Bülent ESİNOĞLU
Genelkurmay Başkanı ve Kuvvet Komutanlarının istifalarından sonra, üç
tip değerlendirme oldu.
Birincisi, Amerikan savaş makinesinin, yandaş ve Bizans medyasının,
RTE'yi yücelten ve istifaları küçülten, değersizleştiren,
sıradanlaştırmaya çalışan yorumlardı.
Esas itibari ile bunlar yorumdan ziyade, militan çığlıklarıydı. Bu
militan gazeteci ve yorumcular beslendikleri yer için havladıklarından
değeri de, sadece o kadardı.
İkinci tip ve özellikle bağımsızlıkçıların değerlendirmesi ise;
Amerikancı F-Tipi Örgütlenmenin, gladyo vasıtası ile Türk Ordusuna
karşı açmış olduğu savaşta, Ordu Kumanda kademesinin Amerikan
işbirlikçilerine karşı, meşru bir direnç gösterdikleri ve Amerikan
Çuvalını kafalarından çıkardıkları yönündeydi.
Birinci ve ikinci tip yorumlar, doğrudan birbirlerine karşı savaşan
tarafların yorumlarıydı.
Üçüncü ve en berbat değerlendirme ise; bizim örgütsüz aydın dediğimiz,
mücadelenin kıyısında köşesinde dolaşan, ne yapılırsa yapılsın dudak
büken, aldıkları tavır ve değerlendirmeleriyle, kendileri istemese
bile iktidarın ve dolayısıyla, Amerika'nın paraleline düşen aydın
yorumlarıydı.
Bunlara tuzu kuru aydınlar da diyebiliriz.
Türkiye'nin bağımsızlığı adına ne yaparsanız yapın, bu beylere ve
hanımlara beğendiremezsiniz.
Onların kafasında tek bir şey vardır. Amerika çok güçlüdür.
Dolayısıyla, Amerika'nın Türkiye'deki temsilcilerine kaşı da bir şey
yapılamaz.
Yapılanların da kıymeti har biyesi yoktur.
Bunların nezdinde, bağımsızlık adına yaptığınız tüm girişimler,
eleştirilmeye mahkûmdur.
Onun için bu tip "burnu yukarıda" aydınlar sadece eleştirmek için
vardırlar. Gelin şu girişimi ya da eylemi yapalım dediğinizde,
hiçbirisini yanınızda göremezsiniz.
Her zaman kendilerine göre makul bir gerekçeleri vardır.
Onlar sadece eleştirirler.
Komutanların bu istifalarını da eleştirdiler. Komutanların daha
fazlasını yapmadıklarından, daha iyisini yapmadıklarından ötürü
eleştirdiler. Daha da ileri gidip, Komutanları sanki RTE ile işbirliği
yapmış gibi takdim ettiler.
Yanlıştır, ayıptır.
Bağımsızlıkçı aydına yakışan, onların bu onurlu eylemlerini
alkışlamak, onların arkasından gelenlere moral vermektir. Halkı bu
mücadelenin arkasına yığmaktır.
Bu istifalar, arkadan gelenlere örnektir. Bu noktadan daha geri düşen
düşünce ve tavırlar halk içinde itibar görmez.
Bu aydınlara konuyu anlamaları için söylenecek tek söz; Amerika'nın
işbirlikçileri ile birisi mücadele ediyorsa, nasıl mücadele ettiğine
bakmaksızın onları desteklememiz gerekir.
Ordumuzdan yana olmayacağız da, Amerika'dan yana mı olacağız?
Unutmayın. Kemalizm'i tasfiye etmek için ant içmiş olanlar, hala YAŞ
Toplantısından önce, Anıtkabir'i ziyaret edip, oraya bir şeyler yazmak
mecburiyetindeydiler.
Hala meşruiyetini Kemalizm'den alıyorlar.
Henüz Anıtkabir'i yıkamadılar.
Çakmak salonunda şurada, ya da burada oturmak değil, esas olan
Anıtkabir'de esas duruşta olmaktır.
2.8.2011, bulentesinoglu@gmail.com
--
BENiM MANEVi MiRASIM BiLiM VE AKILDIR!
"Ben, Manevi Miras olarak hiçbir Ayet, hiçbir Dogma,
hiçbir Donmuş ve kalıplaşmış Kural bırakmıyorum.
Benim Manevi Mirasım Bilim ve Akıldır...
Zaman süratle ilerliyor, Milletlerin, Toplumların,
Kişilerin Mutluluk ve Mutsuzluk anlayışları bile değişiyor.
Böyle bir Dünyada, asla değişmeyecek Hükümler getirdiğini
iddia etmek, Aklın ve İlmin gelişimini inkar etmek olur...
Benim Türk Milleti için yapmak istediklerim
ve Başarmaya çalıştıklarım ortadadır.
Benden sonra Beni benimsemek isteyenler,
bu temel eksen üzerinde Akıl ve İlmin rehberliğini
kabul ederlerse, Manevi mirasçılarım olurlar."
C* MUSTAFA KEMAL ATATÜRK C*
Grup mail adresi: makarna@googlegroups.com - Grup yöneticisi: makarna+owner@googlegroups.com - Grup anasayfa: http://groups.google.com/group/makarna - Gruba üyelik: makarna+subscribe@googlegroups.com - Grup üyelik iptal: makarna+unsubscribe@googlegroups.com