7 Haziran 2010 Pazartesi

[cadilarmekani], saklımda


Sorgusuz,
kelimesiz,
sebepsiz,
bir de sensiz bu hal..
Üşüdüğüm gecelere seni sormam yasak,
gururum yenik ve adaletsiz üstelik..
Ben bunları haketmedim.


Anlatmaya kalksam, herkesin meraklı bakışlarına esir, bazen alay edercesine güldüğü, bazen şaşırdığı, yığınlarca öyküyle dolu kısacık hayatımda, artık yerine konamayacak ne çok şey var.. Kaderin hayal gücünün, bizimkinden çok daha renkli olduğu aşikar ve ne kadar ağlarsan ağla tükenmiyor körolasıca.. Kendimi aynada gördüm, - gördüğüm kendim miydi emin değilim ama - ben eskiden böyle değildim.. Hoş, eskiden ben nasıl biriydim hatırlamıyorum bile. Dargınım ben, sayamadığım bir çok şeye.. Yüzümdeki her çizginin nedeni bunlarda gizli. Boşver diyorum çoğu zaman, boşvermek aykırıyken benim tabiatıma üstelik... Çok mu sevdin, boşver.. Ömründen ömür mü çalındı, boşver.. İyi ve güzel olan herşeye inancını mı yitirdin, boşver.. Yalnızlığınla yalnız mısın hala, boşver.. Ne, gün olur devran döner dediğim tüm hayal kırıklıklarımı, ne düşüp düşüp kalkamayışlarımı, ne yaralarımı berelerimi, ne seni, onu, ne de öteki kadını, hiç mi hiç unutmadım ben.. Yalanım yok ve üstelik korkum da yok, hala beddua ediyorum.. Hala sorulmadık hesapları taşıyorum ceplerimde..

 

Hakkım var,
hakkın(ız) yok..

Sen mesela; şüphelenip günlüğünü okuduğum o gün, keşke doğruyu söyleseydin bana. Yıllardır üzerimden atamadığım güvensizliğin, ilk tohumlarının sebebisin belkide sen ya da siz ikiniz..

Ya da sen, içtiğimiz o sabah kahvelerinin de mi hiç hatırı yoktu? Sırtımdaki bıçağının izi geçmedi hala, ne kadar yetenekliymişsin öyle.. Oysa sırrını hala taşıyorum içimde, ne aptalca değil mi sana göre.. Bana göreyse, avladığı avı yemeden bırakıp gitmek, aslanların işidir! Neyse..

Gelelim sana.. Vay be.. Basit hesapların, file çorap giyen sevdaların adamı, yahut adam olamayanı.. Mor çiçekli entari bile, sana çoktu üstelik. Hatırlıyor musun, bir zamanlar bulunduğun konum sebebiyle, sana birşey olacak diye ödüm kopardı, sabahlara kadar yemeden içmeden dua ederdim. Şimdi düşünüyorum da, keşke o zaman ölseymişsin.. Şerefli bir ölüm, şerefsiz bir ömürden, çok daha iyidir çünkü..

Peki ya sen nasılsın şimdi? Oyuncak sevdaların akılsız kızı.. En güzel yıllarını saçma sapan şeyler uğruna heba eden, her karşısına çıkan kişiye aldanan ve sonunda bir zamanlar en yakın dostun olan benim en güzel hayallerimi çalan sen.. İlk duyduğumda, başımdan dökülen kaynar suları düşündüm şimdi, vay be, demek sendin ha.. Senin yüzün gözün parçalandı belki ama sonra geçti değil mi? Ne oldu şimdi? Hangimiz kazandı? Hangimize yaradı bu saçmasapan işkence.. Duydum evlenmişsin yıllar sonra ve mutlusundur eminim..

Nereye savursam bilemedim sizleri ve şimdi burada saymadığım diğerlerini. Aslında, zaman denilen bu garip hadise, ağrıları alıyor günün birinde, farketmeden.. İyi olmanız için dualar etmiyorum ama herbirinizi iyi olarak anımsamak istiyorum; bir tek sen hariç! Ki herkes de biliyorki, ben sadece seni sevdim.. Ben seninle, herşeyi göze almıştım. Bunun ne demek olduğunu biliyor musun? Eminim biliyorsundur. Sana ait olan ne varsa, yıllarca gittiğim her yere götürmüştüm, şehir şehir, mekan mekan... O gözlerin mesela, iki dipsiz kuyuydu, içinde yığınlarca ceset barındıran... Çıkamadım içinden.. Bir ömür verdim uğruna, bir ömür daha verirdim; eğer, yalnızca bana baksaydın.. Ya gülüşün... O incileri her gördüğümde, ferahlardı içim, yumuşardım, hep böyle gülsen bana, kolay kolay ölmem derdim.. Hiç biri yok artık şimdi, bir gecede yaktığımı hatırlıyorum, o geceyi çok iyi hatırlıyorum.. Hayır, bana yığınlarca yalan söylediğin için değil, ötekine koşup beni yok saydığın için de değil... Yok ettim hepsini, çünkü, farkettimki benim sevdiğim adam sen değilsin, sen çok başka birisin.. Masum bir çocuk, kırılgan, aşık ve güçlü bir adam.. Sen değilsin.. Beni, kendimi bildim bileli, iğrenç bir pişmanlık duygusuyla başbaşa bıraktığın için, tüm bunları farkettiğim için yokettim senden kalan ne varsa.. Fotoğrafların, kokun, mektupların, cinayet aleti gözlerin, gülüşün...

Yüreğimdeki darağacı yıllarca bırakmadı seni, orda kal ve ömrün boyunca mutsuz ol...



--
...Arkamdan konuşup adımı batırmaya çaLışacağınıza kendi adınızı battığı yerden kurtarın ! ;)

--
Bu e-postayı Google Grupları'ndaki "Cadıların Mekanı - İnternetkadin.com" adlı gruba abone olduğunuz için aldınız.
Bu gruba kayıt göndermek için cadilarmekani@googlegroups.com adresine e-posta gönderin.
Bu gruba olan aboneliğinizi iptal etmek için cadilarmekani+unsubscribe@googlegroups.com adresine e-posta gönderin.
Diğer seçenekler için http://groups.google.com/group/cadilarmekani?hl=tr adresinden grubu ziyaret edin.

Blog Arşivi