29 Ağustos 2013 Perşembe

makarna | Doların son durumu


--
--
BENiM MANEVi MiRASIM BiLiM VE AKILDIR!
 
"Ben, Manevi Miras olarak hiçbir Ayet, hiçbir Dogma,
hiçbir Donmuş ve kalıplaşmış Kural bırakmıyorum.
Benim Manevi Mirasım Bilim ve Akıldır...
 
Zaman süratle ilerliyor, Milletlerin, Toplumların,
Kişilerin Mutluluk ve Mutsuzluk anlayışları bile değişiyor.
Böyle bir Dünyada, asla değişmeyecek Hükümler getirdiğini
iddia etmek, Aklın ve İlmin gelişimini inkar etmek olur...
 
Benim Türk Milleti için yapmak istediklerim
ve Başarmaya çalıştıklarım ortadadır.
Benden sonra Beni benimsemek isteyenler,
bu temel eksen üzerinde Akıl ve İlmin rehberliğini
kabul ederlerse, Manevi mirasçılarım olurlar."
 
ℂ⋆ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK ℂ⋆
 
Grup mail adresi: makarna@googlegroups.com - Grup yöneticisi: makarna+owner@googlegroups.com - Grup anasayfa: http://groups.google.com/group/makarna - Gruba üyelik: makarna+subscribe@googlegroups.com - Grup üyelik iptal: makarna+unsubscribe@googlegroups.com
 
---
Bu e-postayı Google Grupları'ndaki "MAKARNA" adlı gruba abone olduğunuz için aldınız.
Bu grubun aboneliğinden çıkmak ve bu gruptan artık e-posta almamak için makarna+unsubscribe@googlegroups.com adresine e-posta gönderin.
Daha fazla seçenek için, https://groups.google.com/groups/opt_out adresiniz ziyaret edin.

28 Ağustos 2013 Çarşamba

[cadilarmekani], kendi çekimlerim m.ereğlisi



--
Öyle biri ol ki hayatımda, gören imrensin benim niye yokki desin.. Öyle bir sev ki beni hic bitmesin..Öyle bir seveyim ki seni baska kimse sevmeye cesarete edemesin... ve Öyle bi biz olalım ki Önümüze Kimse geçemesin
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

 

--
Bu e-postayı Google Grupları'ndaki "Cadıların Mekanı - İnternetkadin.com" adlı gruba abone olduğunuz için aldınız.
Bu grubun aboneliğinden çıkmak ve bu gruptan artık e-posta almamak için cadilarmekani+unsubscribe@googlegroups.com adresine e-posta gönderin.
Bu gruba kayıt göndermek için cadilarmekani@googlegroups.com adresine e-posta gönderin.
Bu grubu http://groups.google.com/group/cadilarmekani adresinde ziyaret edebilirsiniz.
Daha fazla seçenek için, https://groups.google.com/groups/opt_out adresiniz ziyaret edin.

[cadilarmekani], hecele

Sevipte Söyleyemediğim Şarkılar Var...
Bir Dizesini Asla Hatırlayamadığım Şiirler...
Keşke...
Keşke ''O'' ben Olsaydım Dediğim...
'Hikâye Kadınları'...
Düşlerim Var...
Uyandığımda Yalnızca Başını Hatırladığım...
Ve Asla Sonuna Kadar Görmeyi Beceremediğim...
Bir 'Adam' Var Düşümde,Tam Dokunacakken Uyandırıldığım...
Bir 'Adam'...
Sonumuzun Ne Olacağını Hiç Öğrenemediğim...
Düşümde Bir 'Adam' Var...
Benim Mi...?
Bilemediğim...
Bir 'Adam' Var Diyorum,Düşünüp (Düş)ümden Ayrı Kaldığım... ''

Sis Giyinmiş Tüm Kelimelerim...
''A''cının Baş Harfiyle Adını Nef(es)ledim...
Kırık Dökük Bir Sağanak Başucumdaki...
Hüznü İki Mısra Arasında Sobelemiş...
Ve...
Yakası Kirlenmiş Mevsimlerin...
Bir ''An'' Önce Büyümek İsteyen Çocukluğum Misali...
Ellerimdeydi Düşlerim...
Sahipsiz Bir Kaç Şehrin Yollarında...
Böylesine Apansızca,
Kaybetmek İstemezdim...
Yetmiyor Sözcükler...
Hayatı Tekelinde Taşıyacak Kadar Güçlü Değiller...
Uzun Zamandır Dinlemediğim Bir Şarkının Önsözü Örselenmiş Hatıraları Gibiler...
Aynı Notada Ve Bir Aralıkta Harcanmış...
Aynı S(es)te;Aynı Nef(es)ler...

'' Durupta Söyleyemediğin Adım(sa)...
Gizli Kapaklı...
Sevda Türküleri Tuttursam Da Ben...
Telli Duvaklı...
Yanıma Korlar Mı 'Adam' Seni...?
Koparıp,Acıtmazlar Mı Beni...?
Nafile...
Yanar Elim Dudağım...
Seni Bana Yar Ederler Mi...?
''Yağmur'',Bulutu Unutursa...
Dalında Çiceği Kurutursa...
Yâr Benden Utanırsa...
Düşündüm,(Düş)ümden Ayrı Kaldım... ''

Buruk Ve Donuk Kalmış Ağzımdaki Bitmez Nakaratları...
Dinmez İçimdeki Kundaklanmış Kadının İsyanları...
Tükenmişliğin ''Mavi Ve Kırmızı'' Son Merdivenlerine Denk Düşer Ayak İzlerim...
''Sen''de Yaşayan ''Sen''sizliği Kapıma Tokmak Belledim...
Kilitli Kalmış Bir hayat Var Önümde...

Düşümdeki ''Adam'';Ellerini Ver Şimdi!
''Aç Kapıyı'' Ve ''Söyle Adımı''...
Temizle Kan Revan Ödünç Alınmış Hayat(lar)ımı...
Kirlettiği(m) Her Ne Varsa ''Aşk''a Dair...
Akla Ve Pakla...

Ardından Başa Döndür Birbirine Geçmiş Yollarımı...

Vuslat'ı İndir Gecenin En Pürüzsüz Teninden...
Dudaklarına Sür Yüreğimde Biriktirdiğim Ayaz'ları...

Bir Kez Daha Düşlerimi Hecele...
Kim Olduğunu Söyleme!
Ben ''Aşk''ın İlk Ve Son Harfinde Karşılaştım Seninle...
Bir Kez Daha Düşmeden (Düş)lerimde...
Hiç Gelmesen De...
Sadece ''Adım''la Gizlenen ''Adını'' Hecele...

.....seviyorum seni sevgili'm 


--
Öyle biri ol ki hayatımda, gören imrensin benim niye yokki desin.. Öyle bir sev ki beni hic bitmesin..Öyle bir seveyim ki seni baska kimse sevmeye cesarete edemesin... ve Öyle bi biz olalım ki Önümüze Kimse geçemesin
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

 

--
Bu e-postayı Google Grupları'ndaki "Cadıların Mekanı - İnternetkadin.com" adlı gruba abone olduğunuz için aldınız.
Bu grubun aboneliğinden çıkmak ve bu gruptan artık e-posta almamak için cadilarmekani+unsubscribe@googlegroups.com adresine e-posta gönderin.
Bu gruba kayıt göndermek için cadilarmekani@googlegroups.com adresine e-posta gönderin.
Bu grubu http://groups.google.com/group/cadilarmekani adresinde ziyaret edebilirsiniz.
Daha fazla seçenek için, https://groups.google.com/groups/opt_out adresiniz ziyaret edin.

[cadilarmekani], yağmur

her yağmur bir gök bulur, elbet kendine;her yeşil bir dal, her su bir damla, her ateş 
bir kül, her takvim bir yıl bulur elbet kendine!her yangın bir duman, her öğrenci bir 
okul, her artı bir eksi, her yol bir taşıt, her soru bir yanıt; 

her aragon bir fransa 
her fransa bir elsa... 

her karacaoğlan bir zülüf bulur (yeter ki bakmayı bilin, her yarin bir zülfü vardır); 
her ressam bir tuval, her kış bir ayaz, her kitap bir okur, her şarap bir adam bulur 
kendine; yeter ki şarap, şarap olsun, içen çıkar... 

her deniz bir martı, her ömür bir tufan, her rüya bir uyku, her nota bir şarkı, her 
mezar bir ölüm, her ağaç bir kök, her dağ bir duman, her güneş doğacak bir 
kuytuluk bulur ya kendine, 
bulur ya; 

ben 
senden 
başka 
sen 
bulamam 

b u l a m a m!...

____// Yılmaz Odabaşı \\


--
Öyle biri ol ki hayatımda, gören imrensin benim niye yokki desin.. Öyle bir sev ki beni hic bitmesin..Öyle bir seveyim ki seni baska kimse sevmeye cesarete edemesin... ve Öyle bi biz olalım ki Önümüze Kimse geçemesin
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

 

--
Bu e-postayı Google Grupları'ndaki "Cadıların Mekanı - İnternetkadin.com" adlı gruba abone olduğunuz için aldınız.
Bu grubun aboneliğinden çıkmak ve bu gruptan artık e-posta almamak için cadilarmekani+unsubscribe@googlegroups.com adresine e-posta gönderin.
Bu gruba kayıt göndermek için cadilarmekani@googlegroups.com adresine e-posta gönderin.
Bu grubu http://groups.google.com/group/cadilarmekani adresinde ziyaret edebilirsiniz.
Daha fazla seçenek için, https://groups.google.com/groups/opt_out adresiniz ziyaret edin.

