26 Şubat 2010 Cuma

[cadilarmekani], Bazı Önemli Şeyler :))






İLGİNÇ KURALLAR

& Mekanik Tamirat Kuralı 
Elleriniz yağa bulaştığında, burnunuz kaşınmaya başlar ve acil çiş etmeniz gerekmektedir.


&Yer Çekimi Kuralı 
Yere düşen her şey en zor ulaşılabilecek noktaya yuvarlanır.


& Yanlış Numara Kuralı 
Yanlışlıkla çevirdiğiniz bir telefon numarası hiçbir zaman meşgul çalmaz ve biri daima cevap verir.


& Mazeret Kuralı 
Patronunuza işe geç kalma sebebinin patlak lastik olduğunu söylerseniz ertesi sabah lastiğinizi muhakkak patlak bulursunuz.


& Değişkenlik Kuralı 
Eğer trafikte şerit değiştirirseniz, eski şeridiniz şimdi bulunduğunuzdan daha hızlı akar. (Bu hep böyledir)


& Banyo Kuralı 
Vucudunuz tamamen ıslandığında telefon çalar.


& Yakın Tesadüf Kuralı 
Beraber görülmek istemediğiniz biriyle beraberseniz tanıdığınız biriyle karşılaşma ihtimali tavan yapar.


& Sonuç Kuralı 
Birine bir aletin çalışmayacağını ispat etmeye çalıştığınız  zaman o alet çalışır.


& Biomekanik Kuralı
Kaşınma katsayısı vucudunuzda ulaşılması zor olan yerlerde en yüksektir şekilden şeklile girersiniz.


& Tiyatro Kuralı 
Ne olursa olsun koridordan en uzak sandalyenin sahipleri en geç gelir.


&  Starbucks Kuralı
Bir kahve içmek için oturduğunuzda patronunuz sizden bir görev ister ve bu görev süresi kahve soğuyana kadardır.


& Murphnin Soyunma Odası Kuralı 
Eğer soyunma odasında sadece iki kişi varsa, onların soyunma dolapları bitişiktir.

& Yüzey Kuralı 
Tereyağlı ve reçelli ekmeğinizin yeni yaptırdığınız veya aldığınız halıya düşme ihtimali, halının pahalılığı ve yeniliği ile doğru orantılıdır.

& Mantıksal Tartışma Kuralı 
Neyi konuştuğunuzu bilmiyorsanız her şey olabilir.

& Brown'un Fiziksek Görünüm Kuralı 
Papuç ayanıza tam geldiyse, o papuç çirkindir.


&  Wilson'ın Pazarlama Stratejisi Kuralı
Gerçekten çok sevdiğiniz bir ürünü bulup aldığınızda, o ürünü üretmekten vazgeçerler.

& Doktorların Kuralı 
Eğer kendinizi hasta hissedip doktor randevusu alıp gittiğinizde aniden iyileşirsiniz. Eğer randevu almazsanız hastalık devam eder.

 & Olasılık Kuralı 
Birisi tarafından seyredilme olasılığı yaptığınız işin aptallık katsayısıyla doğru orantılıdır.


LÜTFEN ŞU ADAMLARI MANGALLARLA YORMAYIN YAAA... 

ERKEK
 1. Erkek mangalı ve mangal kömürünü çıkartır.

KADIN
2. Kadın ızgarayı temizler.
3. Kadın bakkala gider.
4. Kadın kasaba gider.
5. Kadın fırına gider.
6. Kadın salatayı ve sebzeleri hazırlar.
7. Kadın pişirilecek etleri hazırlar.
8. Kadın, etleri bir tepsi üzerine, gerekli malzemeler, baharatlar, vs ile dizer.
9. Kadın temiz ızgarayı ve hazırladığı tepsiyi, mangalın başında elinde birasıyla dikilen adama getirir.  

