24 Mayıs 2011 Salı

| makarna | Taşeronluk İle Başlar...

Taşeronluk İle Başlar...
Bülent ESİNOĞLU
Şantaj, kundaklama ve kaset olaylarını derinlemesine anlamaya
çalışırken, işin özelleştirmelere kadar gittiğini gördüm.
Cumhuriyetin dişinden tırnağından artırdıkları ile kurulan KİT'lerin
satılması canımızı acıtmıştı. KİT'lerimiz, dolayısı ile de ulusal
pazarlarımız satılmıştı.
Özelleştirmeler Ordunun kışlasına dayanınca, malımız mülkümüz gitti,
şimdide güvenliğimiz mi gidiyor demiştik.
Neyse, şimdilik sözleşmeli askerlik kurumu kuruldu. Kışlanın
özelleştirilmesi biraz ertelendi.
Yani şimdilik bir Blacwater'ımız yok.
Ama gözümüzden önemli bir şey kaçtı.
Firmaların özel güvenlik birimleri kurması, kendi güvenliğini
kendisinin sağlaması işi, bizleri pek fazla rahatsız etmemişti. Birkaç
kişi iş bulacak, istihdam genişleyecekti.
Şirket deyince, hep aklımıza yüz, iki yüz, bilemediniz bin kişi
çalıştıran şirketler geliyordu. Bunlarında olsa olsa depolarında ve
çevresindeki güvenlik için birkaç bekçi çalıştırırlardı.
Oysa yabancı holdingler ile ortak holdinglerimiz var. Bunların
bazılarının, yüz, iki yüz bin kişi çalışıyor. Bu holdinglerin güvenlik
birimlerinde, kaç kişinin çalıştığı pek de bilinen bir husus değildir.
Bu güvenlik ve istihbarat birimlerinde, subay ve devletin istihbarat
birimlerinden emekli kişiler çalıştırıldı. Holdingler, artık, güvenlik
ve istihbarat işlerini profesyonel kişilerce sürdürmektedir.
Holdinglerin kurdukları istihbarat birimlerinin, sayıları ve
kapasiteleri bakımından bilgilerimiz oldukça kısıtlıdır.
Kapasiteden kastım; bilgi /veri toplama ve bu verileri değerlendirme,
elde edilen güvenlik bilgilerini kar'a veya bir etkinliğe dönüştürme...
Öğrendiğimiz devlet tanımında; şiddet sadece devletin tekelindedir.
Devletin ideolojik aygıtları vardır. Kontrol ve denetimleri bunlar
vasıtası ile yürütür. Ordu şiddetin denetiminde birinci araçtır.
Kolluk kuvvetleri, kanunlar, hukuk ve gelenekler bunları destekler.
Güvenlik ve istihbaratın özelleştirilmesiyle, devletin güvenlik
alanındaki tekeli son bulmuştur.
Her holding kendisine ait, güvenlik ve istihbarat birimine sahip
olunca, Erdoğan'ında, özel güvenlik ve istihbarat örgütüne sahip
olması, halkın gözünde olağan bir vaka gibi algılandı.
Ortalıkta binlerce güvenlik ve istihbarat örgütü olunca ve bunları
denetleyen holdinglerin bizatihi kendileri olunca, sanki Başbakan ve
devlet bunları denetlemez gibi bir anlayış ortaya çıktı.
(Devletsizleşmenin ilk adımları)
Durum böyle olunca da, Erdoğan "beni de dinliyorlar" diye normal bir
vatandaş gibi, o da şikayetlendi.
Tabi bu kadar çok güvenlik birimi olunca, burada çalışanların en üst
düzeyde eğitimli olması gerekti. Bunların eğitimi için de, istihbarı
beceri bakımından en deneyimli CIA'dan kurs almak gerekti.
Böylece bir sürü gazeteci kılıklı istihbaratçı, CIA'dan eğitim almak
için, Amerika'ya gitti, geldi.
Tekrar devletsizleşmeye dönersek; devletsizleşme her halde şöyle bir
yol izleyecek.
Paralı askerler, daha sonra Blackwater gibi askeri şirketler. Bu
askeri şirketlere bağlı yüksek istihbarı kapasiteye sahip
örgütlenmeler. V.s.
Sonunda bu istihbarat şirketleri devletin,( eğer o zamana kadar devlet
diye bir şey kalmışsa) tuvalet kâğıdını hangi şirketten satın
alacağını da, bu istihbarat holdingleri istihbar etmiş olacaktır.
Özel istihbarat şirketlerinin devletin karar organlarına, daha etkili
müdahil olabilmeleri için, daha fazla şantaj ve kundaklamaya
ihtiyaçları olacağı aşikârdır.
Bağımsızlığı olmayan bir ülkenin, bağımsız istihbarat örgütü olmaz.
Piyasaya onay vermeyi "demokrasi" sanmaya devam edersek, devletimiz
diye bir şeyin kalmayacağı ortadadır.
Emperyalizmden kurtulmanın, Kurtuluş Savaşında olduğu gibi, ancak bir
devrimle olabileceğine inanabilirsek...
24.5.2011, bulentesinoglu@gmail.com


--
BENiM MANEVi MiRASIM BiLiM VE AKILDIR!

"Ben, Manevi Miras olarak hiçbir Ayet, hiçbir Dogma,
hiçbir Donmuş ve kalıplaşmış Kural bırakmıyorum.
Benim Manevi Mirasım Bilim ve Akıldır...

Zaman süratle ilerliyor, Milletlerin, Toplumların,
Kişilerin Mutluluk ve Mutsuzluk anlayışları bile değişiyor.
Böyle bir Dünyada, asla değişmeyecek Hükümler getirdiğini
iddia etmek, Aklın ve İlmin gelişimini inkar etmek olur...

Benim Türk Milleti için yapmak istediklerim
ve Başarmaya çalıştıklarım ortadadır.
Benden sonra Beni benimsemek isteyenler,
bu temel eksen üzerinde Akıl ve İlmin rehberliğini
kabul ederlerse, Manevi mirasçılarım olurlar."

. C* MUSTAFA KEMAL ATATÜRK C*

Grup mail adresi: MAKARNA@googlegroups.com
Grup yöneticisi : makarna+owner@googlegroups.com
Grup anasayfa : http://groups.google.com/group/MAKARNA
. B E K L E R İ Z ;-)

Blog Arşivi