27 Ağustos 2013 Salı

makarna | Şekerin zararları



Şekerin zararları

1. Şeker kanser hücrelerinin en çok sevdiği şeydir.
2. Şeker bağışıklık sisteminizi zayıflatabilir.
3. Şeker vücudunuzun mineral dengesini bozabilir.
4. Şeker çocuklarda hiperaktivite, endişe, dikkat bozukluğu ve huysuzluğa sebep olabilir.
5. Şeker çocuklarda uyuşukluğa sebep olabilir.
6. Şeker çocukların okul başarısını olumsuz etkileyebilir.
7. Şeker trigliserit seviyesinde belirgin bir artışa sebep olabilir.
8. Şeker bakteri enfeksiyonları na karşı savunma sistemini zayıflatabilir.
9. Şeker böbreklere hasar verebilir.
10. Şeker krom eksikliğine yol açabilir.
11. Şeker bakır eksikliğine yol açabilir.
12. Şeker kalsiyum ve bakır emilimini engeller.
13. Şeker meme, yumurtalık, prostat ve rektum kanserine yol açabilir.
14. Şeker kadınlarda daha büyük risk oluşturmak üzere, kolon kanserine sebep olabilir.
15. Şeker safra kesesi kanseri için risk faktörü olabilir.
16. Şeker gözleri bozabilir.
17. Şeker serotonin seviyesini yükseltir; bu da kan damarlarını daraltabilir.
18. Şeker Hipoglisemiye sebep olabilir.
19. Şeker midenin asidik olmasına yol açabilir.
20. Şeker çocuklarda adrenalin seviyesini artırabilir.
21. Şeker koroner kalp hastalığı riskini artırabilir.
22. Şeker ciltte kuruma ve saç beyazlamasına yol açarak yaşlanma sürecini hızlandırabilir.
23. Şeker alkol bağımlılığına yol açabilir.
24. Şeker diş çürüklerini artırabilir.
25. Şeker kilo alımı ve aşırı şişmanlığa katkıda bulunabilir.
26. Yüksek miktarda şeker yemek Crohn’s hastalığı ve ülseratif kolit riskini artırır.
27. Şeker kireçlenmeye sebep olabilir.
28. Şeker astıma sebep olabilir.
29. Şeker mantar enfeksiyonları na sebep olabilir.
30. Şeker safra taşı oluşmasına yol açabilir.
31. Şeker böbrek taşı oluşmasına yol açabilir.
32. Şeker istemik kalp hastalığına yol açabilir.
33. Şeker apendisite yol açabilir.
34. Şeker Multipl Skleroz (MS) hastalığının belirtilerini şiddetlendirebilir.
35. Şeker dolaylı olarak hemoroide yol açabilir.
36. Şeker damarlarda varise yol açabilir.
37. Şeker osteoporoz oluşumuna katkıda bulunabilir.
38. Şeker salya asiditesine katkıda bulunabilir.
39. Şeker insülin sensitivitesinde düşüşe sebep olabilir.
40. Şeker glikoz toleransının düşmesine sebep olur.
41. Şeker büyüme hormonunu azaltabilir.
42. Şeker toplam kolesterolü artırabilir.
43. Şeker sistolik kan basıncını artırabilir.
44.Şeker gıda alerjilerine sebep olur.
45. Şeker diyabet oluşumuna katkıda bulunabilir.
46. Şeker hamilelikte kan zehirlenmesine yol açabilir.
47. Şeker çocuklarda egzama oluşuma katkıda bulunabilir.
48. Şeker kardiyovasküler hastalığa sebep olabilir.
49. Şeker DNA yapısını bozabilir.
50. Şeker katarakta sebep olabilir.
51. Şeker amfizeme sebep olabilir.
52. Şeker ateroskleroza sebep olabilir.
53. Şeker serbest radikal oluşumuna sebep olabilir.
54. Şeker enzimlerin işlevselliğini düşürür.
55. Şeker karaciğer hücrelerinin bölünmesine sebep olabilir; bu da karaciğerin boyutlarını büyütür.
56. Şeker karaciğerde yağ miktarını artırabilir.
57. Şeker karaciğerde patolojik değişimlere yol açabilir.
58. Şeker pankreasa zarar verebilir.
59. Şeker kabızlığa sebep olabilir.
60. Şeker miyopluğa sebep olabilir.
61. Şeker hipertansiyona sebep olabilir.
62. Şeker migren de dahil olmak üzere baş ağrılarına sebep olabilir.
63. Şeker beyin dalgalarını artırabilir; bu da beynin düşünme kabiliyetini zayıflatır.
64. Şeker depresyona sebep olabilir.
65. Şeker hormonal dengesizliğe sebep olabilir.
66. Şeker Alzheimer hastalığı riskini artırabilir.

Şekerin gizli isimleri
Yiyeceklerin “içindekiler” listesinde şekerin farklı isimlerle gizlenmiş olduğunu görebilirsiniz. Bu isimler ne mi? Sakaroz, esmer şeker, mısır şurubu, nişasta bazlı sıvı şeker, dekstroz, sorbitol, mannitol, xylitol, früktoz, meyve şurubu, glikoz, glikoz şurubu, bal, invert şeker, laktoz, maltoz, akçaağaç şurubu, melas, şeker şurubu, turbinado, amazake.

Şekerin vücudunuza zararları
• Fazla şeker tüketmek kan şekerini çok çabuk artırıyor ve pankreas aşırı insülin salgılıyor. Buna “metabolik sendrom” deniyor. İnsülin, şekeri regüle ettikten sonra fazlasını yağ olarak depoluyor. Kan şekerindeki ani düşüşse sürekli acıkma hissine ve yemeye yol açıyor.
• Diş çürümesi başta olmak üzere, obezite, diyabet, kalp ve dolaşım hastalıkları, böbrek taşları, kanser, hipertansiyon, felç, ülser, astım, romatizma, kronik yorgunluk sendromu ve kemik erimesine neden oluyor.
• Kan dolaşımıyla vücudun her tarafına taşınan şeker özellikle de göbek, kalçalar, göğüsler ve bacağın üst kısmında toplanıyor. Bu bölgeler de dolduğunda, yağ asitleri kalp ve böbrek gibi aktif organlara dağılıyor. Bu organlar gittikçe yavaşlıyor ve sonuçta dokuları bozularak yağa dönüşüyor.
• Bağışıklık sistemi zayıflıyor. Vücut soğuk, sıcak veya mikroplara karşı koyamıyor.

Her yerde “şeker” var
Kek, pasta, baklava gibi tatlı yiyeceklerin içinde şeker olduğunu zaten biliyoruz. Tehlikeli olan gelişme, şekerin artık yerli yersiz neredeyse bütün hazır gıdaların içine koyulur hale gelişi… Bebek maması, mısır gevreği, sosis, mayonez, ketçap, pizza, hamburger ekmeği, kola, hazır meyve suyu gibi gıdalar şekerle tüketici gözünde daha çekici hale getiriliyor. Doğuştan tatlıya yatkınlığı olan insanoğlu da, farkında olmadan bu çekime kapılıyor ve satışlar artıyor. Gittikçe daha fazla satın alıyor, daha yiyoruz bu gıdaları.

Çocuklar ve bebekler için çok sakıncalı
şekerin zararlarıÖzellikle bebek mamasında bile şeker olması, çocukların beslenme zevkinin bir ömür boyu yanlış bir yolda gitmesine neden oluyor. Günümüzde artan aşırı şişmanlığını sorumlularından biri de bebekken tanışılan şeker olsa gerek. Bebek mamasında anne sütüne oranla yüzde 60 daha fazla şeker bulunuyor!

Şekerdeki genetik risk
Şekerle ilgili çok önemli başka bir tehlike daha var. Genetiğiyle oynanmış mısırdan “mısır şekeri” üretiliyor. “Nişasta bazlı sıvı şeker” de denilen bu “oynanmış” şeker, çikolata, gofret, gazlı içecek, baklava, mısır gevreği gibi endüstriyel gıdalarda en çok kullanılan şeker türü. Genetiğiyle oynanmış gıdalar ise, başlı başına sayfalarca yazı yazılabilecek bir konu. Doğal halinde değil, insan eliyle “oynanmış” genlere sahip yiyecekler yediğimizde, bizim vücudumuzda da genlerimizi ilgilendiren değişiklikler olabileceğinden korkuyor bilim adamları. Günümüzde yaygınlaşan besin alerjileri, kanser gibi rahatsızlıkları n nedenlerin

--
--
BENiM MANEVi MiRASIM BiLiM VE AKILDIR!
 
"Ben, Manevi Miras olarak hiçbir Ayet, hiçbir Dogma,
hiçbir Donmuş ve kalıplaşmış Kural bırakmıyorum.
Benim Manevi Mirasım Bilim ve Akıldır...
 
Zaman süratle ilerliyor, Milletlerin, Toplumların,
Kişilerin Mutluluk ve Mutsuzluk anlayışları bile değişiyor.
Böyle bir Dünyada, asla değişmeyecek Hükümler getirdiğini
iddia etmek, Aklın ve İlmin gelişimini inkar etmek olur...
 
Benim Türk Milleti için yapmak istediklerim
ve Başarmaya çalıştıklarım ortadadır.
Benden sonra Beni benimsemek isteyenler,
bu temel eksen üzerinde Akıl ve İlmin rehberliğini
kabul ederlerse, Manevi mirasçılarım olurlar."
 
ℂ⋆ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK ℂ⋆
 
Grup mail adresi: makarna@googlegroups.com - Grup yöneticisi: makarna+owner@googlegroups.com - Grup anasayfa: http://groups.google.com/group/makarna - Gruba üyelik: makarna+subscribe@googlegroups.com - Grup üyelik iptal: makarna+unsubscribe@googlegroups.com
 
---
Bu e-postayı Google Grupları'ndaki "MAKARNA" adlı gruba abone olduğunuz için aldınız.
Bu grubun aboneliğinden çıkmak ve bu gruptan artık e-posta almamak için makarna+unsubscribe@googlegroups.com adresine e-posta gönderin.
Daha fazla seçenek için, https://groups.google.com/groups/opt_out adresiniz ziyaret edin.

makarna | MUCİZE ENERJİ




1 -Yüzeyde hazine bulamazsınız.
2 - Pencereniz kirliyse dışarı çıkıp manzarayı parlatmanız boşunadır.
3 - Eğer siz kendinizi sevmiyorsanız başkaları neden sevsin?
4 - Ana babanız doğumunuzdan sorumludur, hayatınızdan değil.
5 - Eğer kendinize yön arıyorsanız yolunu kaybetmiş birine sormayın....

6 - Dostluk, ayrı oldukları zaman insanları birlikte tutar.
7 - Fedakarlık çiçeğin köküdür.
8 - Geçmişi bir kitap gibi kullanın, eviniz gibi değil.
9 - Birçok insan hayatının büyük bölümünü olduğundan farklı görünebilmek için heba eder.
10 - İlerlemenizin önündeki en büyük engel kendinize güvensizliğinizdir.
11 - Acı, mutluluğa göre daha çok şarkı bestelemiştir.
12 - Her davranışında başkalarının onayını arayan kimseler hayatin birçok güzelliğini ıskalar.
13 - Gerçek değişim kimi eski şeyleri farklı görmeye başlamaktır.
14 - Kahkaha ruhun dansıdır.
15 - Mucize, enerjinizi korkularınıza değil rüyalarınıza verdiğiniz zaman baslar.
16 - Karsınızdakini dinliyor musunuz, yoksa konuşmak için sıra mi bekliyorsunuz?
17 - İkiyüzlülük sadece sahibi tarafından görülemez.
18 - Hayatınızı bir para kazanma denemesi olarak kullanmayın.
19 - Gerçek zenginlik vaktinizi insanlara vermektir, para karşılığı satmak değil.
2o - Müziği notaların arasındaki sessizlik meydana getirir.

