Bülent ESİNOĞLU
Amerika Kuzey Irak'tan, Kıbrıs'tan, Ege Kıta Sahanlığından,
Ekümenlikten, Ermeni Meselesinden, Kara Deniz'den içerden dışarıdan
Türk Ulusuna saldırıyor.
Amerika'nın bu dolaylı saldırılarının içerdeki etkilerini, biz,
Türkiye'de ne diye tartışıyoruz?
Etnik bölünme, irtica ve laiklik olarak.
Hangi bağlamda ve hangi temelde tartışıyoruz?
Amerika ve Avrupa'ya toz kondurmadan.
Türkiye bölünürken ve iç çatışmanın eşiğine gelirken yaşananların tek
sorumlusu şimdiye kadar birlikte yaşayan insanlar mı?
Biz inanıyoruz ki, Kürt halkının %90'ı hala birlikte yaşamaktan
yanadır.
Peki, görüntü bu dediklerimi doğruluyor mu?
Hayır.
İşte emperyalizmin işlevi bu noktadan sonra başlıyor.
Olaylar gelişip büyüyor. Emperyalizmin yapıp ettikleri konu
edileceğine, iki halkın arasında ki tüm ilişkiler sorunlu bir şekle
dönüştürülüp, onlar tartışılıyor.
Televizyonların, köşe yazarlarının, romancıların, sivil toplum
örgütlerinin emperyalizmden beslenmeye devam ettiği bir ortamda,
halkımız Türk zannettiği Amerikan temsilcilerinin görüşlerini
dinliyor.
Bu kişiler hep demokrasi diyor.
Ordu derseniz, hemen bir saldırı geliyor. Darbeci
Etnik bölünmeye gidiyoruz derseniz. Demokrasi karşıtlığı ile
suçlanıyorsunuz.
Peki, emperyalizm bölünmenin neresinde dediğinizde, laf karışıyor.
Devreye kendini çok bilinçli sanan, solcu ve demokratlar giriyor.
Küreselleşmenin, diğer uluslar ile birlikte yaşamanın nimetleri
anlatılıyor. Sahte solcu ağzına Amerikan emperyalizmini hiç almıyor.
Amerika'nın etkisinin olmadığı bir Türkiye'de, laiklik aleyhinde
irticaının lehinde, televizyonlarda haber programlarında( devlet
televizyonu dahil), yorumlarda ve kışkırtmalar olabilir mi?
Oluyor.
Böyle bir ortamda seçimlerin adil olması, olasımıdır?
Muhalefet partilerinin bu şartlar altında seçimlere gitmesi, üç beş
milletvekili daha çok çıkarması için tüm Türkiye'nin daha büyük
badirelere sürüklemesine göz yumulabilir mi?
Memleket elden gidecek noktaya sürüklenirken, sen Mecliste birkaç
milletvekili fazla çıkaracakmışsın...
Konuşmalarında, propagandalarında Amerika'nın Türkiye'yi bölmesine toz
kondurmayacaksın, halktan oy isteyeceksin.
Halkımıza Batının saldırılarını onunla işbirliği yapanları, açık açık
anlatmayanlara oy versek ne olur, vermesek ne olur?
Egemenliğini yitirmiş bir ülkede, emperyalizm bir zümreye dayanarak
isteklerini gerçekleştirirken, muhalefet bunları söylemeyecekte neyi
söyleyecek?
Muhalefet de Amerika'nın icazetini bekliyorsa, hukuk yolu ile artık
Türkiye savunulamıyorsa, seçimlerde kimin iktidar olacağını şimdiden
Amerika belirlemişse, söyler misiniz secime ne gerek var?
Bırakınız emperyalizmin tartışılmasını, işbirlikçi iktidar İsrail ile
kavga yapıyormuş gibi yaparak, el altından her türlü işbirliğini
sürdürerek, emperyalizme karşı bir bilinç oluşmasına bu yol ile de
engel olarak, emperyalizm ruhundan bile yararlanıyorsa, emperyalizm
sözcüğünden bile emperyalistler yararlanıyorsa geriye bir söz kalır
mı?
Söz ile alınacak çok az yolumuz kaldı. Çoktan sözün bittiği yerdeyiz.
Halkımızın ve onun temsilcilerinin hep bir ağızdan emperyalizme
emperyalizm dediği gün kurtuluşun yolu açılmış demektir.
25.12.2010, bulentesinoglu@gmail.com
--
BENiM MANEVi MiRASIM BiLiM VE AKILDIR!
"Ben, Manevi Miras olarak hiçbir Ayet, hiçbir Dogma,
hiçbir Donmuş ve kalıplaşmış Kural bırakmıyorum.
Benim Manevi Mirasım Bilim ve Akıldır...
Zaman süratle ilerliyor, Milletlerin, Toplumların,
Kişilerin Mutluluk ve Mutsuzluk anlayışları bile değişiyor.
Böyle bir Dünyada, asla değişmeyecek Hükümler getirdiğini
iddia etmek, Aklın ve İlmin gelişimini inkar etmek olur...
Benim Türk Milleti için yapmak istediklerim
ve Başarmaya çalıştıklarım ortadadır.
Benden sonra Beni benimsemek isteyenler,
bu temel eksen üzerinde Akıl ve İlmin rehberliğini
kabul ederlerse, Manevi mirasçılarım olurlar."
MUSTAFA KEMAL ATATÜRK
Grup mail adresi: MAKARNA@googlegroups.com
Grup yöneticisi : makarna+owner@googlegroups.com
Grup anasayfa : http://groups.google.com/group/MAKARNA