21 Kasım 2013 Perşembe

makarna | DAHA ON YEDİ, ON YEDİİİ


 


DAHA ON YEDİ, ON YEDİİİ



Ergenus’umun doğum günü. 19 Kasım 1996. On yedi yıl öncesine gittim bugün. Zaman su gibi akıp geçmiş. Büyükler söylerdi de anlamazdım, inanamazdım. Gerçekten nasıl hızlı geçmiş zaman.Su gibi...

Daha dün;  emekledi, koştu, yedi, içti derken adam neredeyse oldu Üniversiteli.

Diş buğdayı yapmıştım, steteskop alsın diye kendimi paraladığım, oğlanın ısrarla topu (futbol topunu) eline aldığı gün.

Film şeridi gibi, Henüz altı aylık, iyi beslenmekten çıkması gereken tüm dişler erkenden çıkmış, buğday yapmadan olur mu? Dedik, ve yaptık diş buğdayı. Eller çırpılıyor, göbekler atılıyor, ne o oğlumuzun dişi çıkmış. Yerde envayi çeşit, meslek aletleri, cetveller, gönyeler, steteskoplar, sonunda aldı mı sana bizimki topu, futbolcu olacak diye, allem ettim , kallem ettim zorla birde steteskop aldırdık, cebren ve hile ile..

Oysa şimdi düşünüyorum da, ne olacağının, nasıl olacağının hiç önemi yok. Sağlıklı, mutlu, huzurlu olsunda, gerisi hikaye. Su akar yolunu bulur nasılsa, anne çalışkan, baba çalışkan, o da bizim yolumuzdan gelecek eminim. Allah ömür versin yeter. Sağlıklı, mutlu olsun, Çöpçü de olsa kabulümüz.

Büyük adam gibiydi benim Ergenus bebekliğinde ve çocukluğunda, ismi gibi, akıllı fikirli, bir gün hiç unutmuyorum. 2,5 yaşında Carrefour da dolaşıyoruz. Kozyatağındakin de, benim cüzdanım çalındı. Ergenusun o sıralar altı bağlı, benim paniklememi görüp, akıl vermişliği bile var. Anneceğim sakin ol, hemen polise gitmeliyiz diye.

Gene bir gün marketteyiz, elektrikler kesildi, kadının biri korktu başladı bağırmaya, akşam saatleri, benim yerden bitme,
-korkmasana teyzeciğim, birazdan jenaratör (jeneyatöy) devreye girer dedi.
Elektrikler geldiğinde herkes şaşkındı. Bu kadarcık çocuk neler biliyor diye.

Sonralarda da öyle akıl küpü idi, babamız gitti uzak diyarlara, iş güç, para derdinde. Özlüyoruz, üzülüyoruz, oğlan üzüntüden kurdeşen oldu. Bense o hastalandı diye daha da üzgün. Oturdum zırıl zırıl ağlıyorum. Kıpkırmızı kurdeşenli yanakları ile bana baktı, neden ağladığımı sordu. Bende babanı özledim, sinirim bozuldu dedim. altı yaşında o sıralar, bana döndü,
-adam ölmedi ya bizim için para kazanmaya gitti, dedi.

Bir daha asla yanında ağlamadım. 

Benden daha olgundu.

Taaki anneannemizi kaybedinceye kadar ağlamamaya gayret ettim. 

Annem ölmüş, üzerinden ya iki  hafta geçmiş, ya üç.  12 yaşında aslında. Çok küçük değil ama, benden olgun olacak kadar, büyük de değil, başım önümde hem yürüyoruz, hem düşünüyorum. Hissetti üzüntümü, ne de olsa Akrep burcu, duygusal, hassas.

Bana ağaçta ki dökülüp yere düşen yaprakları görüp görmediğimi sordu. Artık görevi biten yaprak düşüyor, anneannemimde görevleri bitti, üzülme anne dedi.
Farklı bir pencere açtı o anda bana.