--
--
BENiM MANEVi MiRASIM BiLiM VE AKILDIR!
 
"Ben, Manevi Miras olarak hiçbir Ayet, hiçbir Dogma,
hiçbir Donmuş ve kalıplaşmış Kural bırakmıyorum.
Benim Manevi Mirasım Bilim ve Akıldır...
 
Zaman süratle ilerliyor, Milletlerin, Toplumların,
Kişilerin Mutluluk ve Mutsuzluk anlayışları bile değişiyor.
Böyle bir Dünyada, asla değişmeyecek Hükümler getirdiğini
iddia etmek, Aklın ve İlmin gelişimini inkar etmek olur...
 
Benim Türk Milleti için yapmak istediklerim
ve Başarmaya çalıştıklarım ortadadır.
Benden sonra Beni benimsemek isteyenler,
bu temel eksen üzerinde Akıl ve İlmin rehberliğini
kabul ederlerse, Manevi mirasçılarım olurlar."
 
ℂ⋆ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK ℂ⋆
 
Grup mail adresi: makarna@googlegroups.com - Grup yöneticisi: makarna+owner@googlegroups.com - Grup anasayfa: http://groups.google.com/group/makarna - Gruba üyelik: makarna+subscribe@googlegroups.com - Grup üyelik iptal: makarna+unsubscribe@googlegroups.com
 
---
Bu e-postayı Google Grupları'ndaki "MAKARNA" adlı gruba abone olduğunuz için aldınız.
Bu grubun aboneliğinden çıkmak ve bu gruptan artık e-posta almamak için makarna+unsubscribe@googlegroups.com adresine e-posta gönderin.
Daha fazla seçenek için, https://groups.google.com/groups/opt_out adresiniz ziyaret edin.

[cadilarmekani], BAZI İNSANLARI

Bazı insanları HAYAT a benzetiyorum
Bir o kadar kırıcı, bir o kadar acımasız ,
Beş dakikada harcanıyor sevgiler, sevdalar dostluklar ….
Hayatta öyle değil mi zaten , acımasızca
yok ediyor her şeyi göz yaşına bile aldırmadan.
Hiç bir şeyin hatırı yok yanında
ne sevginin ne insanın ne de dostluğun.

--
Öyle biri ol ki hayatımda, gören imrensin benim niye yokki desin.. Öyle bir sev ki beni hic bitmesin..Öyle bir seveyim ki seni baska kimse sevmeye cesarete edemesin... ve Öyle bi biz olalım ki Önümüze Kimse geçemesin
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

 

--
Bu e-postayı Google Grupları'ndaki "Cadıların Mekanı - İnternetkadin.com" adlı gruba abone olduğunuz için aldınız.
Bu grubun aboneliğinden çıkmak ve bu gruptan artık e-posta almamak için cadilarmekani+unsubscribe@googlegroups.com adresine e-posta gönderin.
Bu gruba kayıt göndermek için cadilarmekani@googlegroups.com adresine e-posta gönderin.
Bu grubu http://groups.google.com/group/cadilarmekani adresinde ziyaret edebilirsiniz.
Daha fazla seçenek için, https://groups.google.com/groups/opt_out adresiniz ziyaret edin.

[cadilarmekani], HAYIRLI VE HUZURLU SABAHLARA

⊱╮HAYIRLI VE HUZURLU SABAHLAR⊱╮..
____ (¯`:´¯)********************
_ (¯ `•.\\|/.•´¯)Ben sizi Kalbimin En Güzel,
_(¯ `•.(۞).•´¯)Yerine KOYDUM
__ (_.•´/|\\`•._)Hep orda kalacaksınız
____(_.:._)~*¦Hani bir selam beklersiniz ya~*¦
_(¯`v´¯)~*¦ uzaklardan~*¦
(¯`:☆:´¯)~*¦ Kimden olursa olsun ~*¦
_(_.^._)~*¦ unutulmamışım ~*¦
……… (¯`v´¯)~*¦ dersiniz ya~*¦
……..(¯`:☆(¯`v´¯)~*¦ O selam size olsun░░░.(¯`★´¯)..MUTLUღ ✿⊱╮
.`•.¸.•´(¯`★´¯)..HUZURLU ღ ✿⊱╮
******.`•.¸.•´(¯`★´¯)..SABAHLAR ✿⊱
************.`•.¸.•´(¯`★´¯)..DİLERİMღ✿⊱✿Yüreğimden, YÜREKLERİNİZE,
*****************..`•.¸.•´Kucak Dolusu SEVGİLER.ღ...

--
Öyle biri ol ki hayatımda, gören imrensin benim niye yokki desin.. Öyle bir sev ki beni hic bitmesin..Öyle bir seveyim ki seni baska kimse sevmeye cesarete edemesin... ve Öyle bi biz olalım ki Önümüze Kimse geçemesin
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

 

--
Bu e-postayı Google Grupları'ndaki "Cadıların Mekanı - İnternetkadin.com" adlı gruba abone olduğunuz için aldınız.
Bu grubun aboneliğinden çıkmak ve bu gruptan artık e-posta almamak için cadilarmekani+unsubscribe@googlegroups.com adresine e-posta gönderin.
Bu gruba kayıt göndermek için cadilarmekani@googlegroups.com adresine e-posta gönderin.
Bu grubu http://groups.google.com/group/cadilarmekani adresinde ziyaret edebilirsiniz.
Daha fazla seçenek için, https://groups.google.com/groups/opt_out adresiniz ziyaret edin.

26 Ağustos 2013 Pazartesi

makarna | TRAFİKTE ŞİDDET




 

TRAFİKTE ŞİDDET

 

Prof. Dr. İbrahim Balcıoğlu

Uzm. Dr. Ayhan Akcan

PDR Uzm. Nilüfer Özbek

 

Trafikte kuralsızlık daha da kötüsü silah çekme…

 

            Geçmişten günümüze süregelen “Trafik Psikolojisi” ile ilgili araştırmalara göre, sürücüler tarafından trafik kurallarına uyma davranışı trafik polisleri olduğunda gözlemlenebilmektedir. Trafikte şiddet ise öfkeli sürücüler ve hem öfkeli hem silahlı sürücüler tarafından dikkate değer olmaktan çok daha ileri bir noktaya getirilmiştir. Bu çalışmada öfkeli sürücülerin trafikteki negatif davranışları ve sebepleri, dünya çapında yapılmış araştırmalar temel alınarak anlatılmaktadır. Öfkeli sürücülerin davranışlarının tespitinin rutin olarak yapıldığı ve yapılabileceği, “Sürücü Davranış Analizi” diye adlandırılan psikiyatrik muayene sürecinin anlatılmasıyla ele alınmaktadır.

Çocuk önce görsel yeteneklerle etrafını algılar, ne olup bittiğini hafızada tutamaz. Annenin sesini duyar ve annenin varlığını hisseder. Ardından anne olmasa da anne varmış gibi hisseder. Bu özellik “represantasyon oluşturma” olarak bilinir. Bu “personele” durumdan “depersonele” duruma geçişler için ilk deneyimdir. Yani ortamda kural koyucular olmasa da kurallara uymayla ilgilidir. Daha ileri dönemde annenin babanın koyduğu kurallar, fiziki koşullara bağlı süreçler, süperego gelişimi gerçekleşir. Toplum süperego gelişimi noktasında nerede ise o toplum o kadar ileri düzeydedir. İnsanlar birbirlerine saygılı, hukukun üstünlüğünü temel yaşam biçimi edinilmiş, kuralların ve yasanın hakim olduğu, huzurlu, kaliteli ve gelecek kaygısı olmayan toplumdur.

            Bizler bu konuda maalesef henüz sınıfını geçmiş durumda değiliz. Trafik kurallarına riayet trafik polisi olduğunda var. Trafik polisi olmadığında kuralda yok. Okulda hastanede ve kışlada da öğretmen, doktor veya komutan yoksa disiplinde yok.

            Trafik ortamında şoförlerin nasıl davrandıklarının tespit etmeyi amaçladığımız çalışmada; trafikte bir polis aracı yakınınızdan geçiyorsa, bir trafik polisi aracınızı yolun kenarına çekmenizi işaret ediyorsa, gizli bir noktadan trafiği izleyen bir polis aracı görüyorsanız ve radarla hız takibi yapan polis aracının yanından geçerken sizi nasıl etkiler? Sorularına tamamı hiç kızdırmaz yanıtı vermişler ve ortamda polis olduğunda istenilen sürücü davranışını yapma eğiliminde olduklarını belirtmişlerdir.

            Bakırköy Psikoteknik Değerlendirme ve Trafik Danışmanlık Merkezi’ne 2001–2003 yıllarında başvuran yaklaşık 3000 sürücünün değerlendirilmesinde; ehliyeti geçici süre alınan bu sürücülerin %92’si ehliyetsiz oldukları sürede araç kullandıklarını ve bunların sadece %2’sinin trafik kontrollerinde yakalandıklarını ve ehliyetsiz araç kullanmaktan cezaya maruz kaldıklarını belirtmişlerdir.

            Fakat ehliyetsiz araç kullanmaları ehliyetli kullanmaları ile karşılaştırıldığında ehliyetsiz araç kullanmalarının o kişiye tam eksiksiz trafik kurallarına uymayı ve önceki araç kullanmalarının da ne kadar tehlikeli ve riskli olduklarını fark etmelerini ve araçsızda trafikte seyahat edebileceklerini öğrendiklerini belirtmişlerdir.

            Trafikte silah çekme ise en vahim olan durumdur. Trafikte diğer sürücülere düşmanca duygular hissetmek ve aynı anda üstünde veya arabanın torpido gözünde silah bulundurmak az da rastlanan durum değildir. İstanbul Adli Tıp Kurumunda 2002 yılında incelemeye alınan ateşli silahlarla işlenmiş suçlarla ilgili silah verilerine göre silah sahibi insanların silahlarını nasıl muhafaza ettikleri sorulduğunda %6’sı arabada ve % 34’ü de üzerinde silah taşıdıkları anlaşılmıştır. Ticaret amaçlı şehirle arası seyahat veya taşımacılık yapanlarda bu oran daha da yüksektir. Silah verileri bakımından bize benzeyen Amerika’daki Arizona eyaletinde yapılan benzer çalışmada sürücülerin %11’inde aynı zamanda silah da vardır. Bunların %4’ü sürekli ve %7’i ise bazen arabada silah bulundurmaktadır. Bizde ise sürücülerin %2’si sürekli %4’ü bazen silahlı seyahat etmektedirler. Günde ortalama Türkiye’de 8 milyon araç trafiğe çıkmaktadır ve toplamda her gün hareket halindeki 280 000 araçta aynı zamanda silah da var demektir.

