---------- Yönlendirilmiş ileti ----------
Kimden: nurullah aydın <nurullah@gazi.edu.tr>
Tarih: 24 Aralık 2010 11:18
Konu: TELEFON DİNLEMELERİ DELİL Mİ?
Kime:
Nurullah AYDIN
24 Aralık 2010
TELEFON DİNLEMELERİ DELİL Mİ?
Türkiye’de siyasi parti temsilcilerince her gün karşılıklı
suçlamalar yapılmaya devam ediyor.
Öylesine ki, siyasetçilerin açıklamalarını açıklamak zorundaymışlar gibi
yorum yapan gazeteciler, Tv yorumcuları, hukuku da hukuk kurallarını da
anayasayı da, yasaları da, kendi çıkarları, ideolojileri ve siyasi
görüşlerine göre yorumlama moduna girdiler.
Evrensel hukuk normları kurallarının bile tersyüz edildiği ülkede hukuk
devleti ve demokrasi bu mu diye herkesin endişe etmesi beklenir.
Ama öyle mi? Hayır!
Herkes futbol takımı tutan fanatikler gibi olabildiğince kendisi açısından
yandaşına meşruiyet, haklılık kazandırma çabası içinde savunurken,
muhalifi yerden yere vurmayı meslek etiği görüyor.
Kimilerine göre iktidar, devlet olanakları yanında özel ekipleri ile özel
dinleme araç ve gereçleri ülkede tüm muhalifleri kontrol etmekte, takip
etmekte, günü ve zamanı geldiğinde bilgileri, yandaş medya tarafından
kamuoyuna sunarak itibarsızlaştırma çabasına giriyor. Diğer kesime göre
toplumda var olan çeteler ele geçiriliyor, bu sızlanmalar bunun ürünü!
Ama bakın; Yargıtay Ceza Genel Kurulu, mahkeme kararıyla yapılan ve
silahların yakalanmasına neden olan telefon dinlemelerini delil saymadı.
Ergenekon Örgütü iddiasıyla sürdürülen soruşturma kapsamında hazırlanan
iddianamelerin en temel delillerinden birisi olan yasal telefon
dinlemeleri.
Yargıtay, mahkeme kararıyla yapılan yasal telefon dinlemelerinin tek
başına yeterli delil olamayacağına karar verdi. Yargıtay'ın dinlemeler tek
başına delil değil dediği olay Şırnak Polisi'nin 27 silah ele geçirdiği
2007 yılındaki “Demir-1” operasyonu davasıyla ilgiliydi.
Şifreli kelimeleri inkar
Bir ihbar üzerine Nezir Sadak'ın telefonları mahkeme kararıyla dinlemeye
alındı ve bu dinleme sonucu Kuzey Irak'tan Şırnak'a getirilen ve daha
sonra Diyarbakır'da alıcıya teslim edilecek olan silahlarla ilgili
operasyon yapıldı ve iki Irak uyruklu ile birlikte iki kişi silahlarla
birlikte yakalandı. Şüphelilerin kendi aralarındaki konuşmalarda silahlar
için “siyah koyun”, “emanet” gibi ifadeler
kullandığı tespit edildi. Şüpheliler, polis ve savcılık ifadelerinde
telefona takılan konuşmaların kendilerine ait olduğunu ancak, şifreli
olarak yapılan konuşmaların “hayvan ticareti”, “telefon
ticareti” kapsamında olduğunu söyledi.
Şırnak Ağır Ceza Mahkemesi, yargılamasında 2 sanığın beraatine karar
verirken, “toplu silah ticareti” suçundan hapis cezası verdi.
İtiraz üzerine dosya Yargıtay 8. Ceza Dairesi'ne gitti. Daire, telefon
dinlemeleri dışında bir delil olmadığını, bu nedenle toplu silah
kaçakçılığından söz edilemeyeceğini belirterek kararı bozdu ve sanıklara
daha az ceza verilmesini istedi.
