"Özlediğim...! " diye haykırırsın rüzgarlara verip
sesini. Duyar da belki yüzünü sana çevirir diye.
Nafile olduğunu bilsen de sesini rüzgara emanet edip
usanmadan seslenirsin. "Özlediğim...!"
Uzaklarda bir yerlerde, bir özlediğin varsa buruk bir mutluluk yaşarsın
kimselerin bilmediği zamanlarda. Her aklına gelişinde ya da aklından hiç
çıkmayışında gülümsersin. Yarım ve hüzünlü bir gülümsemenin sıcaklığı yayılır
yüzünün kıvrımlarına.
"Özlediğim...! " diye haykırırsın rüzgarlara verip sesini. Duyar da belki yüzünü
sana çevirir diye. Nafile olduğunu bilsen de sesini rüzgara emanet edip
usanmadan seslenirsin. "Özlediğim...!"
Özlediğin senin özlediğin kadar seni özlemeyebilir. Sen gibi zaten hiç özlememiştir,
sen gibi sevmediği gibi, sen gibi sevemeyeceği gibi. Zamanın bir yerine takılmıştır
o. Geçememiştir. Geçemez de...Geçse sen gibi özler mi seni? Sanmıyorum değil,
hiçbir zaman!
Özlediğin seni görmez, duymaz, önemsemez, sen gibi... Halbuki gözünün
önündesindir. Kulağının dibindesindir. Değerimsin dediği yerdesindir ama
sen gibi önemsemez seni. İstemezsin de zaten sen gibi
önemsemesini. Ama sen başka önemsersin özlediğini...
"Özlediğim...!"
Bir noktadan sonra hâlâ acıtıyordur ama kanatması durur özleminin. Özlediğini
özler durursun yılmadan, usanmadan, sevginle. Yanındayken, seni görmezken
özlersin hâlâ. Misyonun budur belki de. Özlemek...
Özlediğini düşünür, iç geçirirsin. Senden uzaklığı hiç aklından çıkmaz, uzaklığı ile
ters orantıda yakınlığıyla. Dalar gider gözlerin uzaklarının karanlığına. Gözlerinin
daldığı karanlıkta sevgini görürsün. Gülümsersin şaşkın aynadaki yüzüne,
karanlıklarına, yalnızlığına. Gülümsersin, hüzünlü bir sıcaklıkla. Yalnızlığına
gülümsersin usanmadan. Bir yalnızın özlemi ile daha da büyür yalnızlığın.
Kocaman bir dağ olur, geçit vermeyen.
Uzattığın elini tutmuştur özlediğin ama başka biri sanarak. Tıpkı senin bir
zamanlar bir başka eli, o elin sahibinin farkına varmadan tuttuğun gibi.
Biraz aşka benzer sanki özlemin! Özlediğin, farkında olmasa da - olamasa da- ,
kimi zaman yakıcı, kimi zaman durgun, kimi zaman umursamaz, kimi zaman
dayanılmaz, kimi zaman acıtıcı, kimi zaman sessiz, kimi zaman şiddetli,
kimi zaman mutluluk verici olabilir özlemin. Aşk gibi...
Bilemiyorum belki de aşk gibi...
Hep olmanı isterken özlediğin, sürekli de gitme çabasındadır. Özlememen için,
belki daha az özlemen için, belki o da seni özlediği için. Özlemi bu kadar içinden,
bu kadar yoğun yaşarken bırakamazsın ki tuttuğun eli, sen ne sanarsan san
ya da o ne söylerse söylesin.
"Merhaba" dediğin özlediğine "güle güle" diyemezsin! Yokluğunu bilemesen de
özlediğinin bildiğin bir şey vardır. Özlediğinin yokluğu varlığından daha acıtıcı, daha dayanılmazdır.
Çaresiz kabullenip isyanını, özlediğine seslenmeye devam edersin...
"Özlediğim...!"
"Özlediğim... Sevgimlesin...!"
--
Daha fazlası için sitemizi ziyaret ediniz
http;//.www.viranekalpler.com |
http;//oykuceduygular.blogcu.com
--
Bu e-postayı Google Grupları'ndaki "Cadıların Mekanı - İnternetkadin.com" adlı gruba abone olduğunuz için aldınız.
Bu gruba kayıt göndermek için cadilarmekani@googlegroups.com adresine e-posta gönderin.
Bu gruba olan aboneliğinizi iptal etmek için cadilarmekani+unsubscribe@googlegroups.com adresine e-posta gönderin.
Diğer seçenekler için http://groups.google.com/group/cadilarmekani?hl=tr adresinden grubu ziyaret edin.