10. Adam etleri ızgaranın üzerine yerleştirir.

11. Kadın içeri geçip, masayı hazırlar.
12. Kadın sebzelerin pişmesini kontrol eder.
13. Kadın tatlıyı hazırlar.
14. Kadın tekrar dışarı çıkar ve kocasına etin yanmakta olduğunu haber verir.

15. Adam çok pişmiş eti ızgaradan alır ve kadına verir.

16. Kadın tabakları çıkartır, masaya dizer.

 

17. Kadın masayı toplar, kahve hazırlamaya gider.
18. Kadın kahve ve tatlı ikram eder.
19. Yemekten sonra, kadın masayı toplar.
20. Kadın gider bulaşıkları yıkar, mutfağı toparlar.

21. Adam mangalı olduğu yerde bırakır, çünkü içinde hala yanan kömürler vardır.
22. Adam karısına bugün mutfak işi yapmamaktan dolayı mutlu olup olmadığını sorar.

23. Karısının şaşkın bakışları karşısında, kadınları mutlu etmenin imkansız olduğu kararına varır.

 

 

Amca Diyen Papagan
Adamin biri guzel bir papagan satin alarak eve getirmis ve baslamis konusmayi ogretmeye. Ozellikle papaganin "amca" demesini istiyormus.


Gunlerce ugrasmis ancak papagana tek kelime ogretmeyi basaramamis. Bir gun iyice sinirlenmis ve papaganin bir tuyunu kopararak, "amca de bakayim" diye bagirmis. Papagandan yine ses cikmayinca her seferinde "amca de" diyerek hayvanin tuylerini tek tek yolmus. Adam, tuylerini tamamen yoldugu papagani tavuk kumesine atmis..

Sabaha karsi kumesten gurultuler gelmeye baslamis. Kumese giden adam birde ne gorsun, papagan bir tavugun uzerine cikmis, tavugun tuylerini tek tek yolarak her seferinde "amca de bakayim", "amca de bakayim" diye bagiriyormus.

 = Ne soylediginizden cok, karsinizdakinin neyi nasıl anladigi onemlidir. =
Karmaşık İntihar
1998'de bir Fransız oldukça karmasık bi intihar girisiminde bulundu.
Bir deniz kıyısında yüksek bir yamacın tepesine çıkıp boynuna bir
ip bağladı, ipi de büyük bir kayaya bağladı.
Sonra zehir içti ve kendini ateşe verdi.
Uçurumdan atlarken de tabancayla kafasına ateş etti!
Ama devamı daha ilginç. Çünkü kurşun onu ıskalayıp ipi kesti,
böylece adam suya düştügünde asılı kalmadı.
Soguk su yanan elbiselerini söndürmekle kalmadı
aynı zamanda onu şoka sokarak yuttugu zehri kusmasını sagladı.
Sudan bi balıkçı tarafından çıkarılıp hastahaneye götürülen adam orada
hipotermi (vücut ısısının aşırı düşmesi)den dolayı
öldü...
....

google'da arama yaparken...

Google'da arama yaparken bazen absürt sonuçlara ulaşırız. Bunun önüne geçmek için Google'ın gizli kalmış yeteneklerini kullanmaya ne dersiniz?

Arama yapacağınız şey için arama kutusuna bir sözcükten fazlasını girecekseniz bu sözcük grubunu tırnak işareti içine alın.

Bu sayede bu sözcük grubu bir bütün olarak algılanır ve arama o yönde gerçekleşir.

Bir dizi izlerken duyduğunuz sözcüğün anlamını doğrudan öğrenmek için sözcüğün (veya söz öbeği de olabilir) önüne define: ön ekini getirin.

Örneğin; How I Met Your Mother dizisindeki Barney karakterinin sıklıkla kullandığı “what's up” teriminin anlamını öğrenmek için ise Define:what's up yazmanız yeterli.


SGK aldığı kararda işini kaybedenler, bundan böyle sağlık hizmetinden yalnızca 10 gün yararlanabilecek.