            Tabi arabasında silah olan her kişi diğer sürücüye silah çekmemektedir. Bu durum öfkeli sürücüler için geçerlidir. Öfkeli sürücü trafikte sinirlendiğinde önce açık bir şekilde el kol hareketleriyle diğer sürücüye bağırmakta küfür etmektedir. Eğer diğer sürücü cevap verir veya dalaşmaya devam ederse kullandığı araçla diğer sürücüyü çok yakın takip edip sıkıştırmaktadır. Sonrada silahı çekip diğer sürücüye doğrultmakta veya teşhir edici davranışlara girmektedir. Bazen ateş etmekte hatta arabanın tekerleklerine sıkmaktan da geri kalmamaktadır. Burada en büyük risk grupları özellikle erkek genç erişkin ve arabada silah bulunmasıdır. Yunanistan Teknoloji Eğitim Enstitüsü Sosyal Hizmet departmanı tarafından genç erişkinlerin trafikte risk taşımaları konusunda yapılan araştırmada; “genç yaş”ın (özellikle 18-24) trafikte kural ihlalleri ve rahatsızlık yaratma ile doğru orantılı olduğu, hatta kural ihlallerinin özellikle eğlence için yapıldığı yer almış ve bunun sonucu olarak da trafikte kaza ve şiddete sebebiyet verdiği açıklanmıştır.

            Hawai Üniversitesi’nin psikoloji kliniğinin öfkeli sürücülerle ilgili yaptığı çalışmalarda, her yıl Amerika’da 180 milyon lisanslı sürücünün 5 milyon civarının sürücülerle olaya karıştığı, 45 milyon sürücünün ise silahla ölüme sebebiyet verdiği açıklanmıştır. Bunun üzerine sürücülerin öfkelenmelerinin sebepleri ile ilgili yaptıkları araştırmaların sonucunda vardıkları nokta ve açıklamaları şu yöndedir: Sürücüler trafikte temel olarak birbirleriyle yarış içerisinde olup; duruma kazanmak ve kaybetmek olarak baktıklarından, kullandıkları dil ağırlaşmakta, şerit değiştirmelerine izin vermeyerek provakasyona sebebiyet vermekte ve intikam duygusu ile birbirlerini tehdit etmektedirler. Hawai Üniversitesi psikoloji bölümü, sürücülerin yaşadığı bu durumun ahlak eğitiminin eksik kalmasından kaynaklandığını dile getirmektedir. Sürücülerin sahip olabilecekleri agresif dürtüleri doğru bir şekilde, süperego gelişimine uygun olarak karşılamaları gerektiğini söylemektedir.

Sürücü Davranış Analizi

            Türkiye’de de öfkeli sürücü davranışı rutinde tespit edilebilir, bunun için yapılması gereken “Sürücü Davranış Analizi”dir. Bir psikiyatrik muayene olan Sürücü Davranış Analizinde amaç, sürücünün araç kullanma esnasındaki olumsuz davranışını tespit edip, nedenlerini ortaya koyup, çözümleme yapmak ve bireysel rapor hazırlamaktır.

Analizin ilk aşaması

A.“Trafikte Öfke Boyutu”na bakılır;

Trafikte insan davranışı ile ilgili çalışmacılar tarafından kullanılan ve Trafikte Öfke Boyutu diye isimlendirilen muayenede sürücünün,

1-     Trafikte sürekli öfkelenme hali

2-     Trafikte engellendiğinde öfkelenme

(önündeki araç yeşil ışıkta hareket etmez ise, park etmek için hazırlanır iken başka biri park ederse, Öndeki araç egzozundan kötü duman çıkarırsa, öndeki geniş araç görüşünüzü engelliyor ise, vb.)

3-     Tehlikeli araç kullanma

(Yol koşullarına göre çok hızlı araba kullanma, Arkadaki aracın tampona değecek kadar yakın sürme, sürekli şerit değiştirme, çapraz aradan öne geçme, kırmızı ışıkta geçme, hız sınırının üstünde gitme, sağdan geçme, vb.)

4-     Trafikte saygısız davranma

(Araç kullanma biçimine bağırma kızma, küfür etme, korna çalma, sıkıştırma, inatlaşma, hata yapmaya zorlama, silah çekme, gece farlarını kısmama, sürekli uzun farlarını yakma, vb.)

5-     Yol koşullarına veya olumsuz fiziki koşullarda öfkelenme

(Araç derin çukura girdiğinde, yol yapımı esnasında, öndeki araç çakıl fırlattığında, araç birden trafikte sıkıştığında, yolda sürekli olarak tümsekler varsa, vb.)

6-     Trafikte yavaşlamak zorunda kalındığında öfkelenme

(caddenin ortasında yavaş yürüyen yaya, en sol şeridi işgal eden ve yavaş giden araç, önde traktör veya bisiklet varlığında, vb.)

7-     Ortamda trafik polisi olduğunda öfkelenme

(Polis aracı yakından geçiyorsa, bir polis aracı yolun kenarına çekilmenizi işaret e            diyorsa, gizli noktada trafiği izleyen polis aracını fark etme, radarla hız tespitinde, vb.)

 

Analizin ikinci aşaması

B.“Trafikte impulsif, kontrolsüz içinden geldiği gibi isteklerine göre davranma biçimi” olup olmadığının tespiti yapılır. Bu değerlendirmede araştırılan alt özellikler şunlardır;

1-     Trafikte plansız, kontrolsüz davranma;

Geleceği dikkate almaksızın o ana göre davranma biçimi ön plandadır. Başlangıçta kaybetmeyi yaşam biçimi yapma, şanslıysam mutluyum felsefesine inanma, zaman kavramına çok bağlı kalmama.

2-     Refleks olarak davranma, içinden geldiği gibi dürtüsel davranma;

Düşünmeden hareket etme, çabuk sıkılma, anlık tepki verme, çabuk inatlaşma, çabuk pes etme, çok gereksiz yorulmaksızın hızlı konuşma, birden hızlanma.

3-     Dikkatsiz hareket etme

Düşüncelerin çabuk dağılması, kolay konsantre olamama, sabit düşünceli olma, konuya odaklanmada ana temaya gelmekte zorlanma, kolayca dikkat çekebilirliği, vb.

 

Analizin üçüncü aşaması

C.Psikolojik rahatsızlığının tespit edilmesi

ü  Depresyon

ü  Olumsuz benlik

ü  Korkular fobik kaçınmalar

(yalnız kalamam, yükseklik korkusu, köprüden, tünelden geçememe)

ü  Cinsel kimlik algı düzeyi

ü  Cinsel sapmalar

ü  Paranoid, kıskanç, aşırı şüpheci yapı

ü  Kişiler arası duyarsızlık

ü  Sürekli beden yakınması şikâyeti belirtme

(İnatçı baş ağrısı, migren, yaygın kas ağrıları, tedaviye yanıt vermeyen mide bağırsak şikâyetleri, tikler, vb.)

ü  Genellikle panik, sıkıntılı, kaygılı, takıntılı düşüncelerle hastalık düzeyinde uğraşma.

ü  Genel olarak insanları sevmeme, düşman gözüyle bakma, hep kötülük gelecek beklentisi ile tetikte durma sürekli tedirginlik hissetme.

 

Analizin dördüncü aşaması

Son olarak sürücü davranışlarını etkileyebilecek,

D.Kişilik Özellikleri”ne bakılır;

  1. Kaçıngan kişilik

(inisiyatif kullanamaz, iddialı olamaz, silik karakterlidir, yolcuların istekleriyle uğraşır durur, vb.)

  1. Bağımlı kişilik                                                            

(Baba-oğul sürücüdür, her şeyi babaya veya bağımlı olduğu kişiye sorar, yalnız kalamaz, vb.)

3.     Aşırı kuralcı, titiz kişilik

(Koltukların kılıfları hiç atılmaz, yerlerde gazete kağıtları sürekli vardır, sigara içilmez, sürekli uyarır, arabaya bindiğinize pişman eder, vb.)

4.     Pasif agresif

(Yolcuların sataşmalarına-kavgalarına müdahale etmez, müdahale ederse her ikisini de araçtan dışarı atar, kolay kolay kaza yapmaz, yaparsa çok ciddi kaza yapmaya adaydır, bir pire için yorgan yakan karakterdedir, vb.)

5.     Kaderci, telkine açık olma hali

Nereye çekersen oraya gider, her yerde mola verir, müşteriyi memnun etmeye çalışırken ölçüyü kaçırır, çocuklar kolayca yönlendirir, çocuklara simit, şeker, sakız her şey alır, hayır diyemez, iyilik meleği gibidir, çocukların en çok sevdiği sürücü tipidir.

6.     Hız tutkunu yarış meraklısı iddialı ve tehlikeli sürücüler

Araba delisidir, çok sık araba değiştirirler, sürekli arabasından diğerlerin arabaları ile kıyaslama yaparak bıktırırcasına bahsederler, araba renkleri hemen fark edilir, karanlıkta bile siyah gözlük kullanırlar, kendisinden bahsedilmesinden hoşlanırlar.

7.     Sınır Kişilik

Spor, tehlike meraklısı, rallici, kendine aşırı güvenen, intihar ve ölümü hiç tehlike olarak algılamayan, intihar sürüşü yapabilecek karakter.

  1. Psikopat kişilik

Sürücü belgesi kullanmaz, trafik kurallarına hiç uymaz, zora gelemez, genellikle ehliyeti yoktur. Ehliyetsiz kullanır. Her sürücüye hata yaptığında küfreder, hatta arabadan inip kavgaya tutuşur, genellikle karakolluk olur, trafikte silah çeker, trafik polisinin kenara çekmesine aldırmayıp gaza basar çeker gider, trafik cezalarını ödemez, ödese bile makbuzu trafik polisinin yanında yırtar. Genellikle sürücülükten çok korumadırlar. Arabada silah, bıçak, levye her zaman ulaşabileceği yerdedir. Arabayı kullanmaktan öte tehlike anında nasıl davranacağı daha önemlidir.

Sürücü davranış analizi nasıl yapılır?

