1 Mart 2010 Pazartesi

[cadilarmekani], SENCE NEYE VEDA ETTIN?


Kendime kanadım dün bütün gün içime kanadım yüreğime ağrısına teselli buldu soluklanışım ne bileyim gereksiz bir suskunluk süzülen garip bir kızıllık belki de hatırlamak istemeyişimin verdiği umarsızlık ne dersen de acı bir tebessüm sadece... Yalnız bir gece hepsi bu.

Korkuyorum artık eskisi gibi güçlü değilim eskisi gibi değil çünkü yaşamım. Sırf bu yüzden yalanlar buluyorum dilime geleceksin mesela bizi kıskanıp yazılar yazan denize bakıp o gülüşlerine sarılıyorum sonra herkesin mavi bir düşü vardır diyorsun yeniden ve ansızın bir telefon geliyor sen pencereden bakarken; ikinci şarkı senin için diyorum bak bu bile yeniden...


Efkarlıyım bu aksam bir hasretle savaşan.
dert mı sardı bu Aksam sanki içtikçe artan.
ben bilemiyorum neden bilemiyorum herşey bomboş yalan
bir sen çekip gittin bilsem severmiydim dostum oldu hüsran..


Sence neye veda ettin söyle hadi. İliklerine kadar doldur beni sev yalnızca sev hiç uyanmayalım ne olur dedikten sonra neye veda ettin neye? Dokunduğun yüzüm kan revan söyle hadi bir avuç toprağımdan al ellerine kokla sarıl öp ne olursun söyle; neye veda ettin sen?

Bu gece yalnızım oysa olmak istediğim yer senin yanın. Odanın bir köşesinde hani o bulmacalar bulduğum yere kıvrılıp gülen yüzüne bakmak isterdim sabaha kadar.

Yanlış anlama kavgam seninle değil kendimle hayatımla umut damarı çatlamış yanımla ne bileyim hala sen kokarken tenim bedenimle. Öyle ya çürümüş etim neden hayat koksunki neden huzurunu döktüğün nefesine bulaşsınki açlığım neden?
Sen aldırma şimdi gözyaşıma kağıtlara akan kanımı görme merdivenlerine dökülmüş ayak izlerime basmadan yürü nasılsa çoktan gitmiştir kokum yastığından gardrobunun en gizli yanına at yap bunu kirimi terimi leşimi beş para etmez özümü al içinden...


Sessizlikten neredeyse damla damla kopan defalarca yeniden doğup yeniden büyüyen ben... Zaman akşamı indirirken göğe karanlığın kemikli suratına çarpar bakışım ama hızla geçip giden her şeyin içinden bir tek seni görür bu gözler tam da yalnızlık ortasından çatlamışken şimdi... Kelimeleri söker kaldırımlardan yığar köşebentleri kanatsa da ellerini evet sen aklımda kalacak olan tek roman. Hem kaç beyitlik şiir anlatabilirki seni yine yeniden kaç asırlık çınarın gölgesi vurur senin gibi bedenime bak hala çok şeyi öğreniyorum senden hayatım boyunca hiç bir kitap sayfalarını açtıkça başka dünyaların kapılarından heyecan ve umutla sürüklememişti beni sende okuduğum her cümle ayrı bir anlam soluyordu gözlerime tuhaf çıldırtıcı bir eziklik ve yetersizlik duygusunun uyuşuk hissizliğinde geziniyordum sanki şakağıma boşa yaşadığımın namlusunu doğrultup her sayfada bir mermi sıkıyordun geçmişe.

Aşk bu olmalıkendini yeniden görmek yitirdiğin onca zamanın bataklığında boğulduğunu anlamak. Merdivenin yalnızca inilip çıkılan bir yapı değil basamaklarına oturulup sohbet edilebilir bir yer olduğunu öğrettin örneğin batıyla doğunun birleştiği yerleri arıyormuşum meğer kuzeyle güneyi gösterdi düşlerin ne bileyim yedi milyar rengi vardır doğanın senden öğrendim ama mavinin anaçlığını senden ibaretti dört mezhepli tek kitap...


...


ahh..yaşamıyorum çıkamam bu karanlıktan
Ahhhh deliriyorum ki sebebiyok anlarım aşktan.