Hastaneye tedavi için giden ya da eczaneden ilaç almak isteyen çok sayıda vatandaş, sağlıktan yararlanma sürelerinin dolduğu gerekçesiyle kapıdan çevrildi. Zaman'ın haberine göre, sosyal güvenlik reformu ile işsiz kalanların sağlık hizmetinden yararlanabilecekleri süre 100 gün olarak düzenlenmişti. Reformun yürürlüğe girdiği 1 Ekim 2008'den itibaren de uygulama bu şekilde yapıldı. Ancak SGK yetkilileri, 17 aydır kanunun yanlış uygunlandığını savunarak, işsiz kalanların sağlık hizmetinden faydalanma süresini 10 güne indirdi. Bu durum, kurum içinde 'şimdiye kadar yasayı yanlış yorumlamışız' diyerek açıklandı.

SGK'nın kararı, uygulayıcı il müdürleri ile sosyal güvenlik merkez müdürlerini de zor durumda bıraktı. Uygulamayı vatandaşa izah etmekte güçlük çeken yetkililer, vatandaşın tepkisini göğüslemeye çalışıyor. Tedavi olmak için gittiği hastanenin kapısından dönen vatandaşlar ise tepkili: "Sağlıktan yaralanma hakkımızı yasa 100 gün olarak öngörüyorsa ne hakla 10 güne indirildi? Eğer 10 gündüyse 17 aydır nasıl 100 gün şeklinde uygulandı?" SGK'dan il müdürlüklerine ve sosyal güvenlik merkezlerine gönderilen yazı ile tedavi süresinin 10 gün olduğu bildirildi. Bilgisayar ve provizyon programları da buna göre düzenlendi. 10 günün ardından hastane ve eczanelere gidenler sağlık hizmeti ile ilaç alamadan dönüyor.

Ancak sosyal güvenlik reformu olarak nitelenen 5510 sayılı kanuna göre işini kaybedenlerin son bir yılda en az 90 gün ödenmiş primi varsa kendisi ile eş ve çocukları sağlık hizmetinden 90 gün yararlanabiliyor. 90 günün bitiminde de genel sağlık sigortası kapsamına geçmesi için 10 gün süre tanınıyor. Buna göre işsiz kalanlar toplamda 100 gün daha sağlık hizmeti alabiliyor. Uygulama da reformun yürürlüğünden beri bu şekilde yapıldı. Kafa karışıklığına, işsiz kalanların sağlık hizmetinden yararlanacakları süreyi düzenleyen iki maddenin bulunması yol açtı. Reformun 67. maddesinde "60'ıncı maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında genel sağlık sigortalısı sayılanlar, zorunlu sigortalıklarının sona erdiği tarihten itibaren on gün süreyle genel sağlık sigortasından yararlanırlar. Bu kişilerin sigortalılık niteliğini yitirdikleri tarihten geriye doğru bir yıl içinde 90 günlük zorunlu sigortalılıkları varsa, sigortalılık niteliğini yitirdikleri tarihten itibaren 90 gün süreyle bakmakla yükümlü olduğu kişiler dahil sağlık hizmetlerinden yararlandırılırlar." ifadesi yer alıyor. Bu maddeye göre 90 gün ödenmiş primi bulunanlar, sağlık hizmetinden 90+10 gün olmak üzere 100 gün sağlık hizmeti alabiliyorlar. Ancak aynı kanunun 61 maddesinde ise, "60'ıncı maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında genel sağlık sigortalısı sayılanların zorunlu sigortalılıklarının sona erdiği tarihten itibaren 10 gün sonra bu bent kapsamında genel sağlık sigortalısı sayılır." diyor.