            Sürücü analizi psikoteknik değerlendirme sonrası yapılır. Sürücü karşılandıktan sonra sessiz, kapalı bir odaya alınıp, mümkünse tok, herhangi bir ilaç almamış, uykusuz ve yorgun olmaması istenir. Cep telefonu kapatılır. Testlerin neleri ölçtüğü, kabaca nasıl değerlendirileceği sözel ve yazılı olarak anlatılır. Yapılan değerlendirmenin saklı kalacağı, raporlandırmanın sadece uygun olup, olmadığı şeklinde yapılacağı anlatılır. Bu uygulamanın aynı zamanda kendileri için referans niteliğinde olacağı da bildirilir. Önce kendi kendilerine testleri doldururlar. Ardından testler değerlendirilir, son olarak psikiyatrik görüşmeye alınır. Psikiyatrik görüşmede nihai karar verilir.

            Sonuç olarak, “Sürücü Davranış Analizi” ile trafikteki öfkeli sürücülerin olumsuz davranışlarını belirlemek, bunu rutinde tespit etmek ve gerektiğinde rehabilitasyon desteği ile “Trafikteki Şiddet”i engellemek mümkündür.

            Siz siz olun sakın sinirlenme, el kol hareketi yapma gibi davranışlara girmeyin. Eğer arabada yüksek sesle müzik dinliyorsanız, bir kez de olsun kırmızı ışıkta geçmekten trafik cezasına maruz kaldıysanız, hızlı araç kullanmaktan hoşlanıyorsanız sizde öfkeli sürücü sınıfına dahilsiniz demektir. Arabanızda silahınız da varsa yukarıdaki davranışları kontrolsüz bir şekilde sergileyebilirsiniz. Bizden uyarması.

 

KAYNAKLAR

 
1.     Akcan A. “Kent, Trafik ve İnsan Davranışları”, Beykent Üniversitesi 10.Yıl Etkinlikleri Kitabı 2007 Beykent Üniversitesi Yayını s 12, 13.

2.     Akcan A. “Trafik ve psikiyatri” isimli panelde “Psikoteknik değerlendirme sonrası psikiyatrik muayene” alt başlık ile konuşma, 11. Anadolu Psikiyatri Günleri 2002, Adana.

3.     Akcan, A. “Trafik ve psikiyatri; hızlı sürücü” isimli panelde “Hızlı sürücüde psikiyatrik muayene” alt başlık ile konuşma, 12.Anadolu Psikiyatri Günleri 2003, Elazığ.

4.     Chliaoutakis JE, Demakakos P, Tzamalouka G, Bakou V, Koumaki M, Darviri C. J Safety Res. Aggressive behavior while driving as predictor of self-reported car crashes. 2002 Winter; 33(4): 431-43. Department of Social Work, Technological Educational Institute of Crete, Estavromenos, 71500 Heraklion, Greece. 
5.     Dr. James, L. Written for Innercom -- Newsletter of the Mental Health Association in Hawaii. 1987. Department of Psychology. 
6.     Miller, M., Azrael D, Hemenway D, Solop FI. Road rage in Arizona: armed and dangerous. Accid Anal Prev. 2002 Nov;34(6): 807-14.' Department of Health Policy and Management, Harvard School of Public Health, Boston, MA 02115, USA.
  1. Özdeş T. “Ateşli Silahlarla İşlenmiş Suçlar ve Silah Ruhsatı Av Tüfeği Tezkeresi ile Sahiplik Belgesi Alımında Adli Psikiyatrik Muayenenin önemi” Adli Tıp Kurumu uzmanlık tezi, 2003.

-

--
--
BENiM MANEVi MiRASIM BiLiM VE AKILDIR!
 
"Ben, Manevi Miras olarak hiçbir Ayet, hiçbir Dogma,
hiçbir Donmuş ve kalıplaşmış Kural bırakmıyorum.
Benim Manevi Mirasım Bilim ve Akıldır...
 
Zaman süratle ilerliyor, Milletlerin, Toplumların,
Kişilerin Mutluluk ve Mutsuzluk anlayışları bile değişiyor.
Böyle bir Dünyada, asla değişmeyecek Hükümler getirdiğini
iddia etmek, Aklın ve İlmin gelişimini inkar etmek olur...
 
Benim Türk Milleti için yapmak istediklerim
ve Başarmaya çalıştıklarım ortadadır.
Benden sonra Beni benimsemek isteyenler,
bu temel eksen üzerinde Akıl ve İlmin rehberliğini
kabul ederlerse, Manevi mirasçılarım olurlar."
 
ℂ⋆ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK ℂ⋆
 
Grup mail adresi: makarna@googlegroups.com - Grup yöneticisi: makarna+owner@googlegroups.com - Grup anasayfa: http://groups.google.com/group/makarna - Gruba üyelik: makarna+subscribe@googlegroups.com - Grup üyelik iptal: makarna+unsubscribe@googlegroups.com
 
---
Bu e-postayı Google Grupları'ndaki "MAKARNA" adlı gruba abone olduğunuz için aldınız.
Bu grubun aboneliğinden çıkmak ve bu gruptan artık e-posta almamak için makarna+unsubscribe@googlegroups.com adresine e-posta gönderin.
Daha fazla seçenek için, https://groups.google.com/groups/opt_out adresiniz ziyaret edin.

makarna | 30 AGUSTOS, ZAFER BAYRAMIMIZ KUTLU OLSUN !!!

m


 

30 AĞUSTOS, ZAFER BAYRAMIMIZ KUTLU OLSUN !!!

 

Siyasi ve askeri zaferler ne kadar büyük olursa olsunlar, ekonomik zaferlerle taçlandırılmazsa kazanılan zaferler kalıcı olmaz, az zamanda kaybedilir.

(1923, İzmir) Mustafa Kemal ATATÜRK

 

Güzel ülkemizin doğasında da Mustafa Kemal ATATÜRK var!

Her yıl, 15 Haziran ve 15 Temmuz tarihleri arasında Ardahanın Damal ilçesinde,

Karadağ eteklerine güneşin yansımasıyla saat 17.32de oluşmaya başlayan görüntü,

saat 17.50 sıralarında Atatürk silüetini ortaya çıkartıyor.

 

Değerli arkadaşlar,

Sizlere daha önceki yazılarımda belirttiğim gibi yüce önderimiz Mustafa Kemal ATATÜRK, bir kez daha 20. yüzyılın lideri seçilmiştir (Mayıs-2008). ABD’de Brown Üniversitesi öğretim görevlisi Profesör Arnold Ludwig, geliştirdiği bir metodoloji sonucunda, Atatürk’ün 20. yüzyılın en büyük siyasi lideri olduğunu ortaya koydu. 11 kategoriye göre seçilen liderler sıralamasında 31 puanla Atamız birinci olurken, Mao Zedung ve Franklin Roosevelt 30 puanla ikinci olmuşlardır. Dünyayı karıştıran Bush ise 15 puan almış.

 

Onun dünyanın da kabul ettiği liderliğini ve önderliğini ne yazık ki bizler hala kabullenemedik. Örneğin, güzel ülkemizin doğasında da var olan resmi, okul kitaplarından kaldırılıyormuş. Eğitim-İş’ten dün yapılan açıklamada, 2013-2014 eğitim öğretim yılında okutulacak ders kitapları ile öğretmen kılavuz kitaplarının bir kısmının okullara teslim edildiği ifade edildi. Sendika, bu kitapların hazırlanmasında bazı yayınevleri tarafından yönetmeliğe uyulmadığını iddia ederek, “İstiklal Marşı, Öğrenci Andı ve Atatürk posterine bilinçli olarak yer verilmediği tespit edilmiştir” şeklinde açıklama yaptı.

 

Değerli arkadaşlar,

Yüce önderimiz 26 Ağustos 1921 de Sakarya meydan savaşında “Hatt-ı müdafaa yoktur, sath-ı müdafaa vardır. O satıh da bütün vatandır. Vatanın her karış toprağı, vatandaşın kanı ile ıslanmadıkça terk olunamaz” diyerek ülkemizin her yerinde savunma yapılması gereğini vurgulamıştır. Bu savunma taktiği dünya harp sistemine yeni bir anlayış getirmiştir. Bu savunma taktiği ile hareket eden ordumuz, hem savunmasını ve hem de büyük taarruz için gereken hazırlıklarını yapmıştır. Bir yıl sonra Mustafa Kemalin yönetiminde Büyük Taarruza, 26 Ağustos 1922 de Dumlupınar Meydan Muharebesi ile başlamış, 30 Ağustos da zaferle sonlandırmıştır. Bu zaferden sonra da Yunan ordusunu 9 Eylülde, İzmir’de denize dökmüştür. Sonra da Türkiye Cumhuriyetini kurmuş ve bizlere emanet etmiştir.

 

Tüm dünya ülkelerine, ulusal bağımsızlıkları için örnek olan bu süreçte, yüce önderimiz Mustafa Kemal ATATÜRK ile onun emrinde, güzel ülkemizin kurtuluşu ve kuruluşu için kanlarını ve canlarını veren tüm şehitlerimizi ve gazilerimizi, hasretle anarken, şükranlarımızı sunuyoruz.

 

Sevgi ve saygılarımla (23.08.2013).

Prof.Dr. Mehmet Ali KÖRPINAR

NOT:

Bu yaz da çok miktarda orman yangını oldu. Binlerce hektarlık orman alanlarımız ve yüzbinlerce ağacımız yok oldu. Türk Silahlı Kuvvetlerimizin bu yangınların söndürme işinde yardımcı olmalarını beklerdim. Ne yazık ki olmadı. Nedenini anlayabilmiş değilim. Onlardan yardım isteniyor mu? Özellikle askeri kuvvetlerimizin de orman yangınlarında aktif görev almalarını bekliyorum. Çünkü onların hazır yangın söndürme ekipleri ile olası yangınlara karşı en iyi hazırlanma ve organize olma becerilerini çok güzel şekilde kullanabileceklerine inanıyorum. Üstelik 2006 da Hava Kuvvetleri Komutanı Org. Ahmet Cömert, Başbakana “Orman yangınlarıyla mücadeleyi bize bırakın” şeklinde bir teklifte de bulunmuştu (11.09.2006-Milliyet)

 


--
--
BENiM MANEVi MiRASIM BiLiM VE AKILDIR!
 
"Ben, Manevi Miras olarak hiçbir Ayet, hiçbir Dogma,
hiçbir Donmuş ve kalıplaşmış Kural bırakmıyorum.
Benim Manevi Mirasım Bilim ve Akıldır...
 