Yargıtay Ceza Genel Kurulu, Gaziantep'te gerçekleştirilen silah
kaçakçılığı operasyonu sonrası yerel mahkemenin sanıklara verdiği
mahkumiyet kararını da yine dinlemeler dışında delil olmadığı iddiasıyla
bozdu.
Danıştay dinlemeyi delil sayıyor
Yargıtay'ın telefon dinlemelerine ilişkin delilleri tek başına inandırıcı
delil görmeyen kararına rağmen Danıştay farklı görüşte. Danıştay
12.Dairesi, Fırtına Operasyonu kapsamında mazot kaçakçılarına bilgi
sızdıran polis memuru S.K'nin meslekten ihraç edilmesinde iletişimin
tespiti tutanaklarını yeterli görmeyen idare mahkemesi kararını bozmuştu.
Danıştay, “Telefon konuşmaları hakim kararıyla hukuka uygun olarak
elde edilmiş delillerdir” demişti.
Şimdi Türkiye’de herkesin haberleşmenin gizliği özgürlüğünün hangi
durumda olduğunu sorgulaması gerekmiyor mu? Gerekiyor. Ama hangi mercie
başvurabilirim ya da başvurursam ne gibi sonuç alabilirim ki endişesi
içinde!
Günün Sözü: Tepkisizlikte bir tepkidir.
Kimden: nurullah aydın <nurullah@gazi.edu.tr>
Tarih: 24 Aralık 2010 11:18
Konu: TELEFON DİNLEMELERİ DELİL Mİ?
Kime:
Nurullah AYDIN
24 Aralık 2010
TELEFON DİNLEMELERİ DELİL Mİ?
Türkiye’de siyasi parti temsilcilerince her gün karşılıklı
suçlamalar yapılmaya devam ediyor.
Öylesine ki, siyasetçilerin açıklamalarını açıklamak zorundaymışlar gibi
yorum yapan gazeteciler, Tv yorumcuları, hukuku da hukuk kurallarını da
anayasayı da, yasaları da, kendi çıkarları, ideolojileri ve siyasi
görüşlerine göre yorumlama moduna girdiler.
Evrensel hukuk normları kurallarının bile tersyüz edildiği ülkede hukuk
devleti ve demokrasi bu mu diye herkesin endişe etmesi beklenir.
Ama öyle mi? Hayır!
Herkes futbol takımı tutan fanatikler gibi olabildiğince kendisi açısından
yandaşına meşruiyet, haklılık kazandırma çabası içinde savunurken,
muhalifi yerden yere vurmayı meslek etiği görüyor.
Kimilerine göre iktidar, devlet olanakları yanında özel ekipleri ile özel
dinleme araç ve gereçleri ülkede tüm muhalifleri kontrol etmekte, takip
etmekte, günü ve zamanı geldiğinde bilgileri, yandaş medya tarafından
kamuoyuna sunarak itibarsızlaştırma çabasına giriyor. Diğer kesime göre
toplumda var olan çeteler ele geçiriliyor, bu sızlanmalar bunun ürünü!
Ama bakın; Yargıtay Ceza Genel Kurulu, mahkeme kararıyla yapılan ve
silahların yakalanmasına neden olan telefon dinlemelerini delil saymadı.
Ergenekon Örgütü iddiasıyla sürdürülen soruşturma kapsamında hazırlanan
iddianamelerin en temel delillerinden birisi olan yasal telefon
dinlemeleri.
Yargıtay, mahkeme kararıyla yapılan yasal telefon dinlemelerinin tek
başına yeterli delil olamayacağına karar verdi. Yargıtay'ın dinlemeler tek
başına delil değil dediği olay Şırnak Polisi'nin 27 silah ele geçirdiği
2007 yılındaki “Demir-1” operasyonu davasıyla ilgiliydi.
