3 Temmuz 2010 Cumartesi

[cadilarmekani], KENDİNİ GERÇEKLEŞTİREN KEHANET





Kendini gerçekleştiren kehanet en başta "yanlış" olarak tanımlanmış bir algının yeni bir davranış biçimi oluşturularak bir süre sonra "doğru" hale gelebilmesi kavramıdır. Robert K. Merton tarafından geliştirilen bu kavrama göre, doğru ya da yanlış herhangi bir inanç veya beklenti, bu tanımlamayı doğrulayacak yeni bir davranış ortaya çıkarmaktadır.

Diğer bir deyişle kişi bir olayın olacağına dair çok kuvvetli bir inanç besliyorsa, olayın kendini göstereceği durumları yaratan, desteleyen ve doğru çıkaran davranışlarda bulunmaktadır. "Çok sakarım", "Bugün çok kötü bir gün", "Hiçbir şeyi başaramazsın" gibi olumlamalar kişinin bardakları devirmesi, kötü bir gün geçirmesi ve başarısız olmasıyla sonuçlanmaktadır.

Önyargı aslında bunun güzel bir örneğidir. Kendinize karşı, başkalarına karşı, hayata karşı olan önyargılarınız ve beklentileriniz hayatı tam da düşündüğünüz hale sokar. Ekşi sözlükten bir alıntı yaparsak "karşınızdaki insanın x çeşit insanlardan olduğunu düşünüyorsunuzdur, o şekilde davranırsınız, karşınızdakinden gelen negatif tepkileri de "hah, işte haklıymışım, o x çeşit bir insanmış" diye yorumlarsınız ve o şekilde davranmaya devam edersiniz. O da aynı tepkileri verdikçe siz de kendi kendinizi tebrik edersiniz bu başarılı tespitinizden ötürü. Kehanetiniz gerçekleşmiştir,  afiyet olsun" diye de yorumlayabiliriz :)

Bu kehanet tabi ki ters yönde de işlemektedir. Bu popüler kültürün dilindeki "çekim yasası"dır :) Olumlu düşüncelerin olumlu eylemleri çekeceği düşüncesine dayanır. Ancak olumsuz kehanetlere oranla gerçekleşmesi daha çok çaba istemektedir.

Olumlu kehanetlerin olumsuzlardan daha zor olmasının nedeni insanın kendisine acımasının ve problemi başkasının üzerine atmasının daha kolay olması olabilir. Olumlama yaparken bile " ya olmazsa" diye düşünen insanın "düşündüğü başına gelir". Kendinden memnun olmayan kişi sürekli olarak "ben çok başarılıyım" der ve birkaç gün içerisinde halen zengin olmadığını fark ettiğinde bunu bile beceremediğini düşünerek öncekinden daha bezgin bir konuma gelir.

Olumlamayı yalnızca bir motto olarak tekrarlamaktan çok bir deneme süresine tabi tutmak başarmaya bir adım yaklaşmak olabilir. Kendinizle ilgili hoşunuza gitmeyen bir varsayımı değiştirirken baskı yapmak yerine denemeyi seçmelisiniz. 4 hafta boyunca "etraftaki bardaklara dikkat etmeye" "her güne spor yaparak ve gülümseyerek başlamaya" "başarılı olduğunu kendine hissettirecek ufak işler yapmaya" kendimizi ikna edersek ve varsayımlarımızı "sakar mı? Kim ben mi", " ne güzel bir gün", "bu da başardım yine" olarak değiştirirsek... Neden olmasın? Denemeye değmez mi:)?



--
Bu e-postayı Google Grupları'ndaki "Cadıların Mekanı - İnternetkadin.com" adlı gruba abone olduğunuz için aldınız.
Bu gruba kayıt göndermek için cadilarmekani@googlegroups.com adresine e-posta gönderin.
Bu gruba olan aboneliğinizi iptal etmek için cadilarmekani+unsubscribe@googlegroups.com adresine e-posta gönderin.
Diğer seçenekler için http://groups.google.com/group/cadilarmekani?hl=tr adresinden grubu ziyaret edin.

Blog Arşivi