Zaman süratle ilerliyor, Milletlerin, Toplumların,
Kişilerin Mutluluk ve Mutsuzluk anlayışları bile değişiyor.
Böyle bir Dünyada, asla değişmeyecek Hükümler getirdiğini
iddia etmek, Aklın ve İlmin gelişimini inkar etmek olur...
 
Benim Türk Milleti için yapmak istediklerim
ve Başarmaya çalıştıklarım ortadadır.
Benden sonra Beni benimsemek isteyenler,
bu temel eksen üzerinde Akıl ve İlmin rehberliğini
kabul ederlerse, Manevi mirasçılarım olurlar."
 
ℂ⋆ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK ℂ⋆
 
Grup mail adresi: makarna@googlegroups.com - Grup yöneticisi: makarna+owner@googlegroups.com - Grup anasayfa: http://groups.google.com/group/makarna - Gruba üyelik: makarna+subscribe@googlegroups.com - Grup üyelik iptal: makarna+unsubscribe@googlegroups.com
 
---
Bu e-postayı Google Grupları'ndaki "MAKARNA" adlı gruba abone olduğunuz için aldınız.
Bu grubun aboneliğinden çıkmak ve bu gruptan artık e-posta almamak için makarna+unsubscribe@googlegroups.com adresine e-posta gönderin.
Daha fazla seçenek için, https://groups.google.com/groups/opt_out adresiniz ziyaret edin.

makarna | Geçmişte yaşama...


--
--
BENiM MANEVi MiRASIM BiLiM VE AKILDIR!
 
"Ben, Manevi Miras olarak hiçbir Ayet, hiçbir Dogma,
hiçbir Donmuş ve kalıplaşmış Kural bırakmıyorum.
Benim Manevi Mirasım Bilim ve Akıldır...
 
Zaman süratle ilerliyor, Milletlerin, Toplumların,
Kişilerin Mutluluk ve Mutsuzluk anlayışları bile değişiyor.
Böyle bir Dünyada, asla değişmeyecek Hükümler getirdiğini
iddia etmek, Aklın ve İlmin gelişimini inkar etmek olur...
 
Benim Türk Milleti için yapmak istediklerim
ve Başarmaya çalıştıklarım ortadadır.
Benden sonra Beni benimsemek isteyenler,
bu temel eksen üzerinde Akıl ve İlmin rehberliğini
kabul ederlerse, Manevi mirasçılarım olurlar."
 
ℂ⋆ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK ℂ⋆
 
Grup mail adresi: makarna@googlegroups.com - Grup yöneticisi: makarna+owner@googlegroups.com - Grup anasayfa: http://groups.google.com/group/makarna - Gruba üyelik: makarna+subscribe@googlegroups.com - Grup üyelik iptal: makarna+unsubscribe@googlegroups.com
 
---
Bu e-postayı Google Grupları'ndaki "MAKARNA" adlı gruba abone olduğunuz için aldınız.
Bu grubun aboneliğinden çıkmak ve bu gruptan artık e-posta almamak için makarna+unsubscribe@googlegroups.com adresine e-posta gönderin.
Daha fazla seçenek için, https://groups.google.com/groups/opt_out adresiniz ziyaret edin.

makarna | Meydan Larus( GÜZEL ÇALIŞMA )



--
--
BENiM MANEVi MiRASIM BiLiM VE AKILDIR!
 
"Ben, Manevi Miras olarak hiçbir Ayet, hiçbir Dogma,
hiçbir Donmuş ve kalıplaşmış Kural bırakmıyorum.
Benim Manevi Mirasım Bilim ve Akıldır...
 
Zaman süratle ilerliyor, Milletlerin, Toplumların,
Kişilerin Mutluluk ve Mutsuzluk anlayışları bile değişiyor.
Böyle bir Dünyada, asla değişmeyecek Hükümler getirdiğini
iddia etmek, Aklın ve İlmin gelişimini inkar etmek olur...
 
Benim Türk Milleti için yapmak istediklerim
ve Başarmaya çalıştıklarım ortadadır.
Benden sonra Beni benimsemek isteyenler,
bu temel eksen üzerinde Akıl ve İlmin rehberliğini
kabul ederlerse, Manevi mirasçılarım olurlar."
 
ℂ⋆ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK ℂ⋆
 
Grup mail adresi: makarna@googlegroups.com - Grup yöneticisi: makarna+owner@googlegroups.com - Grup anasayfa: http://groups.google.com/group/makarna - Gruba üyelik: makarna+subscribe@googlegroups.com - Grup üyelik iptal: makarna+unsubscribe@googlegroups.com
 
---
Bu e-postayı Google Grupları'ndaki "MAKARNA" adlı gruba abone olduğunuz için aldınız.
Bu grubun aboneliğinden çıkmak ve bu gruptan artık e-posta almamak için makarna+unsubscribe@googlegroups.com adresine e-posta gönderin.
Daha fazla seçenek için, https://groups.google.com/groups/opt_out adresiniz ziyaret edin.

makarna | Kadın-Erkek Arasındaki 101 Temel Fark

Siz de, kadınların erkeklerin daha zayıf olduğuna dair yaygın kanıya katılıyorsanız yanılıyorsunuz! İstatistikler, erkkelerin her anlamda daha zayıf yaradılışta olduğunu söylüyorlar. İntihara daha yatkınlar; kaza ya da kalp krizi sonucu daha kolay ölüyorlkar; psikolojik olarak daha çabuk çöküntüye uğruyorlar; hatta kekemelelik ve disleksi de erkeklerde daha yaygın. Görüldüğü gibi, hayatı erkek bedeninde sürdürmek hiç de kolay değil.
   Bu madalyonun bir yüzü. Diğer yüzü ise fena halde erkeklerden yana. Evet, kadınlar uzun ve sağlıklı yaşıyorlar ama onların da “erkeklere ait” sayılan pek çok alanda hemen hiç şansları yok. Bir kere, sözlerini dinletmekte zorluk çekiyorlar; iş hayatında yükselmeleri deveye hendek atlatmaktan daha zor; onlara ait tek alan olan ev işyelerinde de eşlerinden yardım almayı beceremiyorlar.
Özetle, hayat fevkalade cinsiyetçi.kesin olan tek şey şu; Kadın ve erkek iki apayrı yaratık. Üstelik doğuştan. Öyleyse, “yaşasın farklılık” mı demeliyiz acaba? Farkına bağlı...