Hele o iradesi, adam by irade. On beş  yaşında diyete girip, bizim kekli, sütlaçlı evimize rağmen otuz kilo verdi, azimle, tüm söylenenlere kulak tıkayarak. Hedefine yaklaştı. Şimdi sırada diyetisyen olmak var. Bu sene sonunda onuda becerecek eminim. Çünkü o Baybars Kocatepe.

On yedi yılda, neler yaşadık neler, sünnet düğününde eline mükrofonu alıpta gelenlere öğretmiş gibi teşekkür edişi, bademcik ameliyatından çıkıp, doktora hemşireye,teşekkür edişi, doğum gününde gelen minicik bir kalem için bile arkadaşlarını onore edişi, öğretmenlerinin yorum kısmına sevgi dolu bir çocuk olduğunu her seferde belirtmeleri, ve nicesi.

Şimdi düşünüyorumda, ne kadar şanslı, anne ve babayız biz.

Ne şımardı şimdikiler gibi, ne tutturdu, ne edepsizlik yaptı.Uyku saatinde uyudu, gerekiyorsa beraber uyuduk,  mama saatinde yedi, hani şimdiler anne baba ehliyeti diyor ya, biz babası ile ehliyetsiz ama içgüdüsel, sevgi ile, sabır ile başardık bu işi.Anlatarak, izah ederek. O da yüzümüzü kara çıkarmadı.

Allah hepimizin evladını bizlere bağışlasın. Sağlık, sıhhat, afiyet versin.

Varsın bazısının akademik başarısı düşük olsun, hayat başarısı yüksek olsun, mutlu olsun, yüzü gülsün, hayata pozitif baksın.

Nice yaşlar olsun Ergenusuma.

Herşey gönlünce olsun.

Hep söylediğimiz gibi,

İSTEDİĞİN ZAMAN, İSTEDİĞİN MESAFEDE

Yanında olmak dileğiyle.

Seni Seviyorum atarlım, Ergenusum, arkadaşım, oğluşum, yeni sigara tiryakim, dağınığım, tembelim, her şeyim ama her şeyim, hayatımın amacı, 

Sevgiyle...

G.Banu KOCATEPE
  2013-11-19

--
--
BENiM MANEVi MiRASIM BiLiM VE AKILDIR!
 
"Ben, Manevi Miras olarak hiçbir Ayet, hiçbir Dogma,
hiçbir Donmuş ve kalıplaşmış Kural bırakmıyorum.
Benim Manevi Mirasım Bilim ve Akıldır...
 
Zaman süratle ilerliyor, Milletlerin, Toplumların,
Kişilerin Mutluluk ve Mutsuzluk anlayışları bile değişiyor.
Böyle bir Dünyada, asla değişmeyecek Hükümler getirdiğini
iddia etmek, Aklın ve İlmin gelişimini inkar etmek olur...
 
Benim Türk Milleti için yapmak istediklerim
ve Başarmaya çalıştıklarım ortadadır.
Benden sonra Beni benimsemek isteyenler,
bu temel eksen üzerinde Akıl ve İlmin rehberliğini
kabul ederlerse, Manevi mirasçılarım olurlar."
 
ℂ⋆ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK ℂ⋆
 
Grup mail adresi: makarna@googlegroups.com - Grup yöneticisi: makarna+owner@googlegroups.com - Grup anasayfa: http://groups.google.com/group/makarna - Gruba üyelik: makarna+subscribe@googlegroups.com - Grup üyelik iptal: makarna+unsubscribe@googlegroups.com
 
---
Bu e-postayı Google Grupları'ndaki "MAKARNA" adlı gruba abone olduğunuz için aldınız.
Bu grubun aboneliğinden çıkmak ve bu gruptan artık e-posta almamak için makarna+unsubscribe@googlegroups.com adresine e-posta gönderin.
Daha fazla seçenek için, https://groups.google.com/groups/opt_out adresiniz ziyaret edin.

Blog Arşivi