1 Nisan 2011 Cuma

| makarna | Teknoloji Yabancılaştırmaz, İngilizce Yabancılaştırır

Teknoloji Yabancılaştırmaz, İngilizce Yabancılaştırır
Bülent ESİNOĞLU
Ajanlaşma, mafyalaşama ile yürüyen bir süreçtir.
Diyeceksiniz ki, teknoloji, Libya, ajanlaşma, mafyalaşma bunların
birbirleri ile ne alakası var?
Tanzimat'tan bu yana Batılılaşma adına neler yapmadık ki, Teknoloji ve
bilim alsın da gelsin diye Batıya gönderdiklerimiz, ülkeye Batının
etki ajanı olarak geldiler. Daha sonra siyasi ajan oldular.
Bu kişiler bir taraftan Batıya karşı aşağılık duygusu içinde yaşarken,
öte yandan kendi halkını küçümsediler.
Tabi, yönetenler de onlar olduğu için sömürge düzenini derinleştirmek
gerekti. Bunun içinde, daha fazla işbirlikçi ihtiyacı duyar oldular.
Benliğini yitirmiş işbirlikçilerin Batıya bağlılık kalitesini yeterli
görmeyen emperyalizm, bunu kökünden çözme kararı aldı.
Kırk bin yabancı İngilizce öğretmeni getirmeyi planlandı.
Bu sayı, Amerika'nın Türkiye topraklarında yaşayan Amerikan ajanı
sayısının ve kalitesinin yeterli olmadığı sonucuna vardığını
gösteriyor.
Türk insanına söylenen gerekçe de, Türk öğretmenlerin iyi İngilizce
öğretememeleri gösteriliyor. Tercüme ederek söylersek, iyi
ajanlaşmıyorlar, ajanlaştıramıyorlar demek istiyorlar.
Kırk bin ajan getirecekler.
Siz ister etki ajanı deyin, ister doğrudan ajan deyin, ister ülke
insanını yabancılaştırmaya hazırlayacak kişiler deyin, ne derseniz
deyin kabul edilemez bir durumdur.
Ama şu bir gerçek ki, AKP sadece orduyu ortadan kaldırmak niyetinde
değil, milleti birbirine bağlayan tüm bağların kopartarak, milleti
ortadan kaldırmak niyetindedir.
Fizik, matematik, tarih ve Türkçenin iyi öğretilmesinin peşinde
değiller de, İngilizcenin iyi öğretilmesinin peşindeler.
Halbuki üretmek, bilgi üretmek, teknoloji üretmek fizik, matematik ve
Türkçeden geçmektedir.
Emperyalizmin buradaki acil ihtiyacı, Irak, Afganistan, Libya işgaline
karşı çıkmayacak insandır. Bunu da fizik öğreterek yapamaz. İngilizce
öğreterek, İngilizceyi araç gibi kullanarak ajan yetiştirmek ile
yapabilir.
Amerika'nın Amerika'ya kayıtsız şartsız bağlı insanlara ihtiyacı var.
Şimdi bu ihtiyacın peşinde.
Onun için eğitimi bu esaslar içinde yönlendiriyorlar.
Talim Terbiye Kurulunu Amerikalı uzmanlara ve yetkililere terk
edersek, başka sonuç çıkmayacağı baştan bellidir.
Sorun bağımsızlık sorunudur.
Müfredat programlarına etki ederek, ülke sorunlarından uzak nesiller
yetiştirmenin yeterli olmadığına karar vermiş olacaklar ki, şimdide
doğrudan kendilerinin istediği gibi bir insan yetiştirme yoluna
gidiyorlar.
Demek ki, Amerika artık Türk ordusunun, Amerika'nın müdahale ettiği
ülkelerde, müdahil güç olarak kullanılması ile yetinmemektedir.
Önümüzdeki yıllarda, dışarıdan gelecek öğretmenler elinde yetişen
kişiler vasıtasıyla, dolaylı olarak yönettiği Türkiye'yi, doğrudan
yönetmeyi planlamaktadır.
Tabi bu orta vadeli bir program ve plandır. Buna Amerika'nın emperyal
ömrü yeter mi, bilinmez.
Bildiğimiz bir şey varsa, her geçen günün Amerika'nın aleyhine
işlediğidir.
1.4.2011,bulentesinoglu@gmail.com

--
BENiM MANEVi MiRASIM BiLiM VE AKILDIR!

"Ben, Manevi Miras olarak hiçbir Ayet, hiçbir Dogma,
hiçbir Donmuş ve kalıplaşmış Kural bırakmıyorum.
Benim Manevi Mirasım Bilim ve Akıldır...

Zaman süratle ilerliyor, Milletlerin, Toplumların,
Kişilerin Mutluluk ve Mutsuzluk anlayışları bile değişiyor.
Böyle bir Dünyada, asla değişmeyecek Hükümler getirdiğini
iddia etmek, Aklın ve İlmin gelişimini inkar etmek olur...

Benim Türk Milleti için yapmak istediklerim
ve Başarmaya çalıştıklarım ortadadır.
Benden sonra Beni benimsemek isteyenler,
bu temel eksen üzerinde Akıl ve İlmin rehberliğini
kabul ederlerse, Manevi mirasçılarım olurlar."

MUSTAFA KEMAL ATATÜRK

Grup mail adresi: MAKARNA@googlegroups.com
Grup yöneticisi : makarna+owner@googlegroups.com
Grup anasayfa : http://groups.google.com/group/MAKARNA

Blog Arşivi