1- Farklılıklar daha beşikte başlıyor. Psikologların yaptığı klinik araştırmalara göre, bebekler ortalıkta gezinip oyalanırken, kız bebekler zamanlarının çoğunu çevrelerini gözlemleyerek geçiriyorlar.
2- Erkeklerin beyni. Kadınlarınkinden 200 gram daha ağır, hemen sevinmeyin beyler, bunun zekayla hiçbir alakası yok. Einstein, Anatole France, Paul Broca gibi dehaların beyni ölçülmüş ve 1000 ile 2000 gram arasında değişen ağırlıklarla karşılaşılmış; sonuç olarak, ağırlığın entellektüel kapasiteyle hiçbir bağı kurulamamış.
3- Kız çocuklar. Erkeklerden daha erken konuşuyor.
4- Koku alma duyusu. Kadınlarda daha gelişkin (yaklaşık %20’yi bulan bir fark söz konusu;) özellikle de mantrüasyon dönemlerinde östrojenin etkisiyle daha da artıyor bu. Parfüm yaratıcalarının % 80’inin erkek olması da işin tuhaf tarafı.
5- Depresyona giren kadınların sayısı. Erkeklerin iki katı! Östrojenin, kendimizi iyi hissetmemizi sağlayan seratoninin salgılanmasında önemli bir rolü olduğu düşünülüyor. 
6- Erkekler kadınların sözünü kesmekten çekinmiyorlar. Bir tartışmadaki “söz kesme” lerin % 96’sı onlardan geliyor.
7- Kadınların kulağı. Erkeklerden daha keskin. Kanıt mı istiyorsunuz: Bir şarkıyı doğru söylemede erkeklerden altı kat daha başarılılar.
8- 15 - 24 yaşları arasında erkekler. Aynı yaşlardaki kadınlardan altı kat daha fazla ölümcül şekilde düşünüyor, dört kat daha fazla trafik kazası geçiriyor, üç kat daha fazla intihar ediyorlar.
9- Aslında başlangıçta hepimiz kadınız. Erkek bebeklerin cinsel gelişimi ancak cenin altıncı haftasındayken başlıyor. Adem’in kaburga kemiği efsanesine inanlanlar bakalım bunu nasıl açıklayacak.?
10- Erkeklerin % 48’si horluyor. Kadınlarda ise bu oran % 22.
11- Kadınlar taleplerini doğrudan açıklamayı değil. Bir uzlaşma noktası bulunana kadar tartışmayı tercih ediyorlar. Amerikalı dilbilimci Deborah Tannen’nin araştırmalarına göre, erkekler bunu tamamen anlaşılmaz buluyor ve tahammül edemekleri böyle bir tartışmayı, tamamen tek taraflı bir çözüm bularak noktalıyorlar. Üstelik kendilerinden beklenenin bu olduğuna inanarak yapıyorlkar bunu. Halbuki bu tavır kadınları çıldırtıyor.
12- Erkek çocuklar kız çocuklardan daha yaratıcı. Bu, oyuncak üreticilerinin gözlemi. Erkek çocuklar bir oyuncağa farklı işlevler yüklerken, kız çocuklar daha bildik oynama biçimlerine rağbet ediyorlar.
13- Östrojen hormonu eklemleri yumuşatıyor. Bu yüzden kadınların eklemleri erkeklerinkinden çok daha esnek; özellikle adet ve hamilelik dönemlerinde.
14- Kadınlar erkeklerden üç kat fazla. Telefon ediyor ve konuşmaları daha uzun sürüyor. Kadınların bir telefon konuşması ortalama yirmi dakika sürerken, erkekler için bu süre sadece altı dakika.
15- Erkekler hiç de sanıldığı kadar. Dayanıklı değiller. Kanıtı doğada: Düşükle sonuçlanan gebeliklerin çoğu erkek embriyolarının başına geliyor. Öyle ki, kızlar için bu sayı sadece 100 iken, 130 ila 150 erkek cenin düşüyor ve bunlardan yalnızca 105’i dünyaya gelebiliyor. 20 yaşına gelmiş 100 kıza karşılık 98 erkek var dünyada. 65 yaşlarında ise bu erkeklerden sadece %40’ı hayatta kalabiliyor. 
16- Genetik olarak erkek. Kadından %10 oranında daha uzun ve daha ağır olmak üzere programlanmış.
17- Erkeklerde akciğerlerin kapasitesi. % 20 ve kalbin pompaladığı kanın debisi %15 oranında kadınlardan fazla.
18- Yapılan araştırmalar. Aile bütçelerinini % 68’nin kadınlar tarafından idare edildiğini gösteriyor.
19- Kadınlar umumi tuvaletlerde. En az 153 sn kalıyorlar, erkekler için bu süre 113 sn. İşte kadınlar tuvaletininin önünde her zaman daha uzun kuyruklar olmasının nedeni!
20- Kızlar, büyüme sürecini. Erkeklerden daha erken tamamlıyorlar. Adet görmeye başladıktan sonra gelişmelerini aşağı yukarı tamamlamış oluyorlar. Erkeklerin büyümesi ise 18 yaşına kadar devam ediyor.
21- İşte kadınların geveze olduğu mitine. Son verecek bir açıklama: dilbilimcilere göre erkekler kesinlikle kadınlardan daha kolay ve daha uzun konuşuyorlar; özellikle topluluk önünde. Üstelik dinlemek yerine konuşmayı tercih ediyorlar.
22- Migren hastalarının. Dörtte üçü kadın.
23- Pensilvanya Üniversitesi’nin. Yaptığı bir araştırmaya göre, kadınlar yüz ifadelerini yorumlamakta daha usta. Utanç, korku, tiksinme gibi ondan fazla duyguyu insanların yüzünden okuyabiliyorlar. Erkeklerin yüze bakarak seçebildiğği tek duygu, tiksinme.!
24- Kadın erkekten daha uzun ömürlü. Bununla birlikte cildi daha çabuk yaşlanıyor. Bunun sorumlusu erkeğinkinden daha ince, dolayısı ile daha hassas olan epiderm tabakası!
25- Disleksiye, erkeklerde kadınlardan, üç kat daha fazla rastlanıyor.
26- Kadınlar alkole karşı daha duyarlı. Çünkü alkolün etkisini azaltan enzim kadında erkektekine göre daha az etkin.
27- Beynin de bir cinsiyeti var. Her iki cinsiyette beynin işleyişini inceleyen araştırmacıların vardığı sonuç bu. Erkeklerde beynin iki yarımküresinin fonksiyonları birbirinden kesin olarak ayrılmış. Bu durum bir takım avantajlar sağlıyor. En çarpıcısı, üç boyutlugörebilme yeteneği, bu sayede yol haritalarını kadınlardan çok daha kolay çözebiliyorlar. Kadınlarda iki yarımküre arasındaki iletişim çok daha sıkı. Sonuç: kadınlar dille ilgili konularda daha yetkin.!
28- Kadınlr evhamlı mı? Doğrusunu isterseniz, sağlık için erkeklerden %20 daha çok para harcıyorlar. Daha sık rahatsızlanıyorlar ama yakalandıkları hastalıklar daha hafif olanları.
29- Erkeklerin gözü. Farklı ışıkları daha kolay seçiyor.
30- Solaklık erkek çocuklarda. Daha sık görülüyor. Sağ elle yazanlar sol ellerini kullamakta kızlardan çok daha becerikli. Sebep: erkeklerde beynin sağ yarımküresi kadınlarınkinden daha üstün.
31- “İdealinizdeki partner”. Konulu ankette ortaya çıkan sonuç şöyle: Erkeklerin %22.2’si dış görünümü önemsiyor. Kadınlarda ise bu oran %11.9
32- Erkekler, erkeklik hormonu. Testerojen yüzünden kel kalıyor. Kadınlarda dökülen saçların yerine yenileri daha kolay çıkıyor.
33- Genellikle kadınlarda. Sağ göz ve kulak daha hassas, erkeklerde de tam tersi. Beynin azizliği işte.
34- Temizlik kavramı, kız çocuklarda. Daha erken gelişiyor. Beş yaşında hala çişini tutamayan çocuklardan %90’ı erkek.
35- Kızlar okulda daha başarılı. Ama matematik konusunda altın madalya erkeklerin. Bu konuda Amerika’da yapılan bir araştırma, matematik alanında üstün yetenekli 416 çocuk arasında kızlarının oranının %12’ye karşı 1 olduğunu ortaya koyuyor.
36- Erkeklerin %68’i. Kadınların ise %50’si aşkın devam etmesinde erotizmin önemli olduğunu savunuyor.
37- Otistik çocukların cinsiyetine göre. Dağılımı; dört erkeğe bir kız.
38- Kadınlar tatlıyı erkekler ise tuzluyu. Daha çok seviyorlar.
39- Fetişizm neredeyse. Tamamen erkeklere özgü bir özellik.
40- Erkek orgazmı lokal ve kısa. Kadınınki ise bütün vücuda yayılmış ve uzun oluyor. Üstelik, ardından bir dinlenme döneminin gelmesi gerekmiyor. Her an yeniden başlayabiliyor kadınlarda orgazm. Tabii partnerinde hal kalmışsa.!
41- Kadınların dokunma duyusu. Erkeklerinki ne göre kesinlikle çok daha gelişmiş. Öyle ki, Amerika’da yapılan bir deneyde kadınların en duyarsız olanı erkeklerin en duyarlısına belirgin bir fark atmış.
42- Kadınlar yabancı dil öğrenmede. Erkeklerden daha başarılı. Bu da onların dil yeteneklerinin bir parçası.
43- İsviçreli dilbilimci Edith Slembek’in. Vardığı sonuç şöyle: Kadınlar erkeklerin iki misli “eğer” beş misli “belki” ya da “biraz” türü sınırlayıcı sözcük kulanıyorlar. Buna göre bir de üç kez daha fazla sormalarını, cümlelerini “değil mi?” ile bitirmelerini ve özür dilemelerini cümlelerini bitirmemelerini ekleyin. Ortaya çıkan sonuç şöyle: “Şey, özür dilerim, ama belki, yani eğer bu sizi fazla yormazsa, bana kahveyi uzatabilir misiniz.? ya da ...”Kadınların konuşmalarının genellikle tereddütlü ve dolayısıyla önemsiz sayılmasını yadırgamamak gerek.
44- Ipsos’un yaptığı yeni bir araştırmaya göre. Geceleri kadınlar erkeklerden çok daha sık uyanıyor (%29’a karşı %44) ve daha çok kabus görüyorlar (%15’e karşı %22).
45- Transseksüalite, erkeklerde. Kadınlardan dört – beş kat daha fazla görülüyor.
46- Mevsime bağlı depresyonlara. Mesela güneş ışınlarının azalmasından kaynaklanan kıuş depresyonuna yakalananların %85’i kadın.
47-Erkek çocuklar kız çocuklardan. Daha acımasız ve kötülüğe meyilli oluyorlar. Alfred Binet Merkezi psikiyatrlarından Colette Chiland’ın yaptığı araştırmaya göre bu oran bir kız çocuğa karşı onbeş erkek çocuk.!
48- Ev işleri hemen hemen tümüyle. Kadınların eline bakıyor olsa bile. Meslek sahibi kadınların %96’sı çamaşır yıkıyor. %100’ü dikiş dikiyor, %86’si temizlik yapıyor, %79’u çocukların bakımını üstleniyor. Sosyolog François de Singly bunuşöyle açıklıyor. “Evde iktidarını yitirmemiş erkek, ev işlerini aşağılayıcı buluyor.” Yine de %93’ü ufak tefek işlerin ucundan tutuyor.
49- Kız çocuklarının el becerileri. Erkeklerinkinden daha gelişmiş.
50- İki haksızlık bir arada. Erkekler sadece daha az yağ hücresine sahip olmakta kalmıyorlar (vücut ağırlıklarının sadece %11’i, kadınlarda bu oran %22), üstüne üstlük daha çok miktarda kalori yakıyorlar.

 

 

 
 
