21 Şubat 2015 Cumartesi

[cadilarmekani], YAĞMUR DUASINA ŞEMSİYE ÇIKMAK

YAĞMUR DUASINA ŞEMSİYE İLE ÇIKMAK
Hayat düşündüğümüz kadar karışık, kötü ve ümitsiz değil. Yapmamız gereken sadece yağmur duasına çıkmak ama şemsiyemizi yanımıza alarak...

Bir köyde uzun süren kuraklığın ardından köylüler toplanıp yağmur duasına çıkmışlar. Bir kişi hariç hiç kimse yağmur duasına çıkarken şemsiye götürmemiş. Bırakın götürmeyi şemsiye akıllarına bile gelmemiş.

Bir kısmı "çıkıyoruz ama nasılsa yağmaz yağmur" diye düşünmüşler. Hayatlarının her anında kendilerini ele geçirmiş olan, birçok şeyi olabilecekken olamaz hâle getirmiş olan karamsarlık hâli ve "kötülük gelecek, her şey daha kötü olacak" beklentisi yine göstermiş kendini ve alıp götürmüş ümitlerini. Yapmış olmak için yapmışlar dualarını; inanmadan, güvenmeden… Aynı hayatlarındaki birçok şeyi inanmadan, güvenmeden, yapmış olmak için yaptıkları gibi.

Bir kısmı duaya çıkmışlar ama istememişler yağmurun yağmasını. Çünkü yağmurun yağması demek ellerindeki başarısızlık ve tembellik için kullandıkları malzemenin gitmesi demekmiş. Dolayısıyla her ne kadar mağdur olsalar, sıkıntı çekseler de bir yandan sıkıntıya sebep olan dışsal sebepler ortadan kalksın istemeyip, içten içe devam etsin dilemişler. Çünkü dış sebepler ortadan kalkarsa içsel sebeplerin mevcut durumu değiştirmedeki anahtar rolü ortaya çıkar ki bu da sebebin o, bu, şu değil kişinin bizzat kendisi olduğu gerçeğini gün gibi açığa çıkartır. Suçlayacak kendisinden başka kimsenin kalmaması her şey için birilerini ve bir şeyleri suçlayan birinin elindeki bütün malzemeyi almak ve onu başkalarını suçlamanın verdiği rehavetten ve görece rahatlıktan çekip çıkartmaktır ki yıllarca buna alışkın biri için oldukça zorlu bir değişim/dönüşüm sürecini beraberinde getirir.

Bir kısmı ise "benim duam zaten kabul olmaz ki" düşüncesiyle "duam kabul olmaz o zaman yağmur yağmaz" denklemini kurup şemsiye götürmemişler. Kendileri için hayatlarının diğer alanlarında hissettikleri değersizlik duygusu orada da karşılarına çıkmış ve yaptıkları duanın kabule değer olmayacağına onları inandırdığı için dua dilden kalbe inememiş, dilin ucunda öylece ezberlenmiş tekerleme gibi kalakalmış. Halbuki o an dilde kalmayıp kalbe inen dua kimin olursa olsun kabul olabilecekken kendi zihinlerinde kendileri için kurdukları tuzak bu düşünceyi, bu düşünce şemsiye alma davranışını engellemiş. Sonuçta bu grupta olan köylülerin de bu sebeple duası kabul olmamış.


--
Öyle biri ol ki hayatımda, gören imrensin benim niye yokki desin.. Öyle bir sev ki beni hic bitmesin..Öyle bir seveyim ki seni baska kimse sevmeye cesarete edemesin... ve Öyle bi biz olalım ki Önümüze Kimse geçemesin
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

 

--
Bu iletiyi Google Grupları'ndaki "Cadıların Mekanı - İnternetkadin.com" grubuna abone olduğunuz için aldınız.
Bu grubun aboneliğinden çıkmak ve bu gruptan artık e-posta almamak için cadilarmekani+unsubscribe@googlegroups.com adresine e-posta gönderin.
Bu gruba yayın göndermek için, cadilarmekani@googlegroups.com adresine e-posta gönderin.
Bu grubu http://groups.google.com/group/cadilarmekani adresinde ziyaret edebilirsiniz.
Daha fazla seçenek için https://groups.google.com/d/optout adresini ziyaret edin.

Blog Arşivi