunda. Ayaga adim olur, dile soz olur, yaraya merhem, omuza dokunus olur.
Iki eli kanda da olsa.
Dost, saklayandir, sirtlanandir, paylasandir. Dostluk iki dunyayi tutan bir yemin, sonuna kadar sadakat, sonuna kadar kefillik ve sahitliktir.
Dostluk goren ve gosteren bir aynadir. Her dostluk dilini kendi kurar,imtihani ve icazeti kendindendir.
Dostluk ayni yerde durmak degildir belki. Daha cok, ayni yone bakmak, ayni yone yonelmek ve yurumektir. Bazen yollar dost kilar insani, bazen dostluklar yola koyar. Dostluk bir yoldur. Gercek dost yari yolda koymaz, Nasil yari yolda koymazsa gercek asklar. Dost istenilmez, olunur.
Cunku her kadinin baska bir Leyla olusu ve farkli bir okla vurusu gibidir dostluk. Tarifesiz bir mektup gibi gelir.
Dostluk belli bir mahremiyetin eritilip ayni kaba dokulmesiyle olusan ortak bir mahremiyettir. Her mahremiyet gibi dostluk da sorularin, kelimelerin ve sozlerin bittigi yerdir.

Siir gibi, ask gibi....  
 
-------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
 
DOST BIRIKTIRMEK!                        

Dostluk nedir? Herhalde bir gosteris, birine, ayni cinse, kadinsan erkege
erkeksen kadina karsi kendini begendirme cabasi, bir moda, bir gelgec ruh
hali degil...
Sempati..
Ilgi..
Baglilik..
Yuceltme..
Taclandirma...
Sorumluluk duyma..
Yurekten algilama..
Bakislarla anlasma..
Ses tonuyla destek verme..
Kesintisiz iliski..
Kayip olmaz, yitmez.
Yoktan var olmaz bir duygu.
Bunlarin hepsi biraraya gelip, zaman icinde gidim gidim birikerek dostlugun
cimentosunu olusturuyor.
Gazetelerde okuyoruz. TV'lerde seyrediyoruz. Sagda solda konusmalarda adi
geciyor: Guzel yemek yeme dostu..Edebiyat dostu..Turk Sanat Muzigi
dostu..Cocuklarin dostu..Halkin dostu..
Dostluklar nasil olusuyor?
Unuttuk..
Bu hizli kent hayati..
Dostluk duygusunu..
Aklimizdan aldi..
Yuregimizden caldi.
Nasrettin Hoca bir Cuma gunu camide cemaate namaz kildirmak uzere ezan
okunsun diye bekliyormus. Bir adam gelmis.
"Hocam" demis!
"Esegimi yitirdim..."
Hoca da adama; "Su namazi kildiralim, senin esegin caresine bakariz" demis.
Hoca namazi kildirmis, vaazini vermis ve cemaate donmus:
"Icinizde hicbir dostuyla bir bardak cay icip saatlerce konusmamis, dostuyla
sekiz saatlik yuruyuse cikip hic konusmadigi halde sIkilmadan yuruyusunu
tamamlamamis ve komsunun kizina kem gozle bakti diye dost bildigi arkadasini
arkadasliktan silmis biri var mi?"
diye sormus. Arka siralarda saf tutmus, sumsuk tipli biri parmagini
kaldirip, "Ben varim Hocam.." demis. Hoca esegini yitiren adama donmus,
"Al bu adami git, bundan buyuk esek olur mu? Yitirdigin esegin yerine
kullanirsin" demis.
Dostun yoksa...
Esekten farkin ne?
Olumsuz dusunur Sokrates'e ogrencileri sormus: Dostluk nedir? Sokrates de
onlara su yaniti vermis; "Cocuklugumdan beri arzuladigim bir sey vardir.
Kimi insan atlari olsun ister, kimi insan kopekleri... Kimisi altini, kimisi
de sani serefi; bense bir dostum olsun isterim..."
Insan biriktiren yaratik...
San sohret biriktiriyor...
Super zenginse bogazda villa biriktiriyor. Tablo biriktiriyor.
Repoda para kasalarda naftalin kokulu doviz,antika biriktiriyor. Gencse
plak, kaset, cd biriktiriyor. Yorgun bir ihtiyarsa namaz niyaz biriktiriyor.