YASANIN ORJİNALİ BÖYLE

Posta Gazetesi yazarı ve Sosyal Güvenlik Uzmanı Ekrem Sarısu yaptığı açıklamada uygulamayı şöyle değerlendirdi: 

"Aslında 1 Ekim 2008'den bu yana yürürlükte olması gereken bu uygulama daha yeni gündeme geldi. Gerek SGK'nin teknik altyapısı gerek diğer prosedürler gereği daha yeni gündeme geldi. 1 Ekim 2008'den bu yana yasanın kendisi buydu. Yeni düzenleme ile yapılması gereken en önemli şey kişi işsiz kaldığında 10 gün şartsız sağlık hizmetlerinden faydalandıktan sonra Genel Sağlık Sigortası'na kaydolmak. Genel Sağlık Sigortası'na kaydolabilmesi için ise geriye dönük bir yıllık süre içerisinde 90 gün prim ödemiş olması gerekiyor. Böylece 90 gün prim ödemiş olanlar 10 günün ardından bir 90 gün daha sağlık hizmetlerinden faydalanabilecek. Fakat bu 90 gün faydalandığı sürelerin primini SGK'ya borçlanmış olacak. Yani burada 10 günlük sürenin ardından hiç bir bedel ödemeden sağlık hizmetlerinden faydalanılması söz konusu değil. 1 Ekim 2008'deki düzenleme Bağkurlu vatandaşlara bir takım haklar tanıyor. BU tarihten önce 1 gün dahi prim borcu olan BAğkurlular sağlık hizmetlerinden faydalanamıyordu. Yeni düzenleme ile 60 günden az prim borcu olanlar sağlık hizmetlerinden faydalanabileicek. BU yeni düzenlemenin vatandaşlara sağladığı büyük bir avantaj."


Önemli Dersler

Birinci ve de en onemli ders.
Okuldaki ikinci ayimda, hocamiz test sorularini dagitti.Ben okulun eniyiogrencilerinden biriydim. Son soruya kadar soluk almadan geldim ve orada cakildim kaldim. Son soru soyleydi:"Hergun okulu temizleyen hademe kadinin ilk adi nedir?.." 

Bu herhalde bir cesit saka olmaliydi. Kadini yerleri silerken hemen hergun goruyordum.Uzun boylu, siyah sacli bir kadindi. 50''lerinde falan olmaliydi. Ama adini nerden bilecektim ki!.. Son soruyu yanitsiz birakip kagidi teslim ettim.Sure biterken bir ogrenci, son sorunun test sonuclarina dahil olup olmadigini sordu. "Tabii dahil" dedi, hocamiz.. "Is yasaminiz boyunca insanlarla karsilacaksiniz. Hepsi birbirinden farkli insanlar. Ama hepsi sizin ilginiz ve dikkatinizi hakkeden insanlar bunlar. Onlara sadece gulumsemeniz ve `Merhaba'' demeniz gerekse bile.." Bu dersi hayatim boyunca unutmadim. O hademenin adini da.. Dorothy idi.

Ikinci onemli ders.. Yagmurda otostop!..
Bir gece vakit geceyarisina dogru Alama otoyolunun kenarinda duran bir zenci kadin gordum. Bardaktan bosanirca yagan yagmura ragmen, bozulan arabasinin disinda duruyor ve dikkati cekmeye calisiyordu. Gecen her arabaya el salliyordu. Yaninda durdum. 60''li yillarda bir beyazin bir zenciye hem de Alabama''da yardima kalkismasi pek olagan seylerden degildi. Onu kente kadar goturdum. Bir taksi duragina biraktim. Ayrilirken ille de adresimi istedi.Verdim. Bir hafta sonra kapim calindi. Muazzam bir konsol televizyon indiriyordu adamlar. Bir de not ekliydi, armaganda.. "Gecen gece otoyolda bana yardiminiza tesekkur ederim. O korkunc yagmur sadece elbiselerimi degil, ruhumu da sirilsiklam etmisti. Kendime guvenimi yitirmek uzereydim, siz cika geldiniz. Sizin sayenizde olmekte olan kocamin yataginin bas ucuna zamaninda ulasmayi basardim. Biraz sonra son nefesini verdi. Tanri bana yardim eden sizi ve baskalarina karsilik beklemeksizin yardim eden herkesi kutsasin!.. En iyi dileklerimle, Bayan Nat King Cole."

