Bülent ESİNOĞLU
Saldırının nereden geldiğini, düşmanın kim olduğunu tespit edememek
yığınakta yapılan hatadır. Zaten yığınakta hata yaptınız mı savaşı
baştan kaybedersiniz. Savaş Hanya'da siz Konya'dasınızdır.
Yığınakta hata, 2500 senelik strateji dersinin birincisidir. Hangi
teknoloji üretilirse üretilsin, hangi silah veya haberleşme başarısı
olursa olsun onu değerlendirecek olan kurmaylardır. Sonuçta insan ile
insan savaşmaktadır.
Yığınakta yapılan hatayı belirtelim: Yaşananları demokrasi gereği,
hukuk gereği ve bir mahkeme süreci olarak kavramaktır.
Yaşananlar bir mahkeme ya da hukuk süreci değildir. Bir savaştır.
Amerika işbirlikçileri kullanarak Türkiye'yi ve onun Ordusunu teslim
almaya çalışmaktadır. Görünenler onun işbirlikçileridir. Asıl düşman
Amerika'dır.
Bu savaşı, demokratikleşme olgusu olarak kavradınız mı, sonunuz
işbirlikçiliğe kadar varır.
Dağdaki erimiz mevzisini vermemek için ölene kadar savaşıyor.
Paşaların oturduğu koltuk, karargâh da bir mevzidir. Bu mevzi, bu
karargâh savaşmadan düşmana teslim edilemez. Halk ve devlet sizleri
oraya her şartta ve her hali karda ülkeyi koruyasınız diye koydu.
Emir gereği, strateji gereği ya da görev gereği teslim olsanız bile
bunun bir adabı, bir usulü, bir namusu olması gerekir. Yapılanlara
ufak da olsa bir tepkiniz olması gerekir. Ne bileyim, belki resmi
elbise ile ifade vermeye gelmek gibi bir tepki.
Düşmanın çığırtkanları, Ahmet Altanlar, Mehmet Altanlar sizlerin tavuk
gibi toplandığını yazıyor. Ordu ve sizler hakkında yazdıkları bizim
içimizi acıtıyor.
Kurumsal onurunuzu koruyamıyorsunuz, bari Yıldıray Paşa, Engin Alan
Paşa, Çetin Doğan Paşa gibi kişisel onurunuzu koruyun. İki polis
memurunun hazırladığı "bir kağıt parçası" ile koşa koşa teslim olmaya
varmanın, Fenerbahçe Orduevine bir an önce ulaşmanın ülkeye ne yararı
olacak? Size ne yararı olacak?
NATO ve Avrupa üyeliği, en yüksek makama taşıdığımız subaylarımızın
aklını darma duman etti. Demokratikleşme, küreselleşme, sahte değişim
propagandasının etkisinde kaldılar.
Aslında, yaşananların bir ülkeyi içerden teslim almanın yöntemleri
olduğunu onlar bize anlatmalıydı.
Önceki tepkisizlikler şimdiki teslimiyet şartlarını yarattı. Şimdiki
teslimiyet süreci de, tüm Türk Ordusunun tasviyesini yaratacak.
Ülkenin tüm kaynakları, ulusal pazarları ve kurumları düşmana teslim
edildikten sonra yürütülecek mücadelenin bedeli çok ağır olacak.
Halk bir tepki göstermiyor ki, biz niye tepki gösterelim savunması
geçerli bir gerekçe değildir. Kaldı ki kitlesel mücadele de
sürmektedir.
Erden önce siz teslim olursanız geriye ne kalır?
5.5.2010, bulentesinoglu@gmail.com
--
BENiM MANEVi MiRASIM BiLiM VE AKILDIR!
"Ben, Manevi Miras olarak hiçbir Ayet, hiçbir Dogma,
hiçbir Donmuş ve kalıplaşmış Kural bırakmıyorum.
Benim Manevi Mirasım Bilim ve Akıldır...
Zaman süratle ilerliyor, Milletlerin, Toplumların,
Kişilerin Mutluluk ve Mutsuzluk anlayışları bile değişiyor.
Böyle bir Dünyada, asla değişmeyecek Hükümler getirdiğini
iddia etmek, Aklın ve İlmin gelişimini inkar etmek olur...
Benim Türk Milleti için yapmak istediklerim
ve Başarmaya çalıştıklarım ortadadır.
Benden sonra Beni benimsemek isteyenler,
bu temel eksen üzerinde Akıl ve İlmin rehberliğini
kabul ederlerse, Manevi mirasçılarım olurlar."
MUSTAFA KEMAL ATATÜRK
Grup mail adresi: MAKARNA@googlegroups.com
Grup yöneticisi : makarna+owner@googlegroups.com
Grup anasayfa : http://groups.google.com/group/MAKARNA