51- Son dünya kupası finalinde. Kadınlar, yoplam 45 milyon televizyon izleyicisinin %45’ini oluşturuyordu. Statlarda bu oran %20’ydi.
52- Kız bebekler erkeklerden daha erken, yürüyor. Genellikle 11-12 aylıkken. Erkekler ise 12, hatta 14. aya kadar bekliyorlar yürümek için.
53- Diş çürüğü, kadınlarda, erkeklerden daha fazla görülür.
54- İki cinsin karar verme biçimleri, de taban tabana zıt. Erkek kestirip atarken kadın yakınlarına danışmayı seçiyor. Ama sosyolog François de Signy’ye göre, yavaş yavaş erkeklerde kararlarını o kadar hızlı ve net ortaya koyuamamaya başladı. Karar verme modası kadınlar lehine değişmekte. 
55-Psikatrik tedavi görmek üzer4e, hastaneye yatan erkekler, kadınların yaklaşık ik misli.
56-Fransa’da bir yüzyılı deviren yedi kadına karşı bir erkek var.
57-Seksolog Nadine Grafeille’e göre, sevişirken her cins kendi erojen bölgelerine göre davranıyor. Kadın erkeğin bütün vücudun okşuyor, çünkü kendisine yapılmasını istediği bu. Öte yandan erkek cinsel organa yoğunlaşıyor çünkü o daha doğrudan bir uyarılma için bunu tercih ediyor.
58-14-15 yaşlarındaki kızların, %53’ü, erkeklerinser %27’si kitaplarla ilginiyor. Kızlar aşk romanlarını severken erkeklerin tercihi macera ve bilimkurgudan yana
59- Erkeklerde intihar girişimi, kadınlarınkinde üç kat daha fazla başarıya ulaşıyor.
60- Kız öğrencilerden çok daha ılımlı, bir dersten başarısız oldukları zaman nerede hata yaptıklarını görmek için kendilerin sorguluyorlar. Halbuki erkeklerin bu durumda tavrı çalışmaktan tamamen vazgeçmek oluyor.
61- Kan dolaşımı bozuklukları, genellikle kaıdnlarda görülüyor. Östrojen hormonu damarları daha geçirgen ve daha güçsüz kılıyor. Bu yüzden varisler genellikle hamilelik sırasında ortaya çıkıyor.
62-Öteden beri sigara içen erkekler, sigara içen kadınlardan daha çok, (Erkeklerin %42’sine karşılık kadınların %30’u). Ama sigara tiryakiliği günümüzde yavaş yavaş “dişi” bir özellik kazanmaya başladı. Sigara içen erkek sayısı düşerken (-%2) kadınlarda %20’lik bir artış görülüyor.
63- Erkek bebeklerin ilk aylarda, kız bebeklerden daha çok uykuya ihtiyacı oluyor.ama altı aydan sonra işler tersine dönüyor ve hayatın geri kalan kısmında kadınlar erkkelerden ortalama günde bir saat daha fazla uykuya ihtiyaç duyuyorlar. Yani sabah keyifleriniz sizin en doğal hakkınız, huzur içinde uyuyabilirsiniz.
64- Dilbilimci Deborah Tannen’e göre, bir kadın konuşurken “evet” derse bunun tek anlamıo, karşısındakini dinlemekte olduğu. Halbuki erkekler aynı sözcüğü, söyleneni onaylamak amacıyla kulanıyorlar. Yanlış anlamalara dikkat. 
65- Erkeklerin %67.6’sı zaman zaman mastürbasyon yaptıklarını söylüyorlar. Kadınlarda ise bunu itiraf edenlerin sayısı %22
66- Kısmi felç geçirdikten sonra konuşma güçlüğü çeken kadınların sayısı erkeklerden çok daha az. Bu, daha önce sözünü ettiğimiz, beynin iki yarısı arasındaki sıkı iletişimin yarattığı avantajlardan biri. Beyinlerin felçten etkilenmemiş yarısıyla kolayca konuşmayı öğreniyorlar. Halbuki erkeklerde, konuşma yetisi tamamen beynin sol yarısını ilgilendiriyor.
67- AIDS’e yakalananlardan altısı erkek, biri ise kadın
68- Erkekler kırmızıyı sever! İki cinsten maviyle kırmızı arasında bir seçim yapmalarını isteyen anketin sonucu bu. Kadınların çoğu ise maviye oy vermiş.
69- Kadınların %59’u erkeklerin de %41’i aynada uzun uzun kendilerin bakmayı seviyorlar. Ama içeride gördükleri birbirinden hayli farklı. Amerika’da yapılan bir ankete göre, erkeklerin %68’i kendilerini çıplak olarak beğeniyor, kadınlarda bu oran sadece %22. erkek egosunu yıkmak güç.!
70- Kızların okul hayatı erkeklerinkinden daha başarılı geçiyor. Psikolog Bianca Zazzo’ya göre kolay konsantre olmaları. Ayrıca erkekler akıllarına ilk geleni uygularken, kızlar adın atmadan önce düşünüyor. Sonuç: Sene kaybetmeden liseye geçen her 100 her erkeğe karşı 126 kız öğrenci var. Gel gelelim, üniversitelerin seçkin bölümlerinde kızlar azınlıkta. Sizce de ilginç değil mi.?
71- Kadınların büyümesi erkeklerinkinden daha alejik. Örneğin, on deri hastasının sekisi kadın.
72- Kızlar erkeklerden yaklaşık üç yıl erken buluğ çağına giriyorlar ve bu dönem onlarda daha kısa sürüyor.
73- Erkek bebekler, doğum kilosu, kızlarınkinden çok daha fazla. Üstelik boyları da daha uzun.
74- Kemik erimesine yakalanların, %90’ı kadın. Bu da normal çünkü hastalık östrojen hormonuyla doğrudan ilgili.
75- Erkekler kadınlardan agresif oluyorlar, hem de iki yaşından itibaren. Anlaşılan bu da testosronla ilgili.!
76- Kadınların %62’si erkeklerin ise %42’si uyku sorunu çekiyor. Ayrıca kadınlar daha fazla uyku hapı kulanıyor(%23’e karşı %41).
77- Seksologlara göre, iki cinsin cinsel sorunlardan anladıkları tamamen farklı, erkek, kenfi vücudunu bir makine gibi görüyor ve özellikle bir parçası komutlara uymadığı zaman seksoloğa başvurup tamir edilmesini istiyor. Kadın için ise sorun daha çok ”çift”’i ilgilendiriyor; o genellikle partnerinin kendisinden beklentilerini anlayıp buna ugun davranmaya çalışıyor.
78- Kadınların fiziksel olarak erkeklerden daha güçsüz olduğu doğru olsa da –ki bu bazı sportif faaliyetlerde onlar için dezavantaj oluyor- dayanıklılık, azim gerektiren alanlarda da onlar önde. Manche’ı yüzerek geçmek gibi.
79- Daha beşikten itibaren, kızların erkeklerden çok daha fazla sayıda giysisi oluyor. 17-24 yaşları arasında kızların gardrobunda fazladan yaklaşık 44 parça oluyor. Ama bu fark zamanla azalıyor, erkekler yaşlandıkça kılık kıyafete çok daha düşkün oluyorlar. 75 yaşına geldiğinde ise hiç fark kalmıyor erkeklerle kadınların gardrobu arasında.
80- Kadınlarda damar sertliğine daha fazla rastlanıyor. Bu, kan damarlarını yumuşak tutan ve karaciğeri kolesterol birikiminden kurtaran östrojen hormonunun sağladığı bir avantaj. Bu, aynı zamanda neden erkeklerin iki kez daha fazla kalp krizi geçirdiğini de açıklıyor.
81- Kadınlar acıya karşı erkeklerden daha duyarlı ama daha uzun süre dayanabiliyor acıya.
82- Romatizma kadınları daha çok etkileyen bir hastalık
83- Kadınlar daha uzun yaşıyor, Kadınların ortalama ömrü 80.6 yıl; erkekler için bu süre 72.3 yıl. Ve ara gittikçe açılıyor. İki yüzyıl önce iki cinsin hayat süresi aşağı yukarı eşitti. “28 yıl“
84- Erkeklerin cinsel fantezileri daha çok vücut veya vüudun belli bölümleri üzerine. Kadınlar ise daha çok kendilerini bir baştan çıkarma senaryosunun içinde hayal ediy
85- “Karşı cinste sizi en çok çeken nedir?” sorusuna kadınların %45’i “gözler” diye yanıt vermiş.(erkeklerde bu oran %19). Erkeklerin %31’i için ise en önemli kriter göğüsler.
86- Sosyal bir ortamda kadınlar tarafından ortaya atılan sohbet konuları, gerek sayısı gerekse alanları bakımından çok daha çeşitli. Kısacası kadınlar sohbette çok daha yaratıcılar. Halbuki erkekler sohbetlerde üç konuyla sınırlılar. İş, politika ve spor.
87- On boşanma vakasından yedisinde talep kadından geliyor.
88- Kadınlar duygularla aklı birbirine karıştırıyorlar. Bunun sorunmlusu, iki yarısında da heyacanlara yer veren beyinleri. Halbuki erkeklerde duygular yalnızca beynin sağ tarafına bağlı. Dille ilgili bölüm ise sol tarafta. İşte erkeklerin, duygularını bir türlü dile getirememelerinin açıklaması.
89- Erkek çocuklar okumayı daha geç söküyorlar. 
90- Kadınalar strese karşı daha dayanıklı, daha az adrenalin salgılıyor ve tansiyonları daha az yükseliyor. Bunun sebebi tarihe yatıyor. Atalarımızın hayatlarını sürdürmeleri, hatta hayatta kalmaları, erkeklerin rakiplerine ve av hayvanlarına karşı sürekli tetikte ce çevik olmasına bağlıydı. Günümüzde, erkekler kaslarından çok daha beyinleriyle çalışıyorlar, bununlar birlikte refleksleri değişmedi. Sonuç: Erkekler çok daha sık ülsere yakalanıyorlar.
orlar.
91- Kadınlar konuşmalarında daha sık “ben” diyorlar. Erkeklerin tercihi ise saha çok “gizli özne” den yana.
92- Mahkumların onda dokuzu erkek.
93- Sessolog Nadine Grafeille’e göre, toplumun ikicinse yüklediği cinsel baskı da taban tabana zıt. Erkek sürekli istekli, kadınsa her zaman arzulanır olmak zorunda.
94- Heteroseksüel olsun, homoseksüel olsun erkeklerin kadınlardan daha çok sayıda seks partneri var.
95- Bir kadın uyuşturucu bağılmısına karşı 4-5 erkek vardır.
96- Kekemelerin çoğu, (beşte dördü) erkek.
97- Amerikalı dilblimci Deborah Tanne’in gözlemlerine göre, konuşlamarı kadınlar başlatıp sürdürüyorlar ama kontrol yine erkeklerin elinde. Onaylayan sesler çıkararak ilgilendiklerini belirtebildikleri gibi tam tersine sessiz kalarak da kadının konuyu değiştirmesini sağlayabiliyor.
98- Ipsos’ûn araştırmasına göre, erkeklerin %47’si sevişmek için günün geç saatlerini, yani geceleri; kadınların %47’side sabah saatlerini tercih ediyorlar. Gel de doğumların azalmasına şaşır.
99- Kadınlar daha çok gülümsüyor ve konuşurken karşılarındakinin gözünün içine bakıyorlar. Erkekler ise genellikle bakışlarını kaçırıyorlar.
100- Hangi trafik sigorta şirketine sorarsanız sorun, yanıt aynı olacaktır. Kadınlar direksiyon başında erkeklere göre çok daha tehlikesiz. Soförlerin %30’unu oluşturuyorlar ama kazaların yalnızca %14’üne neden oluyorlar.

101-Yorum sizde......

--
--
BENiM MANEVi MiRASIM BiLiM VE AKILDIR!
 
"Ben, Manevi Miras olarak hiçbir Ayet, hiçbir Dogma,
hiçbir Donmuş ve kalıplaşmış Kural bırakmıyorum.
Benim Manevi Mirasım Bilim ve Akıldır...
 
Zaman süratle ilerliyor, Milletlerin, Toplumların,
Kişilerin Mutluluk ve Mutsuzluk anlayışları bile değişiyor.
Böyle bir Dünyada, asla değişmeyecek Hükümler getirdiğini
iddia etmek, Aklın ve İlmin gelişimini inkar etmek olur...
 
Benim Türk Milleti için yapmak istediklerim
ve Başarmaya çalıştıklarım ortadadır.
Benden sonra Beni benimsemek isteyenler,
bu temel eksen üzerinde Akıl ve İlmin rehberliğini
kabul ederlerse, Manevi mirasçılarım olurlar."
 
ℂ⋆ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK ℂ⋆
 
Grup mail adresi: makarna@googlegroups.com - Grup yöneticisi: makarna+owner@googlegroups.com - Grup anasayfa: http://groups.google.com/group/makarna - Gruba üyelik: makarna+subscribe@googlegroups.com - Grup üyelik iptal: makarna+unsubscribe@googlegroups.com
 
---
Bu e-postayı Google Grupları'ndaki "MAKARNA" adlı gruba abone olduğunuz için aldınız.
Bu grubun aboneliğinden çıkmak ve bu gruptan artık e-posta almamak için makarna+unsubscribe@googlegroups.com adresine e-posta gönderin.
Daha fazla seçenek için, https://groups.google.com/groups/opt_out adresiniz ziyaret edin.

Blog Arşivi