Şifreli kelimeleri inkar
Bir ihbar üzerine Nezir Sadak'ın telefonları mahkeme kararıyla dinlemeye
alındı ve bu dinleme sonucu Kuzey Irak'tan Şırnak'a getirilen ve daha
sonra Diyarbakır'da alıcıya teslim edilecek olan silahlarla ilgili
operasyon yapıldı ve iki Irak uyruklu ile birlikte iki kişi silahlarla
birlikte yakalandı. Şüphelilerin kendi aralarındaki konuşmalarda silahlar
için “siyah koyun”, “emanet” gibi ifadeler
kullandığı tespit edildi. Şüpheliler, polis ve savcılık ifadelerinde
telefona takılan konuşmaların kendilerine ait olduğunu ancak, şifreli
olarak yapılan konuşmaların “hayvan ticareti”, “telefon
ticareti” kapsamında olduğunu söyledi.
Şırnak Ağır Ceza Mahkemesi, yargılamasında 2 sanığın beraatine karar
verirken, “toplu silah ticareti” suçundan hapis cezası verdi.
İtiraz üzerine dosya Yargıtay 8. Ceza Dairesi'ne gitti. Daire, telefon
dinlemeleri dışında bir delil olmadığını, bu nedenle toplu silah
kaçakçılığından söz edilemeyeceğini belirterek kararı bozdu ve sanıklara
daha az ceza verilmesini istedi.
Yargıtay Ceza Genel Kurulu, Gaziantep'te gerçekleştirilen silah
kaçakçılığı operasyonu sonrası yerel mahkemenin sanıklara verdiği
mahkumiyet kararını da yine dinlemeler dışında delil olmadığı iddiasıyla
bozdu.
Danıştay dinlemeyi delil sayıyor
Yargıtay'ın telefon dinlemelerine ilişkin delilleri tek başına inandırıcı
delil görmeyen kararına rağmen Danıştay farklı görüşte. Danıştay
12.Dairesi, Fırtına Operasyonu kapsamında mazot kaçakçılarına bilgi
sızdıran polis memuru S.K'nin meslekten ihraç edilmesinde iletişimin
tespiti tutanaklarını yeterli görmeyen idare mahkemesi kararını bozmuştu.
Danıştay, “Telefon konuşmaları hakim kararıyla hukuka uygun olarak
elde edilmiş delillerdir” demişti.
Şimdi Türkiye’de herkesin haberleşmenin gizliği özgürlüğünün hangi
durumda olduğunu sorgulaması gerekmiyor mu? Gerekiyor. Ama hangi mercie
başvurabilirim ya da başvurursam ne gibi sonuç alabilirim ki endişesi
içinde!
Günün Sözü: Tepkisizlikte bir tepkidir.
--
BENiM MANEVi MiRASIM BiLiM VE AKILDIR!
"Ben, Manevi Miras olarak hiçbir Ayet, hiçbir Dogma,
hiçbir Donmuş ve kalıplaşmış Kural bırakmıyorum.
Benim Manevi Mirasım Bilim ve Akıldır...
Zaman süratle ilerliyor, Milletlerin, Toplumların,
Kişilerin Mutluluk ve Mutsuzluk anlayışları bile değişiyor.
Böyle bir Dünyada, asla değişmeyecek Hükümler getirdiğini
iddia etmek, Aklın ve İlmin gelişimini inkar etmek olur...
Benim Türk Milleti için yapmak istediklerim
ve Başarmaya çalıştıklarım ortadadır.
Benden sonra Beni benimsemek isteyenler,
bu temel eksen üzerinde Akıl ve İlmin rehberliğini
kabul ederlerse, Manevi mirasçılarım olurlar."
MUSTAFA KEMAL ATATÜRK
Grup mail adresi: MAKARNA@googlegroups.com
Grup yöneticisi : makarna+owner@googlegroups.com
Grup anasayfa : http://groups.google.com/group/MAKARNA