Ucuncu onemli ders.. Size hizmet edenleri hep hatirlayin..
Bir pastanin uc otuz paraya satildigi gunlerde 10 yasinda bir cocuk pastaneye girdi. Garson kiz hemen kostu.. Cocuk sordu: "Cukulatali pasta kac para?.." "50 cent!.." Cocuk cebinden cikardigi bozuklari saydi. Bir daha sordu: "Peki dondurma ne kadar.." "35 cent" dedi garson kiz sabirsizlikla.. Dukkanda yiginla musteri vardi ve kiz hepsine tek basina kosusturuyordu. Bu cocukla daha ne kadar vakit gecirebilirdi ki.. Cocuk parasini bir daha saydi ve "Bir dondurma alabilir miyim lutfen" dedi. Kiz dondurmayi getirdi. Fisi tabagin kenarina koydu ve oteki masaya kostu. Cocuk dondurmasini bitirdi. Fisi kasaya odedi. Garson kiz masayi temizlemek uzere geldiginde, gozleri doldu birden. Masayi sanki akan yaslar temizleyecekti. Bos dondurma tabaginin yaninda cocugun biraktigi 15 cent duruyordu..

Dorduncu onemli ders.. Yolumuzdaki engeller.. 
Eski zamanlarda bir kral, saraya gelen yolun uzerine kocaman bir kaya koydurmus, kendisi de pencereye oturmustu. Bakalim neler olacakti?. 

Ulkenin en zengin tuccarlari, en guclu kervancilari, saray gorevlileri birer birer geldiler, sabahtan oglene kadar. Hepsi kayanin etrafindan dolasip saraya girdiler. Pek cogu krali yuksek sesle elestirdi. Halkindan bu kadar vergi aliyor, ama yollari temiz tutamiyordu. Sonunda bir koylu cikageldi. Saraya meyve ve sebze getiriyordu. Sirtindaki kufeyi yere indirdi, iki eli ile kayaya sarildi ve ikina sikina itmeye basladi. Sonunda kan ter icinde kaldi ama, kayayi da yolun kenarina cekti. Tam kufesini yeniden sirtina almak uzereydi ki, kayanin eski yerinde bir kesenin durdugunu gordu. Acti.. Kese altin doluydu. Bir de kralin notu vardi icinde.. "Bu altinlar kayayi yoldan ceken kisiye aittir" diyordu kral. Koylu, bugun dahi pek cogumuzun farkinda olmadigi bir ders almisti. "Her engel, yasam kosullarinizi daha iyilestirecek bir firsattir.."

Besinci onemli ders.. Onemli olan vermektir..
Yillar once hastanede calisirken, agir hasta bir kiz getirdiler. Tek yasam sansi bes yasindaki kardesinden acil kan nakli idi. Kucuk oglan ayni hastaliktan mucizevi sekilde kurtulmus ve kaninda o hastaligin mikroplarini yok eden bagisiklik olusmustu. Doktor durumu bes yasindaki oglana anlatti ve ablasina kan verip vermeyecegini sordu. Kucuk cocuk bir an duraksadi. Sonra derin bir nefes aldi ve "Eger kurtulacaksa, veririm kanimi" dedi. Kan nakli ilerken, ablasinin gozlerinin icine bakiyor ve gulumsuyordu. Kizin yanaklarina yeniden renk gelmeye baslamisti, ama kucuk cocugun yuzu de giderek soluyordu.. Gulumsemesi de yok oldu. Titreyen bir sesle doktora sordu: "Hemen mi olecegim?.." Kucuk doktoru yanlis anlamis, ablasina vucundaki butun kani verip, olecegini sanmisti...A L I N T I
------------------------------------------------------------
DÜNYANIN EN DAYANIKLI CANLISI

Boyu 2 mm'yi geçmeyen mucizevi hayvan uzayda canlı kalmayı başardı

"Deniz ayısı" olarak da bilinen boyu en fazla iki milimetreyi geçmeyen 8 ayaklı omurgasız minik hayvancık "tardigradlar", uzay boşluğunda ve radyasyonunda hayatta kalmayı başardı.

