27 Aralık 2010 Pazartesi

[cadilarmekani], Uçurumdu Yüreğin.

Yanındayken pek de tarif edemeyeceğim bir his kaplardı içimi. Yüzüne baktığımda bir uçurum çekerdi beni hep aşağılara. Düşmemek için ellerinden tutardım her defasında. Bu şekilde kurtulurdum boşluğuna yuvarlanmaktan. Tanımsız bir duyguydu bu. Bir bakıma senden kaçıp yine sana sığınmak gibi bir şeydi... 

Olmayacaktı seninle... Son kez yüzüne baktığımda farkına varmıştım bunun. Yaklaşmak istedikçe çarptığım aşıp da sana ulaşmamı engelleyen bir duvar vardı arada sanki... Ben bu duvarı aşsaydım düşmekten korktuğum boşluğunda bulacaktım kendimi... Gerçek olan sen o duvarın arkasında duruyordu çünkü. Suskun dilinin..... zaman zaman gözlerimden kaçan gözlerinin arkasında.... Aşmadım belki ama o duvarın üstünden defalarca sana baktığımda beni bekleyen boşluğu görüyordum. Yani yüzüne baktığımda hissediyordum düşeceğimi. Hemen ellerini tutup bakışlarımı senden alıp iniyordum duvardan... çünkü bilmiyordum o uçurumun sonunda beni neyin beklediğini... Bunu bilseydim yüzüne bakıp da defalarca tırmandığım o duvardan aşağı salardım kendimi. Ulaşırdım sana... İnerdim yüreğine kadar... 

Ama sen o boşluğu tanımlamaktan korktun açmadın bana yüreğini.. Bense kendimi kayıtsız şartsız o duvardan senin boşluğuna atacak kadar güçlü değildim. Bir bilinmeze salamazdım kendimi. Suskunluğun ve gözlerimden firar eden gözlerin ürkütüyordu beni... Bugüne dek bilinmezler'in içine kendimi o kadar çok gönüllü attım ki o kadar havasız ve ışıksız kaldım ki uçurumların dibinde bilemezsin...... bilemezsin bu yüzden ne kadar yorgun olduğumu. 

Olmayacaktı seninle... bunu ikimizde anlayorduk artık. İyi insan doğru insan olmak yetmiyordu bazen mutlu olmaya. İyiliğin ve doğruluğun ötesinde çok şey vardı çözülmesi gereken. Iskalıyorduk durmadan... Birbirimizden saklıyorduk kayetmişliğimizi. Sanki hangimiz elini çabuk tutup da " hoşça kalderse kurtulacaktı kaçacaktı birşeylerden... İlk sen denedin çekip de gitmeyibeceremedin... Sen de fark etmiştin benim de bir boşluğum vardı senden gizlediğim benim de adına yürek dediğim bir uçurumum vardı senin düşmekten korktuğun... Senin de içini kaplıyordu zaman zaman o tanımsız duygu. Benden kaçıp da yine bana sığınman gibi bir şeydi hoşçakal'ların. Tıpkı benim ellerini tutup bakışlarımı yüzünden alıp o duvardan inmem gibiydi senin gidişlerin...daha doğrusu vazgeçemeyişlerin.. Birbirimizin o karanlık yanlarından kaçıp da yine birbirimizin yalanlarına sığınmakgerçeklere karşı orada saklanmak ne kadar tuhaftı öyle değil mi? 

Ama mecburduk... Birimiz başarmalıydı çekip de gitmeyi. Tehlikeli olabilirdi ikimizden birisinin kendini diğerinin boşluğuna bırakması ya da ikimizin birden bunu denemesi... Vazgeçmeyi deneme sırası bendeydi. Zordu bu... Birkaç gece uykular uğramadı gözlerime... Seni öfkelendirerek seni kızdırarak hatta kırarak gitmek zorundaydım. Hatırlanmamak için...! Silinmek için...! Aksi halde yine başa dönecektik yine yalanlarımıza gerçek dışı düşlerimize tutunacaktık... yine vazgeçemeyecektik... Neden böyle bir yükü koydun omuzlarıma? Neden sen gitmesini beceremedin? Neden kendi yangınlarını benim yüreğime yükledin? Umarım bir gün karşına birisi çıkıp da seni vazgeçmek zorunda bırakmaz... Ancak o zaman anlayabilirsin beni... Ama ben senin beni bir saniye olsun anlamanı istemiyorum... Anlarsan yeniden başlar... Yeni bir yangının içinde tutuşmaktansa hatırlanmamayı tercih ediyorum! Yürekten istediğim tek şey var; " NE OLUR HİÇBİR ZAMAN ANLAMA BENİ...... 

Duvardı yüzün... 
Uçurumdu yüreğin... 
Suskunluğun ve zaman zaman gözlerimden kaçırdığın gözlerin ise yüreğinin kamuflesi... 
Merak ediyorum o duvarın arkasında duran boşlukta beni bekleyen var olan şey neydi..?


--
                 
 
 


Daha fazlası için sitemizi ziyaret ediniz




http;//.www.viranekalpler.com  









 
             
 

--
Bu e-postayı Google Grupları'ndaki "Cadıların Mekanı - İnternetkadin.com" adlı gruba abone olduğunuz için aldınız.
Bu gruba kayıt göndermek için cadilarmekani@googlegroups.com adresine e-posta gönderin.
Bu gruba olan aboneliğinizi iptal etmek için cadilarmekani+unsubscribe@googlegroups.com adresine e-posta gönderin.
Diğer seçenekler için http://groups.google.com/group/cadilarmekani?hl=tr adresinden grubu ziyaret edin.

Blog Arşivi