Bu gece yalnızım oysa olmak istediğim yer senin yanın.


Üşüyorsun belki belliki alıştın da yok feryadım şimdi seni serpecek bir rüzgar yok tanrımın katında kırk katır yılan otu uç uca iliştirilmiş her adımda yokluğunu kanatmakta bilmem kaç elmanın kurduydu kursağında kalan hadi silkiniver salıver eskilerle sürme çektiğin gözlerine yapışmış görüntüleri ne olur gitme uzaklarıma bulamamak ne dehşet verici bir eylemdir ki çiftleşeceğim başka bir erdem yok işlemediğim cinayetlerin affı çıksın hadi nefesinde ama yaşarmadı yastık ama ağladık ama çok korktuk ama bilmediler ama utanmadılar sabah ezanıyla yollara açılan kapılar kırk suali yoktur kırk yarama cevap hadi kaybolma damarlarımdan...

Ben doğduğumda yağmur yağmış nisan ... kırkım çıkmadan kolum çıkmış ağustos derken bir öğle öncesi yine o yağmurlarla gelmiş körlüğüm şubat koca bir on yıl çocukluğum ve ansızın büyüyüp kalmışım haziran ilk aşk ocak ölüme kura çekmişim temmuz uyumuşum ekim dört duvar girmiş koynuma eylül kanım aralamış sağ yanımı mayıs ilk kez düşmüşüm mart ağlamışımaralık.


Bir tek kasım kaldı sana hep hiç kalan kokumda adına yaslanarak yürüyebildiğim yalnızca kasım vardı onda da sanki sende kaldı bir yarım...


Sence neye veda ettin sen?

Otuzüç kasımı yüzüme bulaştıran yaralarıma mı yoksa sana baktığımda gördüğüm gözlerime mi söyle hadi haklısın demek yok artık buram buram sen kokarken hala bu hayat hiçliğimle seni sevmemden mi utandın yoksa plastik kokusunu başucunda besleyen kaderim miydi veda ettiğin hadi söyle kimim ben yüzümün astarına dikilen karanlıktan başka neyim ben binbeşyüz asrın tek tanrısından beklediğim gelmişken söyle şimdi; neye veda ettin sen?

Oysa ilk kez utanmamıştım hayatımdan ilk kez yaşamın da bir anlamı olduğuna inanmıştım ilk kez sevmiştim kendimi ilk kez...


İstediğim tek şey denize bakıp seni görebilmekti denize dokunup seni hissedebilmekti tek kalem sendin ülkemi savunan ve her saç telinde başka bir sebep vardı yaşama dair adına mavi demiştim adına sen demiştim ilk kez tanrıya tapar gibi sevebilmenin... Hepsi senin kokun; temiz ve duru tıpkı düşlerin gibi ne bileyim kanım karışmasın istedin belki bu duruluğa düşlerine sıvasız bir yüzün kokusu bulaşmasın istedin denizi taşırken içinde alnımdaki lekeyi orada görmemek istedin belki de...


Kimim ben?


bir ben bilemiyorum neden bilemiyorum herşey bomboş yalan...


Parçalanmış hayatımdan karanlık sızıyor geleceğime neyim ben... Yo gülsün yine gözlerin söz verdim; uğradığın her durakta bekleyeceğim seni....

--
DUYMADAN SESLENMEYİ BİLİYORSA YÜREK,GÖRMEDEN SEVMESİNİ DE BİLİR
İCİNDEN SEVGİ GECEN YOLDA; SEVGİ ISIGI YOLUNUZU AYDINLATSIN
BU GÜNÜNÜZ DÜNDEN İYİ OLMASI TEMENNİSİYLE

--
Bu e-postayı Google Grupları'ndaki "Cadıların Mekanı - İnternetkadin.com" adlı gruba abone olduğunuz için aldınız.
Bu gruba kayıt göndermek için cadilarmekani@googlegroups.com adresine e-posta gönderin.
Bu gruba olan aboneliğinizi iptal etmek için cadilarmekani+unsubscribe@googlegroups.com adresine e-posta gönderin.
Diğer seçenekler için http://groups.google.com/group/cadilarmekani?hl=tr adresinden grubu ziyaret edin.

Blog Arşivi