Yaklaşık bir yıl önce yapılan ve sonuçları dünkü Current Biology dergisinde yayımlanan araştırmada, ilk kez bir hayvanın uzay boşluğunda böyle bir denemeye tabi tutulduğunun altını çizen bilim adamları, geçen Eylülde bir Rus Soyuz füzesiyle fırlatılan Avrupa uzay aracı FOTON-M3’teki tardigradların 270 km irtifada uzay boşluğuna bırakıldıklarını belirttiler.
43 deneyden birisi olan bu araştırma sonrasında Dünya’ya dönen kapsüldeki tardigradların büyük bölümünün, sadece uzay boşluğuna değil, dünya ortamından en az bin kat fazla ve yaşayan organizmaların büyük bölümü için öldürücü ultraviyole (mor ötesi) ışınlarına dayanmayı başardıklarını gören bilim adamları, minik hayvancıkların suyla temas eder etmez hiçbir biyolojik değişiklik göstermeden derin uykularından (hibernation) uyandıklarını ve hatta normal şekilde çoğalmaya başladıklarını fark ettiler.
Araştırmaya katılanlardan İsveç’in Kristianstadt Üniversitesi’nden İngemar Jönsson, "Bu hayvancıkların, uzay boşluğunun bu kadar aşırı koşullarına maruz kalmalarına rağmen yaşamayı başarmaları bir gizem" diye konuşurken, bilim adamları, bu yaratıkların böylesine dayanıklı olmalarını hücresel adaptasyonlarına bağlıyorlar.
Sıfırın altında 272 dereceden artı 151 derece sıcaklığa kadar dayanabilen bu hayvancıkların ayrıca atmosferin 300 katı basınçtan da etkilenmedikleri görüldü.
Genellikle yosun ve likenler doğal yaşam alanları olan tardigradlar, çok uzun süre, bazen yıllarca susuz kalmaya ve kuraklığa dayanabiliyor, bitki ve suyun bulunduğu her yerde toprakta, denizlerde ve tüm enlemlerde yaşayabiliyorlar.
Bilim adamları şimdiye dek, başka küçük hayvancıklarla ve döküntülerle beslenen 600 ayrı tür tardigrad tespit ettiler. Bazılarının ağızlarında iğne biçimli bir hortumla sebzelerin içindeki suyu emdikleri görüldü. Milliyet

En Büyük Motivasyon Aile Desteğidir

Anne-babanın takdir edici ifadelerinin öğrenci başarısındaki en önemli motivasyon kaynağı olduğu belirlendi.
Ebeveynlerin 'bu işi başarabilirsin' mesajını vermesi öğrenci başarısını olumlu yönde etkiliyor

İlköğretim okullarında Zaman yönetimi projesinin sonuçları, öğrencilerin başarıyı yakalaması için zamanı verimli şekilde kullanmanın ve öğrenci başarısı için yapılabileceklerin ipuçlarını veriyor. 

Soyut kavramları somutlaştırma yeteneklerinin geliştiği 5. sınıf ve sonrası eğitim düzeyindeki öğrenciler üzerinde yapılan araştırmaya göre, zaman yönetiminin en önemli adımlarından biri, her işin başı olan planlama. Plan günlük yapılmalı, anne veya babayla birlikte bir gün öncesinden hazırlanmalı ve mutlaka bir plan defterine kaydedilmeli. Öğrencinin performansının en yüksek olduğu saatler belirlenmeli, öğrenci evde ders tekrarını ihmal etmemeli. Öğrenci aynı mola süresi içerisinde iki farklı etkinliği yapmamalı. Öğrenci 2 saat ders çalıştıktan sonra verdiği molada oyun oynamalı, televizyon izlemeli ya da bir başka etkinlik yapmalı. 