Bazilari da Kuledibi'nde Cukurcuma'ya, Uskudar'da Eskiciler Carsisi'na,
Unkapani'nda Horhor'a gidip; antika lambalar, cam siseler, eski koltuklar,
tesbihler, tombaklar biriktiriyor.
Alimse kitap biriktiriyor.
Cahilse kin biriktiriyor...
Dost biriktirmeyi icimizde kac kisi deniyor?
Evet kabul ediyorum, insan bircok kisiyle beraber mukemmel dost olamaz,
tipki ayni zamanda bircok kisiye asIk olamayacagi gibi...Fakat cinnete
dustuk. Dost biriktirmeyi unuttuk.
Iyi halt ettik.
 
------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
 
DOSTLUK

Dostluk her gun 2-3 kere telefonla konusmak degildir...
Dostluk yapilmasi geregine inanilan telefon gorusmeleri sirasinda diger insanlarin dedikodusunu yaparak karsilikli bir seyler paylasildigini zannetmek degildir...
Dostluk; dost bildigin kisinin en ince detaylarini bilme ihtiyaci ve geregi degildir...
Dostluk; dost bildigin kisinin senin en karisIk detaylarini bilmesi gerektigi de degildir...
Dostluk her hafta 3-5 kere gorusmek degildir... 1 ay, 1sene, 5 sene seni aramayan, senin de aramadigin bir insani birdenbire arayip, dertlesmek, hatir sormak istersen ve o insan da seni geri cevirmez ve sanki daha az once konusmusun gibi kaldiginiz yerden konusmaya devam ederse, ve daha da onemlisi bu 1 ay, 1 sene, 5 sene ayriliga ragmen bu insanin basi gercekten sIkistiginda yardimina kosacak ilk insanlardan biriysen ve ayni sekilde onun da oyle oldugunu biliyorsan EMIN OL KI..... O kisi senin DOSTUNDUR... Sen de O'nun...

" Her tur iliski avuc icinde duran kum taneleri gibidir. Avucumuzu sIkmadan, gevsekce tutarsak, kum taneleri kaymaz, durur. Avucumuzu kapatip, sIkmaya basladigimiz an kum taneleri parmaklarimizin arasindan akmaya baslar. Bir kismini tutmayi basarsaniz da, cogu akip gider. Iliskiler de boyledir. Esneklik varsa, diger insana saygi duyuluyor ve ozgurluk taniniyorsa iliskiler bozulmaz. Ama diger insani cok bunaltirsaniz iliski de yavas yavas bozulur ve biter. Hayatta pek cok insanla karsilasirsin, ama sadece gercek dostlar senin kalbinde bir iz birakir."

GERCEK DOSTLARINIZI BULUP HIC KAYBETMEMENIZ DILEGIYLE!!!
KALIN SEVGIYLE VE DE DOSTLARINIZIN YUREKLERININ SICAKLIGINDA ......

 

--
BENiM MANEVi MiRASIM BiLiM VE AKILDIR!
 
"Ben, Manevi Miras olarak hiçbir Ayet, hiçbir Dogma,
hiçbir Donmuş ve kalıplaşmış Kural bırakmıyorum.
Benim Manevi Mirasım Bilim ve Akıldır...
 
Zaman süratle ilerliyor, Milletlerin, Toplumların,
Kişilerin Mutluluk ve Mutsuzluk anlayışları bile değişiyor.
Böyle bir Dünyada, asla değişmeyecek Hükümler getirdiğini
iddia etmek, Aklın ve İlmin gelişimini inkar etmek olur...
 
Benim Türk Milleti için yapmak istediklerim
ve Başarmaya çalıştıklarım ortadadır.
Benden sonra Beni benimsemek isteyenler,
bu temel eksen üzerinde Akıl ve İlmin rehberliğini
kabul ederlerse, Manevi mirasçılarım olurlar."
 
MUSTAFA KEMAL ATATÜRK
 
Grup mail adresi: MAKARNA@googlegroups.com
Grup yöneticisi : makarna+owner@googlegroups.com
Grup anasayfa : http://groups.google.com/group/MAKARNA

Blog Arşivi