4 Temmuz 2010 Pazar

m~a~k~a~r~n~a Afganistan'da kimler kaybetti, niye kaybetti?

Afganistan'da Kimler Kaybetti, Niye kaybetti?
Bülent ESİNOĞLU
Önce son söyleyeceğimi söyleyeyim sonra devam ederim. Kaybeden sadece
Batı değil, Amerika ile beraber olan Recep Bey de Afganistan'da
kaybetti.
Taliban lideri Ayman al-Zawahiri, Amerika'nın masaya oturma
önerilerini geri çevirdi. "Savaşı kaybedenler ile niye masaya
oturalım" dedi.
George Bush Afganistan'a saldırıdan hemen önce şunları söylüyordu. Biz
çok güzel insanlarız, bu güzelliği tüm dünyaya yaymalıyız.
Siz, değerlerinizle uyuşmadığı için Afgan halkının yaşam tarzını,
değerlerini, yönetim şeklini beğenmeyebilirsiniz. Bu cümleyi, Batının
gözü ile bakıp, Amerika'nın Afganistan işgalini benimseyenler için
söylüyorum.
Afganistan halkının bu savaşı kazanacağını daha işgalin ilk günlerinde
söyledik yazdık. Peki, bunu söyleyenler kâhin miydi? Hayır.
Onlar çok basit bir gerçekten hareket ediyorlardı. Neydi o gerçek,
biri yurdunu savunacaktı, öteki gidip onu öldürmeye çalışacaktı.
Birisi Afgan toprağını ve Afganlının benliğini işgal etmek istiyordu,
diğeri savunacaktı.
Vatanını savunan, saldırgana karşı daime güçlüdür. Gücünü haklılığına
inancından alır. İnançlar kitlelere mal olunca, o güç atom bombasından
daha güçlü olur. Batı bu gücü saptırmak ve zafiyete dönüştürmek için
bu güce "İslami Terör" dedi.
İntihar saldırıları için araştırma yapan psikologların söylediği
şudur. "Ölmeyi göze alanların, değerlerinin yanında asıl onu harekete
geçirenin yurdunu(toprağını) savunma duygusudur."
Savunanda bu kadar güçlü inanç varken, Amerika'nın oraya gönderdiği
generalde bile yeterli inancın olmayacağı aşikârdı. General Cristal'in
yerine General Petraus hiç fark etmez. Yurdunu savunan kadar inançlı
olamaz.
Irak ile mukayesede, ikinci önemli gerçek; Afganistan halkının çoğunlu
Sünni'dir. Irak'ta düşman ile işbirliği yapan bir zümre burada yoktur.
Karzai bile Amerika ile işbirliğinde büyük sıkıntılar çekmiştir.
Amerika'nın Afganistan'da kaybetmesinin üçüncü ve en önemli bileşeni,
işgali sonlandıracak olan yeterli işbirlikçi üretememesidir.
İşbirlikçi üretecek ekonomik ortam yoktu. Yarattığı işbirlikçiler ile
halkı ikna etme, işgali hoş gösterme şansı olmadı. İşbirlikçi bir
sınıf olmadan işgali tamamlamak mümkün değildir. Ajanlar, casuslar
gibi unsurlar işgalin tamamlanması için yeterli değildir. İlla
işbirlikçi bir sınıfın oluşması gerekir.
Yeterince işbirlikçi olmayınca, daha fazla silah kullanmak, daha fazla
Afganlı öldürmek gerekti. Bu durum Afgan halkının direncini artırdı.
Sonunda, Amerikalı General Cristal Afganistan'da kazanılacak bir savaş
olmadığını ilan etti.
Şimdi, Amerika'nın Afganistan'daki askerlerini Irak'ın kuzeyine
çekeceği söyleniyor.
Recep Bey Afganistan'daki askerlerimizi ne zaman Silivri'ye çeker
dersiniz?
4.7.2010, bulentesinoglu@gmail.com

--
BENiM MANEVi MiRASIM BiLiM VE AKILDIR!

"Ben, Manevi Miras olarak hiçbir Ayet, hiçbir Dogma,
hiçbir Donmuş ve kalıplaşmış Kural bırakmıyorum.
Benim Manevi Mirasım Bilim ve Akıldır...

Zaman süratle ilerliyor, Milletlerin, Toplumların,
Kişilerin Mutluluk ve Mutsuzluk anlayışları bile değişiyor.
Böyle bir Dünyada, asla değişmeyecek Hükümler getirdiğini
iddia etmek, Aklın ve İlmin gelişimini inkar etmek olur...

Benim Türk Milleti için yapmak istediklerim
ve Başarmaya çalıştıklarım ortadadır.
Benden sonra Beni benimsemek isteyenler,
bu temel eksen üzerinde Akıl ve İlmin rehberliğini
kabul ederlerse, Manevi mirasçılarım olurlar."

MUSTAFA KEMAL ATATÜRK

Grup mail adresi: MAKARNA@googlegroups.com
Grup yöneticisi : makarna+owner@googlegroups.com
Grup anasayfa : http://groups.google.com/group/MAKARNA

Blog Arşivi