'Bu işi başarabilirsin' deyin

Öğrenci başarısındaki en önemli motivasyon kaynağının anne-baba takdiri olarak belirtildiği araştırmaya göre, ebeveynlerin 'bu işi başarabilirsin' mesajını vermesi gerekiyor. Öğretmen ve arkadaş takdiri ise diğer motivasyon kaynakları olarak ifade edildi. 

Öğrencinin mutlaka dinlemeyi öğrenmesi gerektiğine işaret edilen araştırmaya göre, bu konudaki en önemli aktör anne ve baba. Evde dinleme alışkanlığı kazanmayan çocuk okulda da öğretmenini ve arkadaşlarını dinlemiyor. İletişim sorunu yaşayan öğrenci kendisinden ne istendiğini bilmiyor, bu da başarısızlıktan antisosyalliğe kadar birçok sıkıntıyı beraberinde getiriyor. 

Yasak ve baskılar başarıyı engelliyor 
Araştırmada, öğrenci başarısındaki en önemli engellerden ikisini yasak ve baskıların oluşturduğu vurgulandı. Devamlı baskı gören öğrenci sınav başarısının değil, kendi benliğinin değerlendirildiğini düşünüyor. 5. sınıf ve sonrası öğrencilerin birçok sorumluluğu alması gerektiğine dikkat çekilen araştırmada, hazırlanan plan defterinin altına 'gerçekleştirdiğim sorumluluk' adında bir bölüm açılarak o gün içerisinde çocuğun yerine getirdiği sorumlulukların mutlaka yazılması gerektiği kaydedildi. 
Araştırmaya göre, kısa, orta ve uzun vadeli hedeflerin belirlenmesi, planın bu hedeflere uygun olarak hazırlanması başarıda önemli bir faktör olarak öne çıkıyor. Öğrencinin öncelikleri belirleyerek günlük programını buna göre yapması gerekiyor. Erteleme yığılmaya, yığılma da başarısızlığa sebep olur. Bu yüzden günübirlik ders tekrarı çok önemlidir. Programın öğrenci tarafından harfiyen uygulandığı günlerde, aile tarafından 'doğru bir şekilde uyguladığına şahidim' ifadesiyle birlikte imzalanması, erteleme tuzağına karşı etkili bir önlemdir. 

Çalışma ortamında tuzaklar olmasın

Milli Prodüktivite Merkezi'nin (MPM) TÜBİTAK desteğiyle yaptığı araştırmada, anne-babanın takdir edici ifadelerinin öğrenci başarısındaki en önemli motivasyon kaynağı olduğu belirlendi.


Bizdeki papazlara....
PAPAZ, iki metre ilerisinde Zangoç'a sormuş: ‘Gizli gizli sen mi içiyorsun kutsal şarabı?' Zangoç'ta derin bir sessizlik. İyice köpürmüş Papaz: ‘Sana soruyorum be adam! Duymuyor musun?' ‘Hayır. Buradan hiçbir şey duyulmuyor efendim!'‘Olacak şey mi! İki adım öteden beni duymuyorsun...'

Zangoç
bıyık altından gülmüş: ‘İsterseniz yer değiştirelim, anlarsınız...'

Yer değiştirmişler. Bu kez Zangoç seslenmiş: ‘Kilise için toplanan yardımları kim iç ediyor?'

Papaz kendi kendine söylenmiş:

‘Hakikaten yahu! Buradan hiç bir şey duyulmuyor.'







--
Bu e-postayı Google Grupları'ndaki "Cadıların Mekanı - İnternetkadin.com" adlı gruba abone olduğunuz için aldınız.
Bu gruba kayıt göndermek için cadilarmekani@googlegroups.com adresine e-posta gönderin.
Bu gruba olan aboneliğinizi iptal etmek için cadilarmekani+unsubscribe@googlegroups.com adresine e-posta gönderin.
Diğer seçenekler için http://groups.google.com/group/cadilarmekani?hl=tr adresinden grubu ziyaret edin.

Blog Arşivi